Cevap :
Cevap:
Acemi çaylak: Toy, tecrübesiz, beceriksiz. “Acemi çaylağa bak hele! Sen mi tamir edeceksin o saati?”
Acı çekmek /duymak : 1) Bedensel ağrı, sızı duymak. “Kazadan sonra çok acı çekti.” 2) Üzülmek, üzüntü içinde kalmak. “Eşini kaybedeli on yıl oldu ama o hâlâ acı çekiyor.”
Acısı içine / yüreğine işlemek: Bir şeyin verdiği acı, üzüntü benliğinde derin iz bırakmak. “Elindeki tek evi de yanıp kül olunca acısı yüreğine işledi.”
Acısını çekmek: Yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntüyü yaşamak.”Kestiğim o ağacın hâlâ acısını çekiyorum.”
Acısını çıkarmak: 1) Acılığını yok etmek. “Yağda kavurarak acısını aldı.” 2) Önceden uğradığı maddî ve manevî zararı sonradan gidermek. 3) Öç almak. “Bir gün bana yaptıklarının acısını senden çıkaracağım.”
Acı soğuk: Keskin, hoşa gitmeyen, çok üşütücü soğuk. “Acı soğuk insanın iliklerine işliyordu.”
Acı söz: İnsanın gönlünü inciten, onuruna dokunan ağır söz. “Bu acı sözlerine kim katlanır sanıyorsun?”
Aç acına: Aç olarak, hiçbir şey yemeden. “Bu iş aç acına yapılmaz.”
Açığa çıkarılmak / alınmak: İşinden çıkarılmak, görevine son verilmek. “İşe üç gün geç geldi diye açığa alındı.”
Açığa vurmak: Gizli, saklı bir şeyi herkese duyurmak, ortaya çıkarmak.”Yıllardır içinde sakladığı sırrı mahkemede açığa vurdu.”
Açıklama:
İYİ DERSLER
Abayı yakmak: Bir kimseye gönlünü kaptırmak.
Abbas yolcu: 1) Yolculuğa çıkmaya kararlı. 2) ölmek üzere olan kimse için şaka yollu söylenir.
Acemi çaylak: Toy, tecrübesiz, beceriksiz.
Acısını çekmek: Yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntüyü yaşamak.
Acı soğuk: Keskin, hoşa gitmeyen, çok üşütücü soğuk.
Acı söz: İnsanın gönlünü inciten, onuruna dokunan ağır söz.
Açığa vurmak: Gizli , saklı bir seyi herkese duyurmak .
Açık kalpli /yürekli: Samimî, içi temiz, içi dışı bir olan kimse.
Açık seçik: Çok açık, çok belirgin, ayrıntılarına kadar görülebilen
Açıktan kazanmak: Ortaya hiçbir emek ve sermaye koymadan gelir elde etmek, para kazanmak.
en iyi secer misin:))