Diller de tıpkı insanlar gibi birbirinden etkilenirler. Özellikle birden fazla farklı dilin konuşulduğu toplumlarda bu durumun yaşanması daha olasıdır. Örneğin tarih boyunca Türkler; Farslarla ve Araplarla bir arada yaşamış ve birbirinden etkilenmişlerdir. Bu nedenle Türkçeye bu dillerden birçok kelime geçmiştir.
Bir kelimenin Türkçe olup olmadığını anlamak için birçok hususu göz önünde bulunduruyoruz. Tüm bu hususları göz önünde tuttuğumuzda, maalesef birçok kelimenin Türkçe olmadığını görüyoruz. Eskileri görmezden gelebiliriz aslında. Zira onlar artık dilimizle özdeşleşmiş ve bu yüzden onları Türkçe olarak kabul ediyoruz. Fakat özellikle günümüzde bu yabancı kelimelerin dilimize girmeye devam etmesi kabul edilecek bir şey değildir. Örneğin bir kahvehane kelimesi dururken cafe demek; bir çaydanlık kelimesi dururken ketıl demek hiç hoş değil.
Dilimizi bu yabancı kelimelerin etkisinden kurtarmazsak, yakın zamanda Türkçe diye bir dil kalmayacaktır. Dil hepimizin ortak malı. Onu korumak da sadece TDK’nin görevi değildir. Hepimizin görevidir.