Cevap :

şıklar neden yokk .d.d.d..d

Cevap:

Selam!

Adım Adım Açıklama:

Dış Kuvvetler ve Dış Kuvvetlerin Oluşturduğu Yer Şekilleri

✎Enerjisini Güneşten alan kuvvetlere "dış kuvvetler" denir. Dış kuvvetler iklim koşullarına bağlı olarak her bölgede etki alanları farklıdır. Dünya genelinde en etkin dış kuvvet akarsulardır.

1. Akarsuların Oluşturduğu Yer şekilleri

✎Belli bir yatak boyunca akan sulara "akarsu" denir. ✎Akarsuyun doğduğu yere "kaynak", aktığı yere "yatak", döküldüğü yere "ağız" ya da "taban seviyesi" denir.

✎Yeryüzünü biçimlendiren en önemli dış kuvvet akarsulardır.

✎Akarsuyun kollarıyla birlikte topladığı alana "havza" denir. Deniz ve okyanusa dökülen akarsulara "açık havza", göle ve bataklığa dökülen akarsulara "kapalı havza" denir.

✎İki akarsuyu ayıran sınıra da "su bölümü çizgisi" denir. Akarsu yatağının belirli bir kesitinden geçen su miktarına "akım" ya da "debi" denir. Yatak eğiminin ve yağışın fazla olduğu yerlerdeki ya da gür kaynaklarla beslenen akarsuların akımı fazladır.

✎Akarsuyun taşıdığı su miktarının yıl içindeki dağılışına "akarsuyun rejimi" denir. Yıl içinde seviyesi çok değişen akarsulara "düzensiz rejimli akarsu" denir.

✎Bazı akarsuların seviyesi yıl içinde fazla değişmez. Bu tür akarsulara "düzenli rejimli akarsu" denir.

✎Geriye aşındırmanın son evresinde yatak eğiminin aldığı şekle "denge profili" denir.

Akarsu Aşındırma Şekilleri

1. Kırgıbayır (Badlands)

Kırgıbayır, bitki örtüsünden yoksun ve geçirimsiz tabakaların bulunduğu eğimli yerlerde oluşur.

2. Peribacası

Üstte sert altta tüf gibi yumuşak kayaçların bulunduğu alanlarda selinti sularının aşındırması ile oluşur.

3. Vadi

Sürekli inişi olan çanaklara "vadi" denir. Vadilerin oluşumunda yatak eğimi, bölgenin jeolojik yapısı ve iklim koşulları etkili olmaktadır. Yatak eğimi fazla olan yerlerde veya akarsu vadilerinin ilk oluştukları dönemde çentik vadiler meydana gelir. Bu vadilere 'V' vadi de denir.

✎Eğimin azaldığı alanlarda akarsuların yanlara doğru genişlemesiyle "tabanlı vadiler" oluşur.

✎Vadinin yamaçlarından biri sert, diğeri yumuşak katmanlardan oluşuyorsa aşınma, yamaçlardan birinde fazla, diğerinde az olur.

✎Bu alanda "asimetrik vadiler" meydana gelir.

✎Tortul tabakaların yatay olarak uzandığı yerlerde veya kalkerli arazide "kanyon vadiler" meydana gelir.

✎Akarsuların bazıları, dağ sıralarını yararak doğal geçitler oluşturur.

✎Bu tür vadilere "yarma" veya "boğaz" vadi denir.

4. Menderes

Akarsuyun yaptığı büklümlere "menderes" denir. Menderes oluşturan bir akarsuyun yatak eğimi azaldığından boyu uzar, akış hızı dolayısıyla aşındırma gücü azalır.

5. Dev Kazanı

Şelalelerdeki suyun düştükleri yeri aşındırmasıyla oluşan çanaklara "dev kazanı" adı verilir.

6. Plato » düzlük

Akarsular tarafından derin yarılmış, yüzeyi düz ya da az engebeli olan alanlara "plato" denir.

7. Peneplen (Yontukdüz)

Yükseltisi deniz seviyesine yakın dalgalı düzlüklere "peneplen" denir. Peneplen hâline gelmiş yerdeki akarsular, denge profiline ulaşmıştır.

♧ Akarsu Biriktirme Şekilleri ♧

1. Irmak Adası

Akarsuyun yatak eğiminin azaldığı ve yatağının genişlediği yerlerde taşıdığı materyalleri yatağının içinde biriktirmesi ile "ırmak adaları" oluşur.

2. Birikinti Konisi

Akarsuların taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde biriktirmesiyle "birikinti konisi" oluşur. Birikinti konilerinin daha geniş olanları "birikinti yelpazesi" olarak adlandırılır. Birikinti yelpazelerinin yan yana birleşmesi ve geniş bir alana yayılmasıyla "dağ içi ovaları" meydana gelir.

3. Ova

Akarsular tarafından derince yarılmamış çevresine göre çukurda kalan geniş düzlüklere "ova" denir. Ova alüvyonlarla kaplı olduğundan verimli topraklara sahiptir.

Çöküntü alanlarında oluşan ovalara "tektonik ova" denir. Vadi tabanlarının genişlemesiyle oluşan ovalara "taban seviyesi ovası" denir. Çözünme veya çökme olaylarının yoğun olduğu yerlerde "karstik ovalar" oluşur. Akarsuyun taşıdığı materyalleri denizde biriktirmesiyle meydana gelen ovalara "delta ovası" denir. Delta ovalarının oluşması için akarsuyun bol alüvyon taşıması, kıyıda

güçlü akıntıların olmaması, kıyı derinliğinin ve gelgit genliğinin az, kıta sahanlığının geniş olması gerekir.

2. Karstik Şekiller

Suda kolay çözünen kaya tuzu, kalker ve jips gibi kayaçların yaygın olduğu yerlere "karstik yöre", bu kayaçların çözünmesiyle oluşan şekillere de "karstik şekil" denir.

♤ Karstik Aşınma Şekilleri ♤

Lapya: Kayaçlarda çözünmeyle meydana gelmiş, birbiriden keskin sırtlarla ayrılan yarıntılardır. Karstik şekillerin en küçüğüdür.

Dolin: Çözünmeyle veya çökmeyle oluşmuş çanaklardır.

Uvala: Komşu dolinlerin birleşmesiyle oluşmuş çanaklardır.

Polye: Çözünme ile oluşmuş karstik şekillerin en büyüğüdür. Polyelerin bazıları göl håline gelmiştir.

Obruk: Yer altındaki boşlukların tavanlarının çökmesiyle meydana geler doğal kuyulardır. Bazılan göl hâlindedir.

Kör vadi: Ağız kısmı kapalı olan çanaklardır. Vadideki sular, vadinin sonunda "düden" veya "subatan" olarak adlandırılan deliklerden yerin altına dalar. Bu akarsuların yeryüzüne çıktığı yerlere ise "suçıkan" denir.

Mağara: Yer altına sızan suların buradaki kayaçlan çözmesiyle zamanda boşluklar oluşur. Bu boşluklara "mağara" denir.

♤ Karstik Birikimi Şekilleri ♤

Sarkıt, Dikit ve Sütun: Mağara tavanlarında aşağı doğru uzayan çökellere "sarkıt", aşağı damlayan sudaki kalsiyum karbonatın tabanda üst üste birikmesiyle oluşan çökellere "dikit" denir. Sarkıt ve dikitin birleşmesiyle "sütun" oluşur.

Traverten: Travertenler yer altından çıkan su içindeki kalsiyum karbonatın belirli alanlarda çökelmesiyle oluşur.

3. Buzulların Oluşturduğu Yer şekilleri

Yıl boyunca erimeyen karlara "kalıcı" veya "toktağan kar" denir. Üst üste biriken bu karlar, alt kısımlara basınç uygular ve kar örtüsünün yoğunluğunun artmasına, zamanla buzullara dönüşmesine neden olur.

Buzullar, kutuplarda ve yüksek dağlarda görülmektedir. Antartika Kıtası ve Grönland Adası, "örtü buzulu" adı verilen buzul küttleleriyle kaplıdır. Yüksek dağlardaki buzullar, kalıcı kar sınırının üst kısımlarında görülür. Bu sınır, tropikal kuşakta 5000 metrenin üzerinde iken orta kuşakta 2000-3000 metre, kutuplarda deniz seviyesidir. Yüksek dağların üst kısımlarındaki buzul, tek dağların zirvesini kaplamışsa "takke buzulu" olarak adlandırılır. Eski bir akarsu vadisine buzul yerleşmişse "vadi buzulu", kapalı bir çanağı doldurmuşsa "sirk buzulu" adını alır.

☆ Buzul Aşındırma Şekilleri ☆

Buzul (tekne) vadi: Buzul dönemi öncesindeki akarsu vadilerine buzulların yerleşmesi sonucu oluşmuş "U" biçimindeki çanaklardır.

Hörgüç kaya: Buzul aşındırmasıyla oluşan, yerli kayalardan meydana gelen tepelerdir.

Sirk çanağı: Buzul aşındırmasıyla oluşan daire veya elips şeklindeki çanaklardır. Bu çanaklar bazen suyla dolarak sirk göllerini oluşturur.

☆ Buzul Biriktirme Şekilleri ☆

Moren: Buzulun hareketi sırasında sürüklediği materyallerin belirli alanlarda birikmesiyle oluşan depolardır.

Drumlin: Örtü buzullarının altında oluşan, buzul birikmesiyle meydana gelen birikintilerdir.

Sander: Buzulun biriktirdiği ufalanmış materyallerden oluşan yığınların, buzul erimesiyle meydana gelen dereler tarafından taşınarak eğimin azaldığı yerlerde birikmesiyle oluşan birikinti yelpazeleridir. Bazen sanderler genişleyerek birikinti ovasına dönüşür.

4. Rüzgârların Oluşturduğu Yer Şekilleri

Kurak ya da yarı kurak alanlarda rüzgârın oluşturduğu yer şekilleri yaygındır. Bu alanlarda nem oranı az olduğundan günlük sıcaklık farkları fazladır. Bu nedenle fiziksel çözünme yaygındır. Ayrıca bu alanlarda bitki örtüsü cılızdır.

♧ Rüzgâr Aşınım Şekilleri ♧

Yardang: Rüzgâr aşındırmasıyla oluşan, birbirinden keskin sırtlarla ayrılan oluklardır.

Şahit kaya: Farklı dirençte ve yatay duruşlu tabakaların bulunduğu yerlerde gelişen aşınım şeklidir.

Mantar kaya: Rüzgâr, taşıdığı kumları fazla yükseğe çıkaramaz. Bu nedenle bu kumları, kayaların alt kısımlarına çarparak daha çok aşındırır. Zamanla mantara benzeyen kayalar oluşur.

Tafoni: Kurak bölgelerde görülen kaya yüzeyindeki oyuklardır.

Hamada: Bazı çöllerde rüzgâr, kum ve tozları uçurarak ya da sıçratarak taşır. Bu olayın uzun bir süre devam etmesi sonucunda yüzeyde yalnızca çakıllar ve kayalar kalır. Bu tür yüzeylere "hamada" ya da "kayalık çöl" denir.

♧ Rüzgâr Birikim Şekilleri ♧

Kumul: Rüzgârın taşıyıp belirli alanlarda biriktirdiği kum yığınlarıdır. Kumullar, sabit şekiller değildir.

Barkan: Kuş bakışı bakıldığında hilale benzeyen kumullara "barkan" denir.

5. Kıyı Şekilleri

Kara ile su arasındaki sınıra "kıyı" denir. Bu sınır dar ya da geniş olabilir. Kıyıların biçimlenmesinde iç ve dış kuvvetler etkilidir. Deniz suyunun hareketleri dalga, akıntı ve gelgit şeklindedir.

Dalgalar

Dalga, deniz suyunun salınım hareketidir. Rüzgâr, volkanik olaylar ve deprem dalgaları oluşturan başlıca etmenlerdir. Kıyı biçimlenmesi açısından rüzgâr dalgaları daha önemlidir. Dalgalar düz kıyılarda daha çok biriktirme, yatık kıyılarda ise daha çok aşındırma etkisinde bulunmaktadır.

⇢ Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Şekiller

1. Falez

Derinliği fazla olan ve dik kıyılarda dalgalar, çarptıkları kıyıyı zamanla oyar. Alt kısımdaki bu oyuk derinleşince üstteki materyaller çöker. Çöken bu kısım dalgalar tarafından ufalanır ve kıyı çizgisinden uzaklaştırılır. Bu olaylar sonucu kıyıda beliren dik yüzeylere "falez" veya "yalıyar" denir. Falezlere daha çok kıyıdan itibaren dağların veya platoların başladığı yerlerde rastlanır.

2. Kıyı Okları

Kıyı oku bir karaya bağlı, diğer ucu açıklara doğru uzanan birikinti şekilleridir. Bunlar dalga ve akıntıların sürüklediği materyalleri üst üste biriktirmesiyle oluşur.

3. Tombolo

Kıyı okunun, kıyıya yakın bir adaya karaya bağlaması sonucu oluşan yarımadalara "tombolo" denir.

4. Lagün

Lagün veya deniz kulağı, kıyı oklarının bir koyun önünü kapatmasıyla meydana gelen göllerdir.

Resifler

Mercan adı verilen canlı kalıntılarının zamanla üst üste birikmesiyle "mercan kayalıkları" yani "resifler" oluşur. Daire veya elips şeklindeki resiflere "atol" denir.

Akıntılar

Deniz suyunun yatay yönde yer değiştirmesine "akıntı" denir. Rüzgâr, seviye ve yoğunluk farkı ile Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi, akıntıları oluşturan başlıca etmenlerdir.

Gelgit

Ay ve Güneş'in çekim gücüne bağlı olarak suların kabarma ve çekilmesine "gelgit" denir. Kabarma ile çekilme arasındaki seviye farkına "gelgit genliği" denir. Kabarma ve çekilmenin fazla olduğu akarsu ağızlarında gelgit aşındırmasından dolayı "haliç"ler oluşur.

6. Kıyı Tipleri

Boyuna Kıyılar

Dağların kıyıya paralel uzandığı, girintisi ve çıkıntısı az olan kıyı tipidir. Bu tür kıyılarda falezler çoktur. Karadeniz kıyıları bu tür kıyılara örnektir.

Enine Kıyılar

Dağların kıyıya dik uzandığı kıyı tipidir. Girintisi ve çıkıntısı fazladır. Çok sayıda ada, yarımada, koy ve körfez görülür. Bu kiyi tipine "Ege kıyı tipi" de denir.

Fiyortlu Kıyılar

Buzul vadilerinin deniz altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. Fiyortlar dallı budaklı bir yapı gösterir. Fiyortlar yüksek enlemlerde görülen kıyı tipidir.

Skyer (Sıkayır) Kıyılar > TR de yok

Buzulların oluşturduğu drumlin, hörgüç kaya ve moren gibi yer şekillerinin deniz altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. Şili'nin güney kıyıları, Finlandiya ve İsveç'te bu tür kıyıların örneklerine rastlanır.

Ria Kıyılar

Akarsu vadilerinin ağız kısımlarının deniz altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. İstanbul Boğazı ve Avustralya'daki Sidney kıyıları bu kıyı tipinin örnekleridir.

Dalmaçya Tipl Kıyılar

Kıyıya paralel uzanan sıradağlar ve bu dağlar arasındaki çanakların deniz altında kalmasıyla oluşur. Adriyatik Denizi'nin doğu kıyıları dalmaçya tipi kıyının örneğidir.

7. Yer Şekillerinin Diğer Oluşum Süreçleri

Heyelan (Toprak kayması)

Toprak örtüsünün, kayaların, tabakaların yamaç boyunca kayması olayına "heyelan" veya "toprak kayması" denir.

✎Heyelanın başlıca nedenleri şunlardır:

  • Yamaç eğiminin fazla olması
  • Üstte geçirimli altta geçirimsiz tabakaların bulunması
  • Üstteki tabakaların suya doygun hâle gelmesi
  • Tabakaların eğim yönünde uzanması

✎Yağışlar ve kar erimeleriyle suya doyan üstteki tabakalar, suyu sızdırmayan ve kaygan bir hâle gelen alttaki killi yapılar, üstteki katmanların kaymasına neden olur.

Erozyon

Kayaçların ayrışmasıyla ortaya çıkan materyallerin dış güçler tarafından taşınmasına "erozyon" denir.

✎Doğal etmenlerden kaynaklanan erozyona "doğal erozyon" denir.

✎İnsanların etkisiyle gerçekleşen erozyon ise "hızlandırılmış erozyon" veya "toprak erozyonu" olarak adlandırılır.

✎Toprak erozyonunu etkileyen başlıca etmenler şunlardır:

  • Tarlaların eğim yönünde sürülmesi
  • Tarlaların nadasa bırakılması
  • Hayvanların meralarda aşırı ve erken otlatılması
  • Bitki örtüsünün tahrip edilmesi
  • Anız yakılması

✎Erozyonu önlemek için yapılması gerekenlerin başlıcaları

şunlardır:

  • Tarlaların eğime dik yönde sürülmesi
  • Nöbetleşe ekim yapılması
  • Ağaçlandırma yapılması
  • Halkın erozyon konusunda bilinçlendirilmesi

☘Anlamadığın bir yer olursa sorabilirsin.

#OptiTim!

ce