Cevap :
Cevap:
Anlatıcı: Evet çocuklar, bugün ki masal saatimizde sizlere kıskançlığın ne kadar kötü sonuçlara yol açabileceğini anlatan bir fabl anlatacağım. Herkes hazırsa başlıyorum.
(boğaz temizleme)
Evvel zaman içinde iki yüce dağ arasında kocaman bir orman varmış. Bu orman bir sürü hayvana ev, yuva olurmuş. Maymunlara, tavşanlara, ayılara ve daha nice hayvanlara... Fakat bu hayvanların içinde öyle bir tilki varmış ki bu tilkinin kuyruğu maviymiş. Bu tilki diğer kızıl kuyruklu tilkilerden farklı olmasına rağmen bu farklılığı onu ve diğer hayvanları hiç rahatsız etmemiş. Hatta bu farklılığı nedeniyle daha çok ilgi görüyormuş. İyi hoş kimse rahatsız olmuyormuş bu durumdan ama bu durumdan rahatsız olan tek bir tilki varmış; Bu ormanın en hızlı en atletik tilkisi Dedu. Dedu öyle hızlı öyle atletikmiş ki. Ondan hiçbir av ondan kaçamazmış. Hiçbir canlının ondan kaçacak kadar güçlü bacakları, onun kadar atletik bir vücudu yokmuş. Tabi o da bu özelliği dolayısıyla çok ilgi görüyormuş. Ama bu ilgi Dedu ya yetmemiş. Dedu ormanda ilgi gören tek hayvan olmak istiyormuş. Tabi bu hayalinin önünde bizim mavi kuyruklu tilki varmış. Dedu düşünmüş. Ne yapsa tüm ilgiler üstüne çeker diye uzunca düşünmüş ve bu sorunun çözümünü ormanların en bilgilisi bilge baykuş a danışmaya karar vermiş. Bir koşu bilge baykuşun yuvasına gitmiş. Baykuşun kapısını çalmış, içeri girmiş ve hemen sormuş;
''Ey bilge baykuş! Sen buraların en bilgilisiysen söyle bakalım ben nasıl mavi kuyruklu tilkinin şöhretini bitirebilirim? Nasıl buraların en şöhretli tek hayvanı olabilirim!''
Bilge baykuş da demiş ki;
''Ey buraların en hızlı tilkisi! Ben senin buraların en hızlısı olduğunu bilirdim ama sen aynı zamanda buraların en kıskanç tilkisiymişsin.''
Dedu öfkeli bir yüz ifadesi takınarak;
'' Sen nasıl bana kıskanç dersin. Ben buraların en hızlısıyım, ben buraların en atletiğiyim benim bir sürü yeteneğim var. Peki onun neyi var? Onun sadece mavi bir kuyruğu var. Neden o ilgi görüyor? Neden bana daha çok ilgi göstermiyorlar?'' diye sormuş.
Bilge baykuş tekrar sakin bir şekilde;
''Madem sana göre onun bir özelliği yok. Öyleyse neden onu kıskanırsın? Onunla ilgilenen birkaç hayvan yüzünden mi? Bence sen sadece...'' derken, Dedu baykuşu dinlemeden bir hışımla onun yuvasından çıkmış. Giderken de söyleniyormuş. ''Ne diye bu kuşa bilge demişler? Bence buraların en cahil kuşu o.'' diye. Yolda giderken, giderken aklına bir fikir gelmiş. '' Madem ben onun ününü yok edemiyorum o zaman ününü değiştiririm. Bu tilkinin polene alerjisi var. Eğer ben bu alerjisini ortaya çıkarırsam ünü ''güzel kuyruklu tilki'' değil '' sümüklü tilki'' olur. Tamam o zaman gidip bir sürü çiçek toplamaya başlayayım.'' Fikri buymuş ama bu fikir çok sinsi, çok canice imiş. Fikrini gerçekleştirmek için hemen çalışmaya başlamış. Çayırları geçmiş, bayırları geçmiş ve bir kese dolusu çiçek toplamış. Bu kadar çiçek mavi kuyruklu tilkinin alerjisini ortaya çıkarmaya yeterde artarmış. Dedu planının işe yarayacağını düşünerek. Bir sevinçle mavi kuyruklu tilkinin yanına gitmiş. Mavi kuyruklu tilki de o sırada bir çukurun önünden geçiyormuş. Dedu mavi kuyruklu tilkinin önüne çıkmış ve elindeki bir kese çiçek polenini mavi kuyruklu tilkinin yüzüne atmaya hazırlanırken bir poyraz esmiş. Ve bir anda kesedeki tüm polenler Deu nun yüzüne gelmiş ve Dedunu yüzünü kapatmış. Dedu önünü görememiş. Gözünü açmaya çalışırken yanındaki çukura küt diye düşmüş. Ve Dedunun bacağı kırılmış. Dedunu bacağını tedavi etmek için bilge baykuş gelmiş. Baykuş Dedunun bacağına bakmış, tedavi etmiş ve demiş ki;
'' biraz dinlenirsen tekrar yürüyebilirsin ama bir daha asla koşamazsın'' demiş. Baykuşun bu sözüne Dedu çok üzülmüş. Başkalarının şöhretini bitirmeye çalışırken kendi şöhretinden olmuş. Baykuş tekrar yaklaşmış ve;
'' Sen kapıyı çarpıp gitmeden önce bir söz söylüyordum. Ne diyordum biliyor musun? Bence sen içindeki ateşi söndürebilmelisin yoksa o ateş bir gün yangına dönüşebilir diyordum. Ki dönüştü de.'' deyip baykuş Dedunun yanından ayrılmış. Sonradan Dedu hatasını anlamış ama nafile Dedu tekrardan asla koşamamış...
Anlatıcı: Evet çocuklar, bugün ki masalımızda kıskançlığın ne kadar büyük ve kötü sonular doğurabileceğini öğrendik. Çocuklar, siz, siz olun içinizdeki ateşi her zaman söndürün yoksa o bir yangına dönüşebilir. Bilge baykuşun dediği gibi...
(Noktalama işaretlerine dikkat etmedim. Umarım beğenirsin.)
Açıklama:
İYİ DERSLER