Cevap :
Cevap:
1046-1047 veya 1053-1054 yıllarında On iki İmam Şiiliği'nin önemli bir merkezi olan Kum kentinde doğduğu rivayet edilir. Hasan Sabbah, hayatını anlattığı Sergüzeşt-i Seyyidina adlı eserinde Arabistan'da kurulmuş olan Himyerî Krallığı'nın soyundan geldiğini ve babasının Yemen'den Kufe'ye, oradan da Kum şehrine göç ettiğini belirtmektedir. Babası Ali bin Muhammed, On iki İmam Şiiliğinin önemli isimlerinden birisiydi. Oğlu Hasan'ın felsefe, kelâm, mantık, fıkıh ve matematik alanlarında iyi eğitim almasını sağladı.[1]
İsmaili mezhebiyle tanışması ve Alamut Kalesi öncesi faaliyetleri Düzenle
Din âlimi olmak isteyen Sabbah, tahsilini devam ettirmek için Rey şehrine gitti. 17 yaşına kadar bağlı kaldığı On iki İmam Şiiliği'nden, karşılaştığı Fatımî daisinin etkisiyle İsmaililik mezhebine geçiş yaptı. Sabbah'taki yeteneği fark eden Irak bölgesi başdaisi Abd'ûl-Melik İbn Attaş, kendisine Fatımî halifesi olan Müstansır'ın yanına gitmesini ve Darülhikme'de İsmaili mezhebi hakkında eğitim almasını tavsiye etti. İsfahan civarında iki yıl İbn Attaş'ın vekili olarak davette bulunduktan sonra Azerbaycan, Musul, Sincar, Rahbe, Şam, Sayda, Sur ve Akka üzerinden 1078 yılında Kahire'ye ulaştı. Burada başdai Ebu Davud tarafından karşılandı ve Halife Müstansır ile görüştü, onun ilgi ve alakasına mazhar oldu. Halife, kendisini vekil olarak seçti ve ileride Horasan bölgesinde dailik yapmasını istedi.[1]
Hasan Sabbah, Halife Müstansır'dan sonra hilâfet makamına veliaht Nizar'ın geçmesini isterken, vezir ve başkumandan Bedr el-Cemâli ise Ahmed el-Müsta'li'nin geçmesini istiyordu. Hasan Sabbah'ın muhalefetiyle karşılaşan el-Cemâli, Sabbah'ı önce hapse attı, ardından da ülkeden sürdü veya diğer bir rivayete göre Sabbah Mısır'dan kaçtı ve 1081 yılında İsfahan'a ulaştı. 9 yıl boyunca İran'ı baştan sona dolaşarak Bâtınîliğin propagandasını yaptı. İran'ın kuzeyine yöneldi. Özellikle Deylem bölgesi ile ilgilendi. Bu bölge İslam'ı zorla kabul etmeyen, toprakları zor fethedilen, savaşçı ve eski geleneğe bağlı yerli bir halkın kontrolündeydi. Bu propagandadan çok etkilenen Gilan, Mazenderan bölgelerinde 3 yıl boyunca çalışarak dağlardaki savaşçıları ve gönderdiği dailer sayesinde bölge halkını yanına çekti.
Sabbah'ın faaliyetlerini izleyen Selçuklu veziri Nizâmülmülk, Sabbah'ın yakalanması için emir verdi. Bunun üzerine Hasan, Kazvin'e kaçtı. Burada Alamut Kalesi'ni karargâhı olarak seçerek Nizârî-İsmaili Devleti'ni 4 Eylül 1090 tarihinde kurdu.[1]
Açıklama:
en iyi seçer misin lütfen