Düşünmek
Günümüzde eğitim rutin bir şey halin gelmiştir. Özelliklede ilkokullu çocuklara baktığınızda ve "Ben de eskiden böyle merakla doluydum." derseniz siz de bizden siniz. Biz kimiz mi? Cevap ruhsuzlardır. Bizler bu felaket eğitim sistemi içerisinde suyu sıkılan ve iyi öğrenci denilerek hep aynı kutuya atılan meyve posalarıyız. Akıllara ilk gelen şey tabiki de bu meyve sıkacağınınnasıl bu kadar güçlü olduğu. Bu direk olarak sisteme sorabilirsiniz. Ama bir meyve olarakta deneyimleri aktarmak önemli. İlk başta yapılan şey meyveyi tanımak. Sizin ne açıdan zengin olduğunuzu saptıyarak, sizi nasıl diğerleri gibi yapacaklarına bakarlar. Sonra en önemli darbe gelir, aslında bu işlemin temelidir. Sizlere başarısızlığı tatdırıyorlar. Örneğin sizler elma, armut, kivi vb. meyvelersiniz. Lakin sizden sistem portakal suyu istiyor. Elmayı portakal yapmak için sizi insan yapanı unutmanız lazım. O şey nedir? Düşünmek. Düşünmeyi bırakınca bir elma diğerleri gibi portakal oluyor. Sizin ömrünüzü harcadığınız diplomalar aslında siz başarılı olunca değil, siz bir portakal kabuğuna dönüşünce veriliyor. İşte size bir örnek. Öğretmen tahtaya bir nokta çizip okula yeni başlayan öğrencilerine "Burda ne görüyorsunuz?" diye soruyor. Nokta dışında bir sürü cevap geliyor. Hepsi yaratıcı. Okulun son gününde öğretmen aynısını yapıyor ve cevap tek ağızdan "Nokta" oluyor. Kısaca bu sistem düşünmeyi yasaklayarak öğreten ve sonunda bir manavı bir kaç kasa portakal kabuğuna çevirerek sizin tüm zamanınızı, enerjinizi yok ediyor.
Kendim yazdım, alıntı değildir. Kolay gelsin.