Cevap :
Cevap: merhaba
Açıklama:5 mm’den küçük olan plastik parçacıklarına “mikroplastik” denir. Kullanım esnasında oluşan 5mm'den küçük plastik döküntüleri ve kozmetiklerde kullanılan microboncuklar birincil, kıyafetlerdeki sentetik tekstil lifleri, araç lastiği döküntüleri ve plastik atıklar ise ikincil mikroplastikler olarak adlandırılır. İkincil mikroplastikler için belli bir parçalanma/ufalanma süreci gerektiğinden, bu mikroplastikler ancak rüzgar, güneş (UV ışını), su gibi etkenler aracılığıyla biyolojik parçalanmaya maruz kalarak oluşurlar.
Bu açıdan, gıda maddelerinin plastikle temasını engellemek çok önemli bir önlem olmakla birlikte, yeterli değildir. Sabun, şampuan, göz kalemi, diş macunu gibi kişisel bakım ürünlerinden çantalara, ayakkabılara, kıyafetlere kadar çoğu şeyde mikroplastikler bulunuyor; her gün onları yutuyoruz, yiyoruz ve soluyoruz.
Örneğin, çamaşır makinesinden çıkan atık su numuneleri üzerinde yapılan bir çalışmada, tek bir sentetik giysiden yıkama başına 1900 adetten fazla mikroplastik lifin (mikrolif) kanalizasyona geçebileceği bildirilmiştir.
Tek bir cilt temizleme (peeling) ürünü 360.000 adet mikroboncuk (microbeads) içerebilmektedir. Bu mikroboncuklar, lavabodan kanalizasyona, oradan da, ileri arıtması olmayan atık su arıtma tesisleri aracılığıyla doğal su kaynaklarına geçebilmektedir.
Günümüzde, mikroplastiklerin %20'sinin denizlere döküldüğü, kalan % 80'lik kısmının ise atıklar, çöpler ve kanalizasyon aracılığıyla karada yer aldığı, çok küçük moleküller olduğundan dolayı rüzgarla kolaylıkla dağılabildiği bilinmektedir. Dünya çapında kontaminasyon derecesinin anlaşılması için bir örnek vermek gerekirse, tüm ülkelerden alınan musluk suyu analizlerinde mikroplastiklerin bulaşma oranının %83 olduğu tespit edilmiştir. ABD’de bu oran %94 olarak en üst seviyededir.