Cevap :

Açıklama:

şehirlerarası yolda,normal bir hızla seyir halindesinizdir;yanınızda anneniz;annenizin ben kullanayım sen gençsin yorumlarıyla gelen karmaşa ve direksiyon hakimiyetini kaybedip arabanın virajı alamayıp uçurumdan yuvarlanması;annenin ölümüne sebebiyet vermeniz;kendinizi ise sanki başka bir boyuttan izliyor gibi yara bere içinde görmeniz....derken birden olanların rüya olduğunu farkedip gözden gelen yaşı silerek yataktan doğrulmaya çalışırken burnunuzdan ve ağzınızdan kan geldiğini fark etmeniz....noluyor yahu, derken gücünüzün olmadığını farkedip yatakta öylece kalıvermek ve yanıbaşında duran laptop u alıp, google'dan nolduğunu araştırmak ve gariptir ki şiddetli görünen ve şiddetli bir şekilde olduğu hissedilen olaylarda (gerçek hayatta olmasa bile),beynin o basınçla kanama yarattığını bilgisayardan okumanız...(beynin oyunları,nerden uyduruyor böyle tıp literatürüne sokulabilecek hadiseleri bilmem)...bilgisayarı yerine bırakacak gücünüzün olmadığını ve öleceğinizi anlarsınız,o an aşırı bir panik ve korku hissedersiniz,ne kalkabiliyorsunuzdur,ne elinizden herhangi bir şey gelebiliyordur,yatağınızda öylece yatıyorsunuzdur,biraz ileride olan telefona zorla ulaşırsınız;öleceksiniz ya o korku ve panikle kendini kurtarma çabaları....ambulans acil'i aradığınızda artık çok geç olduğunu hissedersiniz kendiniz için,ruhunuzun yavaş yavaş bedeninizinden çıktığını,her yerinizin hissizleştiğini fark eder,telefonu elinizden bırakırsınız,o çok sevip,dikkatlice kullandığınız bilgisayarınızı bile kucağınızdan düşürürsünüz ve artık sona geldiğinizi hissedersiniz,az önceki panik yerini sakinliğe,olgunluğa ve huzura bırakmıştır ve yatağınızın kanlar içinde olduğunu farkedip yavaş yavaş gözünüzün kapandığını,uzaktan izleyen bir insan gibi izlersiniz...

sonra birden gözünüzü açar,ağzınızı burnunuzu yoklarsınız,etrafa bakarsınız kan olmadığını görünce bu sefer gerçekten allaha şükürler olsun diyip gözyaşlarından ıslanan yatağınızdan yaşama sevinciyle ayrılırsınız...

bak buda olur

rüya şuan oturduğumuz evin salonunda geçiyor. kısaca tarif etmem gerekiyor ki ne, nereden geliyor kolay anlaşılsın. duvara dayalı bir çekyat var salonda, çekyatın tam karşısında da balkon kapısı var. karşısında da bir çekyat daha var.

şimdi ben duvara dayalı çekyatta sevgilimle birlikte oturuyorum. ama şöyle bir detay var ki, sevgilimin yüzünü göremiyorum. sadece bedeninin boynuna kadar olan kısmını görüyorum. yalnız şöyle bir detay daha var, sevgilimin ten rengi, ölmüş bir insanın ten rengi gibi soluk, hafiften morumsu. neyse çekyatta elini omzuma atmış yanyana bir şekilde oturuyoruz. o sırada balkonda benim sınıftan kapalı bir kız arkadaşım, yanında sevgilimin bir erkek arkadaşı var. birlikte balkonda muhabbet edip, camdan dışarı bakıyorlar. ben de o esnada karşıdaki çekyatın etrafında yürüyen bir sürü böcek görüyorum. sevgilime öldürelim, korkuyorum diyorum, adamda en ufak bir kımıldama yok sabit duruyor, konuşmuyor. sonra böcekler birden kaçışmaya başlıyor.

oturduğumuz yerde arkadaşlarımızı izlerken birden ikisinin de bakışları bana yöneliyor. ama öyle bir bakış ki, korkuyu çok şiddetli bir şekilde hissediyorum. kapalı olan arkadaşım çok yavaş bir şekilde balkondan çıkıp üzerime doğru yürümeye başlayınca dehşete kapılıyorum, sevgilimin tişörtüne yapışıyorum. onda hala bir yaşam belirtisi yok buarada. sonra kız üzerime doğru gelirken ismimi söyleyip bize inanıyor musun diyor. kalıyorum ne inanması, neye inanıyor muyum vs diye. kız birden sağ kolunu kırıyor. (kırdığındaki ses çatırt diye kulağımda yankılanıyor.) ben sevgilime iyice yapışıp bir şeyler yap diye bağırıyorum. sadece beni sabit tutuyor. sonra kız üzerime yürümeye devam ediyor, tekrar bize inanıyor musun diye sorup, bu sefer de sol kolunu ters çeviriyor kırarak, o an ben nas ve felak okumaya çalışıyorum. tiz bir gülme sesi geliyor, bu sırada diğer erkek olan arkadaşımız da balkondan çıkıp yavaş adımlarla üzerime yürümeye başlıyor. kız duruyor. bu dualarla duracağımızı mı sanıyorsun sen, şimdi bize inanıyor musun diyip ayaklarını da kırıp ters çeviriyor. bu sırada korkudan kafayı yemiş bir şekilde sevgilime bir şeyler yapsana diye haykıyorum. yine bir tepki vermiyor. sonra diğer arkadaşım benim boğazıma yapışıyor, sıkmaya başlıyor derken zönk diye uyandım.