Cevaplandı

1 Gökte kara bulutlar yuvarlanıp duruyordu. Abdi Ağa'nın kapısında
Üşümekten iki büklüm olmuş, yırtık, el dokuması giyimli bir kalabalık,
birbirlerine sokulmuş titriyordu. Bir tek kişi vardı kalabalığın dışında:
Döne. Onlar, Abdi Aga'yı bekliyorlardı. İçerden, Abdi Ağa çıkacak da
onlara bir şey söyleyecek. Derken Abdi Aga, elinde doksan dokuzluk
tespihi, başında devetüyünden örülmüş takkesi, sivri sakalıyla göründu:
"Gene aç mı kaldınız?" diye söylendi. Kalabalıktan hiç ses çıkmadı.
Kalabalıgın arkasında tek başına duran Döne'yi gören Abdi Ağa: "Done!
Döne!" diye bağırdı. "Sen doğru evine git! Sana bir tek tane bile vermem.
Evine git! Done!" dedi. "Şimdiye kadar benim köyümden, benim
kapımdan adam kaçıp da başka köye, başka adama çoban olmadı,
yanaşma olmadı. Bunu senin bir karış oğlun icat etti. Sen doğru
evine.".Abdi Aga, ambarın kapısını açınca, sıcak, tozlu bir bugday
kokusu firladı dışarı (Yaşar Kemal, İnce Memed)
Yukarıda romandan alınan metindeki ;
Kişi:
Yer:
Zaman:

1 Gökte Kara Bulutlar Yuvarlanıp Duruyordu Abdi Ağanın Kapısında Üşümekten Iki Büklüm Olmuş Yırtık El Dokuması Giyimli Bir Kalabalık Birbirlerine Sokulmuş Titri class=