Cevap :
Cevap:
En Kutsal olanla, en kusurlu olan arasında kurulan bir iletişim, bir diyalogtur. Dua ettiğiniz zaman konuşan tek kişinin siz olduğunu sanmayın. Tanrı zaten hep konuşur, ama bizim duyabilmek için daha çok kulak kesilmemiz gerekir. İşte dua, bunu da destekler. Tanrı sadece bir şeyler istemek için gittiğimiz bir Efendi değil, bizi tüm sevgisiyle ve şefkatiyle dinlemek isteyen bir Babadır. Çocuklarının yüreğini önemser ve her şeyi bilse de, kendisine anlatsın ister. Dua, Babamızla konuşmaktır, konu ne olursa olsun; O dinlemekten keyif alır.
Bir Yönlendiriştir
Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir. (Yakup 5:16) Doğru kişiler olarak yalvarmak, Rab’bin bizi kullanarak yapmak istediği işler için yönlendiriş sağlar. ‘’Çünkü, “Size doğrusunu söyleyeyim, yeryüzünde bağlayacağınız her şey gökte de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğiniz her şey gökte de çözülmüş olacak.’’ diyor Rab Matta 18:18’de. O halde bağladığımız ve çözdüğümüz şeylerin gücü var, Rab bize bu yetkiyi veriyor.
Dua
Dua bir iletişim, yönlendiriş, bir köprüdür.
Bir Köprüdür
Mesih’in çarmıha gerilirken, kendisine karşı suç işleyenleri bağışlaması için Babaya, “Baba, onları bağışla. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.” diye dua etmesi ve bizim için aracılık etmesi gibi. Bizim de, Babamızın işlerinin bizde görülmesi için, O’ndan aldığımız yönlendiriş sayesinde bizde çalışmasına fırsat sağlamamız gerekir. Babadan alabileceğimiz her şeyi, O’nunla birlikte geçirdiğimiz zamanlarda alırız. Dua da bunun bir parçasıdır. Sınırlı olan insan, Sınırsız Olandan alır ve yine sınırlı olan insanlara aktarmaya devam eder. Bizler yetersiziz. Olmayan sevgimizi, sevincimizi, esenliğimizi, huzurumuzu, bereketimizi insanlara vermekte zorlanıyoruz. Oysa dua, bunları Babamızdan almamız için bize kapı açıyor. Böylece Rab’den alıyor, tüm bu bereketlerle doluyor ve insanlara Rab’bin sevgisini aktarabiliyoruz. Çünkü almadan, veremeyiz.
İçimdeki Kutsal Ruh, O’nunla iletişim kurmam için beni yönlendiriyor. Bana daha çok yakarmam gerektiğini hatırlatıyor, hissettiriyor. Birçok zaman ne için etmem gerektiğini bilsem de, özellikle Kutsal Ruh beni yönlendirdiğinde, nasıl etmem gerektiğini bilmiyorum. O zamanlarda İsa Mesih’in söylediği şu ayetler aklıma geliyor;
“Bunun için siz şöyle dua edin:
‘Göklerdeki Babamız,
Adın kutsal kılınsın.
Egemenliğin gelsin.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de
Senin istediğin olsun.
Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.
Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi,
Sen de bizim suçlarımızı bağışla.
Ayartılmamıza izin verme.
Bizi kötü olandan kurtar.
Çünkü egemenlik, güç ve yücelik
Sonsuzlara dek senindir! Amin’.
Matta 6:9-13
Dua Güçtür
İşte o zaman İsa Mesih’in bize öğrettiği gibi yakarışın gücünü görebiliyorum. Ya benim yakarışımı, ne için olduğunu bilmediğim bir hizmet için kullanıyor ya da bunun aracılığıyla bana ne için dua etmem gerektiğini gösteriyor. Bazen de sadece çok daha basit bir şey için, kendi kendime bir disiplin geliştirmem için kullanıyor. Rab’bin neyi, ne zaman için kullanacağını bilmiyorum, dua ederek ve dinleyerek Rab’den bunu da duyabilirim. Ama bilmesem bile, O’nun çocuğu olarak, O’nun bu dünyayı bereketlemek için yapacağı işlerin bir parçası olmak istiyorum. Dua, bir parçası olmaktır. Dua ettiğin ailenin bir parçası olmaktır, dua ettiğin ülkenin, kilisenin, arkadaşlarının, iş yerinin, Rab’bin planının, ama en önemlisi; Rab’bin bir parçası olmaktır.
Bir vaiz, vaazı sırasında şöyle sormuştu, ‘’Eğer her isteğimiz gerçekleşecek olsaydı, dünya daha iyi bir yer mi olurdu; yoksa sadece sizin istediğiniz gibi bir yer mi olurdu?’’ Bu soru, ettiğim duaların akışını değiştirmeye başladı. Çünkü dünya sadece benim istediğim gibi bir yer olursa, herkes için iyi bir yer olmayacak. Ama dünya Rab’bin istediği iyilikte bir yer olursa, herkes için iyi olacak. Rab’bin iyiliğini ve ettiğimiz duaları hafife almayalım.
Esen Kalın..
Cevap:
İslam dininde dua; "bir kimsenin kendisi veya başkası hakkında bir dileğine, bir arzusuna kavuşması için Allah'a yalvarması" olarak tanımlanabilir. Dua, bir ibadettir.
Açıklama:
başarılar