Cevap :

Biyo-kütle çoğalması ile ilgili insanoğlunun çabasını değerlendirmeden geçmek mümkün değildir. En azından insanın biyo-kütlesinin çoğalmasına karşılık diğer canlılarınkinin azaldığını görmek ve benzer şekilde dünyadaki kaynakların tüketilmesinde katlanarak bir azalma sürecini işletmek, aynı şekilde kirlenme, bozulma ve diğer çevresel sorunlara yol açma durumu meydana gelmektedir. Bunu insan iradesinin yaptığı doğru-yanlış seçimlerle somutlaştırmaktayız. İradeye esas çalışan nefsin kendisidir. Yani öğrenilenler, değerlendirilenler ve bilinenler ile bir haz duyma, kendini ispatlama, güven içinde olma içgüdüsü ortay çıkmaktadır.

Avcı toplumlarda insanların güvenlik ihtiyacını karşılamak ve vahşi hayvanlarla baş edebilmek için belirli sayılarda olmaları kabul görmektedir. Ancak bilgi çağına gelindiğinde dünya nüfusunun yedi milyarı geçmiş olması, 2015 yılında dokuz milyara ulaşacağının hesaplanması bir hayli dikkat çeken konu olmaktadır. Eşitsizliklerden yola çıkarak bir tarafta açlık ve sefalet sınırındaki çoğunluk nüfus ile diğer tarafta refah içindeki azınlık nüfusun mevcudiyeti inkâr edilemez olmuştur. Bu azınlık suyu, madenleri, enerji kaynaklarını ve havayı daha fazla tüketmekte, buna karşılık daha fazla çevresel kirliliğe sebep olmaktadır. Zenginleşmek açısından bir yarış içine giren devletlerin, bilginin ve diğer imkânların artmasına karşın adeta savrulduklarını ve bir çocuk oyunu olan körebeyi oynuyormuşçasına davrandıklarını üzülerek izlemekteyiz, hatta istemeyerek de olsa oyunun içine dâhil olmaktayız.


İyi dersler