Cevap :

Cevap:

Açıklama:

‘Robin, on sekiz yaşında, gücü kuvveti yerinde, gayet iyi ok kullanabilen bir gençtir. Nottingham Şerifi’nin düzenlemiş olduğu bir okçuluk yarışmasına katılmak için ormandan geçerken, ormancılar kendisine laf atarlar ve aralarında çıkan kavga sonunda, Robin bir ormancıyı oku ile öldürmek zorunda kalır. Yaptığı işe çok pişman olur.

Ölen ormancı, Nottingam Şerifi’nin akrabası olduğu için, Şerif Robin’in yakalanması işine Özel bir İlgi gösterir. Amacı, hem akrabasının intikamını almak, hem de iki yüz pound tutarındaki ödülü elde etmektir. Bu olay üzerine kanun kaçağı durumuna düşen Robin, bir yıl boyunca ormanda saklanır çevresine kanun kaçağı durumunda olan kişileri toplar. Sayıları kısa zamanda yüzü geçen bu insanlar, Robin Hood’u kendilerine lider seçerler ve bundan böyle, kendilerini soyanları soymaya yemin ederler. Adaletsiz vergiler, toprak kiralayan ya da haksız cezalarla zorla yoksulların parasına alan herkesin parasına alacaklar; ihtiyacı olanlara da yardım eli uzatacaklardı. Bunun yanı sıra, hiçbir çocuğa zarar vermemeye, hiçbir kadına kötülük etmemeye ant içerler.

Nottingham Şerifi, Robin Hood’un yakalamak için ilanlar verir fakat kimse gelmez. Bunun bunun üzerine onu öldürmesi için para ile adam tutar. Tutulan adam Robin'i tanıyınca onu öldürmekten vazgeçer ve onun çetesine katılır.

Gönderdiği adamının Robin Hood’un çetesine katılmış olması, Şerifi iyice çileden çıkartır. Savaş hazırlıklarına başlar. Yolda, Robin Hood’u yakalamak için aklına bir plan gelir. Bir okçuluk yarışması düzenleyecek, kendinden emin olan Robin Hood dayanamayıp bu yarışmaya katılacak ve Şerifte yakalayacaktır.

Nitekim bu kararı duyan Robin Hood, arkadaşları yarışmaya katılmaya karar verirler. Yalnız, Robin Hood’un adamları, çeşitli kılıklara girerek yarışma alanındaki yerlerini alırlar.

Yarış günü geldiğinde, ülkenin her tarafından yarışmacılar; büyük bir seyirci kalabalığı, yerlerini alır. Şerif ise dört gözle yarışmacıları inceliyordur. Şimdi de gözleri, son kalan on yarışmacının üzerindeydi. Sonunda üç yarışmacı kaldı. Biri Şerifin de desteklediği Gilbert, diğeri O’Neil, üçüncüsü de eski elbiseler İçinde, tek gözlü bir dilencidir. O’Neil de elendikten sonra, Gilbert’Ie dilenci kılıklı adam finale kalır. Bütün şehir halkı, Gilberf i tutatr fakat yarışmayı dilenci kılıklı adam kazanır. Şerif, yabancıya ödülünü verirken, kendi adamı olması İçin teklifte bulunur bunun üzerine dilenci kılıklı adam “Ben kendi kendimin efendisiyim” diyerek teklifi reddeder, ödülü alarak yoluna devam eder. Bu dilenci kılıklı adam, Robin Hood’dan başkası değildir. Şerif bu gerçeği dostları ile yemek yerken, masanın üzerine fırlatılan oktaki yazılı kağıttan öğrenir.

Kral, kraliçeye "Robin Hood'a zarar vermeyeceğine dair söz alır. Kral, Piskopos’un kışkırtmasıyla, Kraliçe’ye verdiği sözü tutmaz, Robin Hood ve arkadaşlarını yakalanmaları emrini verir. Bu nedenle çok geçmeden bin silahlı adam peşlerine düşer. Robin Hood ve arkadaşları bu haberi, ormana gelip kendilerini çağıran Kraliçenin genç adamının ağzından bulundukları handa işitince, hemen yola çıkarlar. Bir müddet sonra, Robin Hood bir yana, diğerleri öbür yana doğru gitmek üzere ayrılırlar. Böylelikle, en azından tehlikeyi yan yarıya indirmiş olurlar.

Sonunda Robin Hood’un dışındaki üç arkadaşı, kazasız belasız sekiz gün sonra ormanlarına varırlar. Ancak Robin Hood’u Kral ve piskoposun adamları bıkmadan usanmadan takibe devam ederler. Sekizinci gün, bir ormanın kıyısında su içerken, Robin’i oklamaya başlarlar. Robin hemen şimşek hızıyla ormana doğru kaçar. Saatlerce koştuktan sonra peşindekileri atlatır. Yorgunluk ve açlıktan bitap düşer. Dinlenmek için oturduktan bir müddet sonra, kendisine tıpatıp benzeyen bir adamın geldiğini görür. Onunla pazarlık ederek, hem elbiseleri değiştirir, hem de birlikte yemek yerler. Daha yemek bitmeden, kralın ve piskoposun askerlerinden bir grup gelir ve “aranan mavi elbiseli adamı” yakalarlar. Biraz kafası ağır işleyen marangoz, ne olduğunu anlayamadan yaka paça götürülür. Robin Hood ise böyle büyük bir tehlikeyi ucuz atlattığı İçin sevinçlidir.

Yine yollara düşer ve yorgunluktan birkaç milden fazla gidemez. Ayrıca hava fırtınalı ve yağmurludur. Bu nedenle, ilk gördüğü küçük bir handa konaklamak zorunda kalır. Gece, hancı yatak olmadığı için bir papazı da Robin Hood’un yanında yatırır. Robin Hood, sabah uyandığında bu hoş sürprize sevinir ve papazın elbiselerini giyer, aşağıdan da papazın katırını alır ve yoluna devam eder. Papaz uyandığında, mecburen diğer elbiseleri giyer. Bir müddet sonra da, ”Robin Hood olduğu” gerekçesi ile tutuklanır.

Robin Hood, yeni kılığı İle rahatlıkla ormanına yaklaşır. Yolda, şövalye Richard’ı görür ve çok sevinir. Ancak, şövalyenin verdiği haberler hiç de sevindirici değildir. Çünkü, önündeki bütün yollar tutulmuştur. Bu nedenle, şövalye ile birlikte şatosuna giderler. Burada, Robin Hood, şövalyenin bir adamı kılığına girerek, diğer uşaklarla birlikte Londra’ya giderek Kraliçe Eleanora’yu bulur. Kraliçe, kralla şiddetli bir şekilde tartışarak, Robin Hood’un serbestçe ormanına varması iznini alır.

Kral Henri ölmüş, yerine Richard geçmiştir. Kral, ülkesini gezerken Nottingham’a da uğrayacağı için büyük bir karşılama töreni tertip edilir. Kral geldiği gün, bütün Nottingham halkı oradadır. Tabii Robin Hood ve arkadaşları da. Yalnız, Nottingham Şerifi onları görmüş, bu nedenle sancılar içinde kıvranmaya başlamıştır.

Kral, Robin Hood ve arkadaşlarının ününü çok duyduğu için onu yakından tanımak istemektedir. Bu nedenle ormana bir ziyaret yapmaya karar verir. Kral ve birkaç adamı din adamı kılığına girerek ormana doğru (bilgi yelpazesi. com) ilerlerler. Yolda, önlerine Robin Hood'un adamları çıkarlar ve onları ormandaki yerlerine götürürler. Kral, Robin Hood ve arkadaşlarının eğlencelerine katılır ve çok keyifli zaman geçirir.

Bu arada, şövalye Richard gelir ve kralı tanıyamadığı için, Robin Hood’a hayatının tehlikede olduğunu, çünkü kralın kendisini ele geçirtmek İçin bizzat ordusun başında ormana geleceğini söyler. Bunun üzerine kral kafasındaki papaz şapkasını çıkarır ve herkes kralı görür. Kral, Şövalye Richard’a haydutlarla işbirliği yaptığı için kızsa da, Şövalye, “Ben onlara onurumu ve servetimi borçluyum. onlar için her şeyi göze alırım” diyerek yiğitliğini gösterir. Bu kralın da hoşuna gider.SON

uzun ama keşke okusaydın gzl kitap ii dersler