Cevap :
☆ sєlαm ☆
• Konumuz Aşkla İlgili bir kompozisyon •
▪ Aşk Nedir ?
- Aşk soyut bir kavramdır. Görülmeyen , duyulmayan ama kalbimizde hissettiğimiz bir nevi duygu karmaşasıdır. Aşk her şey için ifade edilebilir. Allah aşkı , bir hayvana olan aşk vs. ya da iki insanı birbirine kenetleyen bir duygu olarak bilinir. Sen tahminimce son dediğimi almışsındır. Bu yüzden onun üzerinden devam edeceğim. Aşkı anlattığıma göre bir örnek vereyim. Bu örneği bir hikâye üzerinde iki insanın aşkı olarak anlatacağım.
- ѕαнтє αşк -
Ben sadece seni sevdim. Sen benim ışığımdın , sen benim dünyamdın. Sen benim nefes alışımdın , hayat felsefemdin. Ama şimdi...
Diye devam ediyordu günlüğüne Derin...
Derin 18 yaşında , son sınıf öğrencisiydi. Derslerine çok bağlıydı. Bu yüzden okulunda hayli başarılıydı. Aşka hiç inanmazdı. İnsanların birine ilgi duyup koydukları isim saçmalığı diye yorumlardı hep...Taaa ki o güne kadar ;
Derin yine bir haftasonunda dershaneye gitmek için hazılanıyordu. Çok neşeki bir şekilde kahvaltısını yapıp evden çıktı. Dershaneye gitmek üzere yol aldı. Yolda yürürken bir adamın peşinnen geldiğini hissetti. Bu yüzden adımlarını hızlandırdı . O ne kadar hızlansa adam da o kadar hızlanıyordu. Görünüşe göre adam 25 yaşlarındaydı. Derin çok telaşlandı ve koşmaya başladı . Kalabalıktan ayrılmak istemiyordu yoksa her şey daha tehlikeli olurdu. Adam onun peşinden koşuyordu. Derin arkasına bakarken kalabalıktaki bir çocuğa çarptı. Çocuk dediğime bakmayın. Oda 19 yaşlarındaydı yani Derin ile nerdeyse yaşıt durumda. Derin ona çarpıp yere düştü . Çocuk onu kolundan tutup kaldırdı. Adam birden kaçmaya başladı herkes onu farkedince. Derin nefes nefese kalmıştı. Çocuk onu götürüp bir bankta oturttu. Su içirdi . Derin kendine gelmeye başladıktan sonra :
- O adam seni niye kovalıyordu ?
+ Bilmiyorum , bir baktım peşimden geliyordu. Bende koşmaya başladım korktuğum için.
- Adamın elinde bıçak vardı. Ya sana bir şey yapsaydı ? Dikkat etmen gerekiyor.
+ Çok haklısın. Ben de şoktayım.
Diyerek ilk konuşmalarını yaptılar. Bir süre sonra tanışmaya başladılar.
+ İsmin nedir ?
- Adım Karan . Seninki nedir ?
+ Ben de Derin . Memnun oldum :)
- Ben de :)
Sonra sohbet etmeye başladılar . Okullarından bahsettiler , başarılarından , yaşlarından , boylarından , kilolarından...vs. yani bildiğiniz her şeyi sorup aynı şekilde cevap verdiler. Karan , Derin ' e aşık olmuştu. Derin ' in mest eden bir güzelliği vardı. Etkilenmemek mümkün değildi. Derin zaten Karan ' ın konuşması ve davranışlarından ona ilgi duyduğunu anlamıştı. Çünkü ilk değildi bu... Beraber yürümeye başladılar . Derin ' in dershaneside unutulmuştu. Hayatlarından bahsettiler . Akşam olmasına az kalmıştı , görünüşe göre ikiside birbirini sevmeye başlamıştı. Birbirlerine telefon numaralarını verdiler. Sonra ikiside evine gitti. Derin ilk defa içinde değişik bir his hissediyordu. Bu şeyin onun için anormal bir durum olduğunun farkındaydı. Aslında nedeninide biliyordu ama kendine yediremiyordu. Sonra telefonundan " tık " diye bir mes*j sesi geldi. Bu Karan'dı . Derin gülümsemeye başladı. Ve onlar gece yarısına kadar konuştular . Hem mesajla hem de sesli olarak . Karan ona şarkılar söyledi . Derin bundan çok etkilenmişti . Karan yavaş yavaş Derin ' den hoşlandığını belli ediyordu. Derin ' in ilk defa hoşuna gitmişti bu . Üstünden bir hafta geçmeden ikiside birbirine sıkı sıkı kenetlenmiş , birbirlerini çok seven iki âşık olmuşlardı . Bunu itiraf ettiler ve güzel olacak sanılan bir ilişkiye ilk adımlarını attılar. Aradan bir ay geçti . Derin , Karan ' ı ablasıyla tanıştırmak istedi ve tanıştırdı. Ablası ile Karan arasında saçma bir samimiyet vardı tanıştıklarından sonra. Derin yinede göz ardı etti. Günler geçti Karan artık Derin ' i hiç aramıyor sormuyordu. Aynı şekilde Derin ' de onun aramasını bekledi ama bir hafta boyunca aramadı. En son Derin dayanamayıp aradı. Aralarında anlamsız bir soğukluk vardı . Ve Karan ' ın ağzından şu sözcükler döküldü :
- Bizim ilişkimiz yürümüyor Derin . Bu ileride çok daha fena sonuçlara varmasın diye ayrılmamız gerek. İban bu ikimiz içinde daha iyi olacak...
Derin' in gözünden damlalar süzülmeye başladı ve telefonu kapattı. Bir gün boyunca etkisinden çıkamadı ama sonra biraz olsun kendine geldi. Bunu ablasına anlatıp içini rahatlatmak istiyordu. Bir nevi dertleşmek , akıl almak . Ablasının yanına gitti . Olayı anlattı ve ablasının yüzünde adeta bir sevinç gülücüğü belirdi. Derin bu durundan şüphelendi. Sonra ablası sahte bir şekilde üzülüyormuş gibi yaptı. Teselli ediyordu bir yandan sevinerek. Aradan bir ay geçti. Derin sosyal medyada dolanırken birden Karan ' ın hesabıyla karşılaştı . Profilinde bir adamın bir kadının göğsüne başını yasladığı bir resim vardı. Bunu sevgililer koyardı. Derin' in gözleri doldu . " Bu kadar mı çabuk unuttun beni ? Daha aradan bir ay bile gecmemişken yeni bir ilişkiye başlamışsın..." Günü bu hüzünlü olayla sona erdi. Sabah oldu kalktı . Ablasından mesaj geldiğini gördü. Tam bakarken ablasının profili ile Karan ' ın profilinin aynı olduğunu gördü. Şokta kaldı. Karan , Derin ' i ablasıyla aldatıyordu. Ve ablasıda bunun farkındaydı. Bu iki iğrenç insan bir olup Derin' in duygularıyla oynuyorlardı. Derin bunu hiç bir zaman farkettiğini ablasına söylemedi... Çünkü o kadar temiz bir kalbi vardı ki ona ihanet eden ablasını bile affetmişti. Artık her şeyin farkındaydı ve gerçekten aşkın sahte olduğunu bir kere daha görmüştü... Aşk gitmiş ve derin bitmişti.
İşte Derin bu olaydan sonra bir daha kimseyi sevemedi... güvenemedi... Son olarak günlüğüne şu satırları ekledi ;
" Aldatmanın acısı büyüyor içimde, ne kadar üzülsemde söz geçiremiyorum kalbime...Senin adını ihanet koydum. Tesellisi yok bunun benim içimde. Gece yarısı , bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi seninle olmak. Başını anlamadan , sonuna yaklaşmak. Sonunu okumadan uyuya kalmak ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak... İşte böyle bir şeydi seni yaşamak ve yarım kalmak..."
- The End ( Gerçek bir hikâyesidir.) -
>> ( Ç ) Alıntı değildir!
ßaşarılar !
#Ş'
Aşk ile ilgili kompozisyon
- Bir vakitler Lise 1. sınıf öğrencisi varmış. Adı da Emre imiş. Emre derslerinde başarılı, akıllı ama bazen geveze olabilen, komik, eğlenceli biriymiş. Bu vakite kadar Emre hiçbir kıza aşık olmamış. Aşk falan umrumda değilmiş. İlk kez liseye giden Emre elbette ilk başta biraz zorlansa da sonrasında baya alışmış. Okulunda teknoloji ile ilgili bir kurs varmış. Her Cumartesi günü saat 8.30'dan 14.00'a kadarmış. Emre'de bu kursa kayıt olmuş. Kursta bir sürü arkadaşı olmuş, herkes tarafından sevilirmiş. Bir gün yine bir kurs günü arkadaşı Ufuk ona oyun oynamayı teklif etmiş. Ama 2 kişi lazımmış. Ufuk da kendi sınıfından 2 öğrenci çağırmış. Birisinin adı Yağmur, diğerinin adı Fatma imiş. Yağmur Emre'ye kolunu uzatmış ve tanıştığına memnun olduğunu söylemiş. Kalbi hızla atmaya başlamış Emre'nin. Çünkü aşık olmuştu. Yağmur'a aşık olmuştu...
Onlarla beraber oynamışlar, eğlenmişler. Emre için hayatının en güzel günlerinden biriymiş. Daha sonraki günlerde Emre ile Yağmur arasındaki bağ daha sıklaşmış. Birbiriyle konuşuyor, sohbet ediyor, oynuyorlarmış. Emre, Yağmur'a olan aşkını birkaç arkadaşına söylemiş. Ama onlar da gidip başkalarına söylemişler. Sonra bu işin böyle gideceğini olumlu bulmayan Emre Yağmur'a aşkını ilan etmiş. Yağmur 10 saniye sonra yanından kızarak uzaklaşmış. Emre ne yapacağını bilememiş. Şaşmış kalmış.
Sinir krizi geçiren Emre bu olayın daha fazla yayılması sonucu onun işi baya zorlanmış. Yağmur Emre'ye bir mektup yollamış ama Emre hemen yırtıp çöpe atmış. Bir gün Yağmur'un en yakın arkadaşı Fatma, bir erkek tarafından saldırıya uğramış. Emre de bu olayı görünce hemen olaya müdahale ederek Fatma'yı korumuş ve ona karışan çocuğa haddini bildirmiş. Fatma bu olaydan sonra Yağmur'la konuşmuş. Ondan sonra Emre'ye bir şey tuhafına gitmiş. Günlerdir kendisiyle hiç konuşmayan Yağmur, artık sürekli onunla konuşur olmuş. Üstelik bulamadığı soruları sorduğu bile olmamış. Peki Emre ne mi yaptı? Tabiki de işin keyfini çıkarmış. Ta ki okulların virüsten dolayı okullar kapatılana kadar...
Emre okullar kapandıktan sonra Yağmur'u artık görememiş. Tam okullar açılacak iken Emre'nin babasının tayine Hatay'a çıkmış. Hatay'a taşınmak zorunda kalmışlar. İlk aşık olduğu çocuğu, ilk arkadaşlarını geride bırakarak ayrılmış onlardan. Emre'nin gönlü o günden sonra hep kırık olmuş. Sürekli Yağmur'u düşünmüş, hayal etmiş, unutamamış. İlk görüşte aşık olduğu, gözlüklü, orta boyda o güzel kızı hayal etmiş durmuş. Aşk onun hayatını öyle değiştirmiş ki...
-Kompozisyon bu kadardı. Anlaşılmayan yeri sorabilirsin.
#Barakles
#Aşk
#GeceEfendisi