Cevap :

Açıklama:

A-mları

Aba altında er yatar: Giyim kuşam, insanın kişiliğine bir ölçü olamaz.

Aba vakti yaba, yaba vakti aba: İhtiyaçlar, vaktinden önce, ucuz olduğu zaman karşılanmalıdır.

Abanın kadri yağmurda bilinir: Bir şeyin değeri, ancak ona ihtiyaç duyulduğunda anlaşılır.

Abdal ata binince bey oldum sanır: Görmemiş kişi, rastlantı olarak, layık olmadığı bir yere kavuşsa eski durumunu çabuk unutur.

B-

Baba koruk (ekşi elma, erik) yer, oğlunun dişi kamaşır: Bir babanın yaptığı kötü iş çoğunlukla aileye mal edilmeye çalışılır. Toplum içinde de çocuk zor duruma düşer.

Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır: Miras yoluyla bir mala sahip olan kimse, onun için ne çabalar gösterilip sıkıntı çekildiğini anlayamaz.

Baca eğri de olsa duman doğru çıkar: İyi ve doğru olan kişi uygun olmayan ortamda bulunsa bile bu niteliğini kaybetmez.

Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun: Bir işte başarı sağlamak, bir verim elde etmek için gereken çalışmayı, gerekli harcamaları yapmak gerekir.

C-Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur: Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, deveye hendek atlatamazsınız. Cahile söz anlatmak, bundan daha güçtür.

Cahilin dostluğundan, âlimin düşmanlığı yeğdir: Akılsız kimse dostunun iyiliğini istese de bilgisiz olduğu için yaptığı işin ne sonuçlar doğuracağını kestiremez.

Cambaz ipte, balık dipte gerek: Bir kimse kendi iş ve uğraşı neyi gerektiriyorsa onu yapmalıdır.

Ç-

Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme: Kişi, çağrıldığı bir yere gitmeli, davet edilmediği bir yere de gitmemelidir.

Çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider: Çağrılmadığın yere kişi asla gitmemelidir.

Çalma elin kapısını çalarlar kapını: Bir kişiye kötülük yaparsak günün birinde bize de kötülük yaparlar.

D-Dağ adamı, hasta eder: Görgüsüz insanlara haber anlatmak oldukça güçtür.

Dağ ardında olsun da, yer altında olmasın: Kişi yaşasın da uzakta olsun hiç önemli değildir.

Dağ başı dumansız olmaz: Yüksek mevkilere, makamlara gelmiş ve sorumluluk alan kimselerin başında dert eksik olmaz.

E-Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane: İnsanın ömrü yüce Allah tarafından takdir edilmiştir. Zamanı geldiğinde hiç kimse ölümü durduramaz. Kaza, hastalık vb. şeyler sadece birer aracıdır.

Eceli gelen köpek cami duvarına işer: Yaptıklarıyla kişilerin nefretini kazanmış olanlar, eceline susadıklarından kendisini yargılayacak kimseleri öfkelendirir. Bu hareketleri de onları kötü bir sonla buluşturur.

F-Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp: Kişinin yoksul, fakir olması asla utanılacak bir durum değildir. Çalışmamak, çabalamamak ayıptır.

Fala inanma, falsız kalma: Fala inanmak doğru bir şey değildir. Yine de kişinin güzel şeyler dinlemesi hoşuna gider.

Fare çıktığı deliği bilir: Suç işlemeyi adet edinen veya gizli iş yapan kişiler, zor zamanlarında nereye sığınacağını önceden hesaplamıştır.