Cevap :

Mal da Yalan , Mülk De Yalan , Var Biraz da Sen Oyalan: Bu dünyanın malına, mülküne kanmamak gerekir. Çünkü dünyadaki her şey fanidir, geçicidir. Önemli olan öbür dünyadır ,onun için dünya malına kanmamak gerekir.
Mal melameti örter: Zengin olan kişinin kusurları olsa da onun malı olduğu için kusurları göze batmaz ve kusurları örtülür.
Mal adama hem dost, hem düşmandır: Malın insana hem faydası vardır hem zararı vardır. Çünkü çok malı olan kişi bu malı nasıl koruyacağını düşünür , düşündükçe de kafa ağrır. Aynı zamanda malı çok olan kişi istediği maddi imkanlara sahip olur. Yani kişi malını aklı ile iyi yolda da harcar, başına bela edecek şekilde de artar.
Mart ayı, dert ayı: Mart ayında havalar sürekli değişiklik gösterir. Bir sıcak, bir soğuk olur. Bundan dolayı da insan çabuk hastalanır.
Meyve veren ağaç taşlanır: Bilgili, kültürlü insanlar kıskanılır ve kötülenmeye çalışılır. Bundan dolayı da böyle kişilerin işini kıskan kimseler zora sokmaya çalışır.
Misafir kısmeti ile gelir: Ev sahibi gelen misafiri yük olarak görmemelidir. Çünkü gelen misafir aynı zamanda eve bereket de getirir. Bunun için misafirden kaçmamak gerekir.
Misk , yerini belli eder: Değerli insanlar nerede olursa olsun değerlerini kaybetmezler.
Mühür kimse ise Süleyman odur: Bir işte kime yetki verilmişse güç o kişidedir.
Zahmetsiz rahmet olmaz: Kişi emek etmeden, çalışmadan bir şeylerin sahibi olmaz. Onun sabretmek ve sıkıntılara katlanmak gerekir.


Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt (fakir) ovada yolunu şaşırır: Zengin dağda bile kalsa elinde para olduğu için o zorlu yollar inişli yollara dönüşür. Fakirin elinde ise para olmadığı için fakir düz yolda bile şaşırır ve ne yapacağını bilemez. Yani fakir parasızlık yüzünden kolay işleri bile yapamaz.
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar: Yoksul insanlar zengin insanların parasından, malından, mülkünden bahserek kendilerini boş yere yorarlar.
Zeyrek kuş iki ayağından tutulur: İşlerinde hileye başvuran kişi eninde sonunda yakayı ele verir.
Zorla güzellik olmaz: Zorla kimseye bir şey beğendirilmez ve yaptırılmaz. Her şey ancak ve ancak güzellikle yapılır.
Zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü: Daha önce zengin olup sonra yoksul olan kimseler uygun olmayan gereksiz davranışlarda bulunabilir.
Zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına: Planlı, programlı yapılmayan işlerde kural aranmamalıdır.
Züğürtlük, zadeliği bozar: Zengin, soylu bir kimse zenginliğini kaybedince çabuk unutulur.
Vakit, nakittir: Zaman çok ama çok kıymetlidir. Bunun için zamanı boşa harcamamalıyız.
Varlığa darlık olmaz: Zengin kimsenin konumundan dolayı gücü çoğu şeye yeter.
Veren el, alan elden üstündür: Herkese yardım eden, cimri olmayan kimseler toplum tarafından sevilir ve ona saygı duyulur.
Varsa (var mı) pulun herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun dardır yolun:Zengin olana herkes iyi davranır ve ona hizmet eder, fakir olana ise kime yüz vermez, çünkü elinde malı yoktur, parası yoktur fakirin.
Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur: İnsan ancak gücü yettiği kadar bir işi yapabilir, daha fazlasını yapamaz.
Baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş: Babalar çocukları için her türlü fedakarlığı yapar fakat çocuklar babaları için ne yazık ki her türlü fedakarlığı yapmazlar.
Bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun: Bir şeyden beklenti içine giriyorsak o işte kendi emeğimiz de olmalıdır ki yemeye yüzümüz olsun.
Baht (akıl) olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta: İnsanın talihsiz olursa ne yaparsa yapsın hiçbir işten olumlu sonuçlar almaz.
Balık baştan korkar: Bir işte işler yolunda gitmiyorsa bunun sorumlusu en baştaki kimselerdir.
Baş sağlığı, dünya varlığı: Hayatta en önemli şey kişinin sağlığıdır. Çünkü insanın sağlığı yerinde olmadığı zaman ne kadar malı olursa olsun o kişiye fayda sağlamaz. Yani önce sağlık demeliyiz.
Başa gelen çekilir: Kötü bir olayla ya da duruma karşılaşıldığı zaman ona sabretmek gerekir. Çünkü başa gelen dert çekilir.
Başa gelmeyince bilinmez: Aslında bu ‘’ Ateş düştüğü yeri yakar.’’ atasözü ile de yakın anlamlıdır. Çünkü acı kime geldiyse o kişinin canı yanar, anı yanmayan yananın halinden her ne kadar anlıyor gibi görünse de gerçek anlamda anlayamaz. Yani acıyı, sıkıntıyı, belayı, ayrılığı vb yaşayan bilir.
Besle kargayı, oysun gözünü: Kişinin emek ettiği, elinde büyüttüğü kişi gün gelir nankör olabilir ve vefasız olabilir.
Bez alırsan Mısır’dan (Musul’dan), kız alırsan asilden: Ne alırsak her şeyin iyisini almalıyız ve bunun için de araştırmalıyız.
Cambaz ipte, balık dipte gerek: İnsan yalnız uzman olduğu alanda çalışmalıdır.
Can bostanda bitmez: İnsan çalışırken çalışmayı da abartmamalıdır. Kendini yıpratmamalıdır. Çünkü can değerlidir .
Can cümleden aziz: İnsanın kendi canı başkalarından önce gelir.
Can çıkmayınca huy çıkmaz: İnsan huylarından vazgeçmez, ne zaman ki can çıkar huy da o zaman çıkar.
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler: Başkalarının lafı ile gaza gelip elimizdeki malların hepsini harcamamalıyız. İyi ve yiğit olabiliriz ama kimse için de canımızı boş yere feda etmemeliyiz. Çünkü başkalarının poh pohlaması ile gaza gelinmemelidir.
Cins cinse çeker: Her yaratık kendi cinsine az da olsa çeker. Bu insan da olabilir hayvan da.
Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane: Her insan ölümlüdür. İşte şunu ypmasaydı ölmezdi, şöyl olmasaydı böyle olmazdı denilir fakat bunlar bahanedir. Çünkü o kişinin eceli gelmiştir.
Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez:Aralarında kimi dargınlıklar , sorunlar olsa da eski dostlar birbirlerine düşman olmazlar, çünkü köklü bir geçmişleri vardır. Yeni kazanılan dostlarla arada henüz köklü bir bağ oluşmadığı için yenisinden de vefa gelmez denilmiştir.
Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir: İnsanlıktan nasibini almamış biri ne kadar zengin olursa olsun o yine adam gibi adam değildir.
Etme bulma dünyası: Kötülük eden biri kötülük bulur.
Etle tırnak arasına girilmez: Aile arasındaki sorunlara dışarıdan kimse karışmamalıdır. Çünkü aile bireyleri arasında sorun olursa olsun yine de birbirlerinden vazgeçemezler. Bunun için onların arasına girilmemelidir.
Damlaya damlaya göl olur: Birike birike her şey çoğalır. Onun için biriktirmek gerekir.
Davul dengi dengine diye çalar: Evlenecek kimseler birbirine denk olmalıdır.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz : Kötü araç gereçlerle iyi iş ortaya çıkmaz.
Demir tavanda dövülür: Her iş zamanında yapılmalı, geciktirilmemelidir.
Derdi veren, devasını da verir: Her derdin bir devası vardır Bunun için Allah’ sığınmalıyız.
Dinsizin hakkından imansız gelir:Merhametsiz olan bir kişiyi, kendisinden daha merhametsiz biri yola getirir.
Dost acı söyler: Dostlarımız bize gerçekleri söyler, çünkü onar bizim hep iyiliğimizi isterler.
Dost kara günde belli olur: Gerçek dost bizim zor günlerimizde yanımızda olur.
Dünya malı dünyada kalır: Kimse öte dünyaya bir şey götürmez dünya malı dünyada kalır. Onun için çok iyi bir insan olmalıyız..

Cevap:

hızlı yazdıgım ıcın pek okunmuyo kusura bakma

emek var yinede en iyi seçermisin

Görseli göster Аноним
Görseli göster Аноним