Cevap :

Cevap:

Açıklama:Öyküler, romanlar gibi tiyatro da insan yaşamından, insanların çevresiyle olan ilişkilerinden kesitler sunar bize. Bunu sözle, yazarın ağzından değil de eylem (hareket) içinde verir. Bu yönden diyebiliriz ki tiyatro yapıtı, insanların yaşamından seçilmiş belirli olay, olgu, durum ve ilişkilerin eylem içinde, oyuna dönüştürülerek yansıtılmasıdır. Buna tiyatro, sahne eseri ya da oyun adı verilir. Bunun dışında sahne eserlerinin oynandığı yer, yapı anlamına da kullanılır tiyatro sözcüğü. Üçüncü anlamı da, oyunları sahneye koyma, oynama sanatı demektir.

Tiyatro hem söz hem de eylem sanatıdır. Tiyatro yapıtını oluşturan öğeler bu iki ana nitelik doğrultusunda biçimlenir. Öğelerin başında dramatik olay ya da olaylar zinciri gelir. Bunu oluşturan da kişilerin kendileriyle ya da çevreleriyle çatışmasıdır. Bu çatışmaya oyunu yönlendiren eylem diyoruz. Oyunda düşünceler, duygular dümdüz sunulmaz. Eyleme dönüştürülerek verilir. İzleyici (seyirci) kendini böyle bir eylem içinde duyumsayarak iletiyi alır, yaşantı kazanır.

Dramatik örüntü ya da olaylar dizisini oluşturup geliştiren de oyun kişileridir. Oyun yazarı, bu kişileri doğal ve toplumsal çevreleri içinde verir. Onları, çevresinden soyutlamaz. Bunun için de insanları ya ortak ve genel özellikleriyle çizmeye çalışır; (Romanda olduğu gibi tiyatroda da buna tip denir.) ya da insanları değişik yönleriyle, ayrıntılı gerçeğiyle (karakter) olarak ele alır. İster tip biçiminde, ister karakter biçiminde yansıtılsın, tiyatro yapıtında kişiler sürekli hareket durumundadır.