Cevap :
Cevap:
Üretim ile kültürün ne alakası var demeyin... “Müzik, fast-food, televizyon programları, futbol, yılbaşı, sanat vb.” popüler kültürle ilişkilidir. Dolayısıyla popüler kültür kısaca “çabuk kullanım ve hızlı tüketim” olarak ifade edilebilir. Nasıl mı? Reklam, film sektörü vb.’ne bakın birileri daha önceden bildiğimiz şeyleri veya bilip de önemsemediğimiz şeyleri bir de böyle bakın diyerek modernleştirip akım haline getirebiliyor. Al bunu kullan, bunu giy, bunu oku, bunu izle, bunu dinle diye modernleşme adı altında aslında size bu konuda ihtiyacınız var hissi yaratıp kullanmanızı sağlıyor veya herkesin kullanmasını sağlayarak kullanmayanlarda eksiklik hissettirip akıma davet ediyor. Bunun en belirgin örneğini yakın bir zamanda yaşadık “Müslüm” filmiyle bu sadece bir örnektir, şahsi anlam içermez... Müslüm Gürses hayatımıza yeni giren bir sanatçı değildi ve değerli olması için ölmesi de gerekmiyordu veya onu değerli kılan neden medya? Birçoğunuz daha Müslüm Gürses’in şarkısını bilmezken bir film ile Müslümcü olabildi ve filmi izlediğine dair paylaşımlarıyla akıma katıldı neden, çünkü sosyal faktörler ve medyanın sunduğu popüler kültür baskın geldi.
Oysaki birçoğunuz yaşama biçimi sebebiyle Müslüm Gürses’i beğenmezken bir anda gözyaşı dökebildi... Bu akımdan bir süre sonra tekrar şarkıları dinlenildi mi bilinmez ama akım olursa paylaşımlarla bilinebilir... Medya, popüler kültürün propaganda aracıdır. Amacı; reklam yaparak ve zaman zaman değişikliğe giderek insanları cezbetmektir. Bireyler sanki meydana gelen değişimleri kendi hür iradeleriyle kullanıyorlarmış gibi göstermektir. Medya, popüler kültür adı altında prestijili bir yaşam sunarak seçimlerimizi, beğenilerimizi ele almak istiyor. Peki o prestijli yaşamda bütünüyle siz, siz misiniz? Bunu da bir düşünün. Günümüzdeki popüler kültürün kısaca özeti; tüketici, popüler kültür adı altındaki akıma katılamazsa veya kazara kaçırırsa sosyo-çevre faktörleri tarafından tedirgin edilir, kişi bu durumdan nasıl mahrum kaldım diyerek mutsuz olur. Sonuç itibariyle tüketici, akıma ayak uydurarak mutlu (!) olmayı seçmiştir.
İnsanın kendini yenilemesi, güncellemesi kadar doğal bir şey yoktur ancak popüler kültür, tüketicilerde yenilenmeyi ve tüketmeyi zorunluluk olarak hissettirir. Popüler kültürün birçok yansımasına esir kalabiliyoruz ancak ne kadar bilinçliyiz, ne kadarını bilinçli tüketiyoruz bunu sorgulamak önemlidir. Televizyonlar gibi medyada da subliminal mesaj veriliyor olamaz mı ama çoğu insan bu konun üzerinde durmuyor bile... Özetle; duygularımız, düşüncelerimiz, dış görünüşümüz sizce tıpkısının aynısı değil mi? Duyguların ortak olmasında ne gibi bir zarar olabilir diyorsanız da size dair siz var mısınız, siz sizin ne kadarını kapsıyorsunuz?
Açıklama:
BENİ EN İYİ SEÇER MİSİN??