Cevap :
Kitap adı: Genç Werther'in Acıları
Özet: Werther yaşadığı şehri terk ederek sessiz sakin bir yer olan Wahlheim’e yerleşir. Burada yaşadıklarını ve hislerini en yakın arkadaşı olan Wilhelm’a mektup yazarak anlatır. Werther keşfettiği bu yerden çok memnundur. İstediği gibi kafasını dinleyebilmekte ve istediği gibi resim yapabilmektedir. İlk zamanlar eğitimli biri ile sohbetler eden Werther, bu genç ile hiç anlaşamaz. Daha sonra tanıştığı Prensin memurlarından adı romanda S.. olarak geçen 9 çocuklu bir adam ile tanışır. Bu adamı çok sever ve adamın onu evine davet etmesi üzerine muhakkak geleceğini söyler. Adam eşinin ölümünden sonra şehirden uzaklaşmak için Prensin av köşklerinden birine taşınarak 9 çocuğu ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Werther, adamın en büyük kızı hakkında büyük övgüler duyar.
Resim yapmak için çıktığı bir gün hareketsiz oturan çocukları çizmeye başlar. Akşama doğru çocuklara bir kadın yaklaşır. Kadın çocukların annesidir. Eşinin miras davası için şehre gittiğini söyler. Werther, çocukların her birine para verir. Werther, kasabanın çocukları ile iyi geçinmek ve çocuklara kendini kabullendirmek için özellikle çaba sarf eder. İlerleyen günlerde bir genç ile daha tanışır. Genç, dul bir kadının işlettiği handa çalışmaktadır. Werther, Wilhelm’e yazdığı mektupta genç adamın kadına hissettiği duyguların saflığını kelimeler ile anlatamayacağını söyler. Wahlheim’e iyice alışan Werther, bir baloya davet edilir. Baloya katılmak için yanına bir partner bulur. Kiraladığı araba ile partneri ve partnerinin teyzesi ile yola koyulur. Baloya varmadan önce partnerinin bir arkadaşını da almaya gideceklerdir. Araba ormanın içindeki eve doğru yola devam eder. Partnerinin teyzesi, almaya gittikleri kıza dikkat etmesi ve aşık olmaması konusunda Werther’i uyarır. Werther merakla bu uyarının sebebini sorduğunda kızın nişanlı olduğunu öğrenir. Kızın evinin önüne geldiklerinde hizmetliler biraz beklemelerini rica eder. Werther kızı almak için eve girer. Evde küçük çocuklara bir ekmeği pay etmekte olan Charlotte S..’yi görür. Bu kız daha önce tanıştığı danışman S..’nin kendisinden övgü ile bahsedilen en büyük kızıdır. Werther, Charlotte’ye ilk gördüğü anda aşık olur. Partnerinin teyzesinin uyarısını çoktan unutur. Charlotte ile tanıştıktan sonra arabaya binerek yollarına devam ederler. Arabada sohbet devam eder. Balo yerine vardıklarına Chorlette’nin ve teyzenin kavalyeleri onları beklemektedir. Birkaç danstan sonra Werther, Charlotte’nin kavalyesinden izin alarak Charlotte ile dans etmeye balar. Bütün gece Charlotte ile vakit geçiren Werther, Charlotte’yi evine bıraktığında tekrar görüşebilmek için Charlotte’nin onayını alır. Bu buluşmalar bir defa ile de kalmaz.
Charlotte S.’e herkez Lotte diye hitap eder. Werther ve Lotte balodan sonra hemen hemen her gün buluşur ve birlikte vakit geçirirler. Lotte’nin bir yere gitmesi ya da birini ziyaret etmesi gerektiğinde yanındaki refakatçisi her zaman Werther olur. Yaşlı kadını ziyaretlerinde, Kasabanın Papazı ve eşini ziyaret ettiklerinde ya da Lotte’nin akordu bozuk olan piyanosunun tamiri için Werther her zaman Lotte’nin yanındadır. Werther, Lotte’den ayrı kalamamaktadır. Her gün bir bahane ile Lotte’nin yaşadığı orman içindeki evine gider. Lotte’nin kardeşleri de Werther’i kabullenir ve Lotte’ye duydukları sevgiyi Werther’e de gösterirler.
Werther’in korku ile beklediği gün gelir ve Lotte’nin nişanlısı Albert kasaba’ya geri döner. Werther, Lotte ile olan dostluğunu Albert’in yanında da göstermek zorunda kalır. Ne zaman Lotte’yi ziyarete evine gitse Albert evin bahçesindeki çardakta oturmaktadır. Werther, Albert’i Lotte ile arasındaki tek engel olarak görse de Albert’e kızamaz ya da ondan nefret edemez. Çünkü Albert’in ne kadar iyi ve dürüst bir insan olduğunu istemese de kabullenmek zorundadır. Lotte ile ne kadar iyi bir dostluk kurduysa Albert ile de o kadar iyi bir dostluk kurar. Werther, Albert’e karşı asla kötü düşünmez. Albert’te Werther’i sever ve dostluğunu kabul eder. Yine de Werther, “Acaba yalnız kaldıklarında Lotte’yi kıskançlık krizleri ile bunaltıyor mu?” diye aklından geçirmeden edemez.
Bir gün ormanın derinliklerine dolaşmaya karar veren Werther, Albert’ten duvarda asılı olan silahlarından birini ister. Albert’te içini doldurmayı göze alıyorsa ödünç almasında hiçbir sıkıntı olmadığını söyler. Werther silahı yanındaki yardımcısına doldurması için verir. Ancak yardımcı silah ile yanındaki kızlara şaka yaparken silah patlar ve kızlardan birinin başparmağına isabet ederek kızın parmağını kırar. Werther, o günden sonra o silahı hiç doldurmaz. Yine bir seferinde Werther boş silahı kafasına dayadığı bir gün Albert odaya girer. Werther’in bu hareketine sinirlenen Albert, insanın kendi canına kıyması kadar aciz bir durumun olmadığını söyler. Werther ise bu durumu bir cesaret göstergesi olduğu konusunda ısrarcıdır. Bu konu hakkında uzunca konuşurlar.
Albert ve Lotte’yi birlikte görmeye daha fazla dayanamayan Werther, Wahlheim’den gitme kararı alır. Albert ve Lotte’ye veda eden Werther, saraya dahil bir işe girer. Geleceği olan ve yükselme garantili bir işe. Yeni taşındığı yerde Kont ile çok iyi anlaşırlar. Ancak sevmediği insanlarda oldukça fazladır. Froylayn B. adında bir kız ile tanışır. Kıza karşı olumlu sıcak duygular hisseder. Bu arada Lotte ve Albert’in evlendiği haberini alır. Aradan geçen zamanda çalıştığı yer Werther’e ağır bir yük gibi gelmeye başlar. Kont’un düzenlendiği bir baloya bizzat Kont’un davetlisi olarak katılır. Ancak davetteki hiç kimse Werther’in orada olmasını istememektedir. Werther’de o kadar burjuva insanının arasında olmaktan memnun değildir. O saate kadar kalmasının tek sebebi Froylayn B..’dir. Kont, Werther’den, nazikçe balodan ayrılmasını ister. Kont da Werther’e söyledikleri için üzgündür. Werther, o gece baloda olanları Froylayn’dan öğrenir. Kaldığı şehre ve işine daha fazla dayanamayan Werther, istifasını verir. Veliaht Prens’in davetini kabul ederek onun sarayında vakit geçirmeye karar verir. Yol sırasında da doğduğu şehre uğrayarak çocukluk hatıraları arasında bir süre kaybolur. Prens ile de fazla dayanamayan Werther, huzuru ve aşkı bulduğu Wahlheim’e dönme kararı alır. Wahlheim’e döndüğünde ilk karşılaştığı kişiler, romanın başında resmini çizdiği çocuklar ve annesi olur. Çocukların en küçük olanının sefaletten öldüğünü, miras davası için şehir dışına çıkan baba ise eli boş döndüğünü öğrenir. Ne yapacağını bilemeyen Werther, küçüğe hediyeler vererek oradan uzaklaşır.
Daha sonrada hancı kadına aşık olan adamı merak eder. Ancak kimse o genç adam hakkında konuşmak istemez. Genç adamı başka bir yerde gören Werther, genç adamdan olayların aslını öğrenmek ister. Genç adam tutkusuna yenik düşerek Hancı kadına aşkını itiraf eder ve kadın ile birlikte olmaya çalışır. Ancak kadın onu reddeder. O sırada da genç adamı hiç sevmeyen ve hancı kadının mirasında gözü olan küçük kardeşi bu olayı adamdan kurtulmak için fırsat bilir ve genç adama iftira atar. Adam kasabayı terk etmek zorunda kalır. Hancı kadın ise kendine yeni bir yardımcı bulur.
Albert ile Lotte ile arkadaşlığını devam ettiren Werther, bir gün şehir dışında bir gezintiye çıkar. Çayırda zihinsel engelli biri ve annesi ile tanışır. Ancak kadının anlattıklarının tamamını dinlemeden oradan ayrılır. Daha sonra o engelli adamın Lotte’nin babası ile çalışan biri olduğunu ve Lotte’ye olan aşkı yüzünden işten kovulduğunu öğrenir. Adam bütün bunların sonucu aklını yitirerek akıl hastanesine yatırılmıştır.
Hancı kadının eski yardımcısının yeni yardımcıyı öldürdüğünü duyduğunda hemen olay yerine giden Werther, yakalanan suçluyu savunmaya başlar. O adamı kendi yerine koymaktadır. Çünkü Lotte’ye olan aşkının kendisini Albert’i öldürmeye götürebileceğinin farkındadır.
Werther sadece kendi hayatına son vermeye karar verir. Önce Lotte’ye aşkını açık açık itiraf eder. Ancak Lotte o kadar iyilik meleği timsali biridir ki Werther’e karşı boş olmasa da Albert’e ihanet etmeyi kabul edemez. Reddedilen Werther, Albert’ten tekrar aldığı silahı doldurarak intihar eder.
umarım ıstedıgın gıbı olmustur ıyı gunler dılerım
Cevap:
kitap adı benim adım kırmızı
Özet:Padişah, bir nakkaş olan Enişte Efendi’den gizli bir kitap için resim çizmesini ister. Enişte Efendi de Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leyfek’i kitabın nakışlarını yapmaları için görevlendirir. Kitabın tezhibini de Zarif Efendi yapmaktadır. Kitabın hazırlığına başlanmasından bir yıl sonra Enişte Efendi’nin yeğeni Kara gelir. Bunun üzerine Enişte Efendi kitap işini Kara’ya devreder.
Kara, eniştesinin kızı Şeküre’ye aşkını yanlış bir zamanda açıklamış ve Enişte Efendi ikisinin evlenmesine razı olmamıştır. Kara da eniştesinin yanından ayrılmış ve on iki yıl İstanbul dışında yaşamıştır. Bu süre zarfında başkasıyla evlenen Şeküre’nin kocası gittiği savaştan dönememiştir. Kara, İstanbul’a dönünce Şeküre’yfe evlenmenin yo Harını aramaya başlamıştır. Kitap yazım sürecinde kimi sıkıntılar oluşur. Husret Hoca Efendi ve Zarif Efendi geleneklere aykırı bir şey fer çevrildiğini anlar. Geceleri kahveye toplanan nakkaşlar ve hattatlar, bir meddahın resimlerle anlattığı Husret Hoca karşıtı eleştirel hikâyelerle eğlenirler.