Cevap :
Cevap:Genç İbadetler
Gençlerin kendileri genç olduğu gibi, ibadetleri de gençtir. Sağlam, dinamik, iradeli, etkili ve samimî gençlerin, ibadetleri de öyledir.
Gençlik dönemi, iradeye hakim olmanın en zor dönemidir. Böyle olduğu için çok özel bir donanım gerekmektedir. Yani karşılaşılan problem ne kadar büyük ve tehlikeli ise, o zaman o nispette ciddî ve güçlü bir hazırlık yapmak doğru olacaktır.
Genç iradesi, bu noktada kontrol edilemediği takdirde, her türlü kötülüğe sevk eden nefsî arzular, şehevî istekler, kişi üzerinde etkin olmaya başlayacaktır.
Oysa bu arzuların, heves ve isteklerin meylini kesen bir program işletilmesi gerekir. Bu da Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “Duâ ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tövbe dahi meyelân-ı şerri keser, tecavüzâtını kırar.” programıdır.
Ne Şer Programsız Gerçekleşir, Ne de Hayır
Evet, ne şer programsız gelir, ne de hayır programsız gerçekleşir. Demek ki, daha ortaya çıkmadan neye doğru bir meyil çalışması yapılmışsa, ona uygun neticeler ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.
O zaman gençlerin, hem ömürde hem de her günde, daha kirlenme başlamadan, tezyin, süsleme ve tahkim yapmaları çok daha sağlıklı olacaktır. Yani bu şu demek:
İnsanın güne başlarken, öncelikli ibadeti olan namazla başlaması, namazın akabindeki tesbihatı yapması, birkaç satır günün Nur kapısını çalmak anlamında Nur okumalarını, tefekkürlerini de gerçekleştirmesi kendini olacaklara karşı programlaması anlamına gelmektedir.
İşte gencin kendini ve ibadetlerini korumaya alması elbette bazı prensiplerle mümkün olacaktır. Bunun belki de ilk şartı, ibadetleri lâyıkıyla yerine getirmektir.
Meselâ, abdest şeytanın hilelerine karşı bir kalkandır. Nitekim abdestin tam ve mükemmel alınması, abdestle musallat olmak isteyen şeytana karşı bir set olacaktır.
Yine tadil-i erkânına uyularak eda edilen bir namaz, namaza musallat olmak isteyen şeytana karşı bir muhafazadır. Hatta sadece namazdaki secde bile tek başına şeytanı uzaklaştırmaya yetecek bir potansiyel iken, onun hakkının verilmemesi, gücünü azaltacaktır.
Evet, biliniyor ki, şeytanlara karşı bizi koruyan melekler bulunmaktadır. Ancak onların bizi korumalarına da bizim yardımcı olmamız gerekmektedir. Meselâ, melekler bizleri korumak için bizden samimiyet, haya, edep, ciddiyet gibi davranışları bekliyor, biz de onları yerine getirmezsek, korumadan kendi irademizle çıkmış oluruz.
Elbette bu asırda ciddî bir hücum var ve insan da bu düşman saldırılarına karşı bir tedbir almazsa veya alınmış tedbirleri aklın gereği olarak uygulamazsa, o zaman yaralanması kaçınılmaz olacaktır.
Gençlik döneminde, genç, dinç, sağlam ibadetler yapabilmek için, güçlü bir iman gerekmektedir. Güçlü bir iman, kişiyi her türlü olay karşısında çekingen, ürkek veya bezgin bir ruh haletinden koruyacaktır.
Geceleri kıyamla, namazla, dua ve zikirle ihya edilir ve gündüzleri de oruç tutulur, nefsin istek ve arzularına karşı tutuklanır, terbiye edilir ve ıslah edilirse, işte o zaman gençliğin hakkı verilmiş olur ki bu, kişiyi maddî ve manevî pek çok tehlikeden koruyan ve insana yaşama sevinci veren bir sonuca dönüşür. Hakkıyla yapılmış ibadetlerde, insan ruhen bir tekâmül süreci yaşar ve ibadetlerin verdiği ruh hali ile dünyanın en erişilmez sevinçleri hasıl olur.
İşte o kıymet ve şerefi hissetmek de o ibadetin ruhuna uygun, o ibadeti yapmaktır.
Tam bu noktada genç ibadetlerine, ne de çok ihtiyaç bulunmaktadır.
Gencin, kendisinden küçüklere model ve kendisinden büyüklere de dualara vesile olma imkânı söz konusudur.
Ne mutlu, kendini, Rabbinin iftihar ettiği gençlerden yapabilenlere!..
Henüz bu süreçte olanlara da dualar etmek gerekiyor.
Tabiî ki, böyle genç modellerin oluşumuna da büyüklerin, imkân sahiplerinin katkılarda bulunmaları gerekmektedir. Yani yatırım yapmadığımız bir şeyden, sonuç beklemek anlamsızdır.
Millet olarak kulluk niteliğimizin artması, genç ibadetlilerimizin sayısının ve niteliğinin artması ile mümkündür.
Haydin gençler!
Genç ibadetler yapmak duasıyla...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Açıklama: en iyi seç