Cevap :

Onca geçen ay, yorucu koca bir serüven. Hayatını belirleyecek o serüven. Naz sınavdan her yerinden ter akarak çıkmıştı. Donup kalmıştı. O kadar uğraşının karşılığını alıp alamayacağını 1 ay sonra öğrenecekti. O bir ay nasıl geçecekti, onu düşünüyordu. Tamamiyle nötr. Ne hissettiğini bilmiyordu.

 Naz evde delireceğini düşünürken annesi kapısını çaldı. ''Gözlerini kapat.'' dedi. Eline bir anahtar verdi. Nazlı anahtarlıktaki eski minik peluşunu hissettiği anda; '' Gerçekten mi? '' diye bağırarak bir sevinç çığlığı attı. Mecburen boşaltmak zorunda kaldıkları, içinde bir sürü anıya sahip oldukları o yazlıkları. Onu geri almışlardı. Ertesi gün yola koyuldular. Naz sınav sonrası stresini tamamen unutmuştu. Güzel vakit geçirdiler. Tam bir ay! Yola çıkmak üzere iken, Naz bir şeyi unuttuğunu farketti. Sınav sonuçları için site açılmak üzereydi! ''Baba! Bekle, sonuca bakmalıyız!'' Naz'ın sonucu belki harika değildi, ama güzeldi.
Lise heyecanı ile harika bir yaz geçirmeye devam edecekti. Koskoca rahat bir 2 ay... Gerçekten harika olacaktı. Arkadaşlarıyla harika yaz partileri planlıyordu. Güzel bir temmuz ayı geçirdi. Düşündüğü her şeyi yaptı. Arkadaşlarına ayırdığı harika bir aydı. Farketti ki, ''Ben bu yaz hiç dondurma yememişim'' Kendi kendine güldü. Marketten dondurmasını aldı, garajdan bisikletini. O güzel yaz havasının tadını çıkardı.

  Ağustos ayında gittiği tatil ile gerçekten harika hissediyordu. Lise hazırlıklarına da başlamıştı. Yaz bittiği içinde üzülmüyor değildi. Her neyse, okulunun daha ilk aydan yapacağı Antalya gezisi moralini düzeltmişti. Mutlu bir okul yılı onu bekliyordu. Ve geride kalan harika bir yaz...