Cevap :
İslâm, iman ve yaşantı bütünlüğünü gerektirir. Müslümanlığı sadece bir kimlik, bir etiket olarak taşımak, İslâm’ın insan üzerindeki gayesini gerçekleştirmeye yetmez. Hz. Peygamber s.a.v., “İman temenni ve süs değil, kalbe yerleşmiş ve yapıp edilenlerle doğrulanmış olandır.” buyuruyor. Müslümanın imanını ispat eden yaşama biçimine “İslâmî hayat” denilir. İslâmî hayat herkesin kendi düşünce ve yorumuna göre şekillenen soyut, anlaşılması ve uygulanması uzmanlık isteyen bir tarz değildir. Aksine son derece net, açık ve kolaydır. Çünkü İslâm din-i mübin’dir. Yani apaçık, gizlisi saklısı olmayan, herkesin kolayca yürüyebileceği bir yol.