Cevap :
Cevap:
Canıma can katan annem, sana yüzlerce ya da binlerce kez söylesem duyduğum bu minneti ve değeri tarif etmem çok zor. Hayatım boyunca bana öyle bir ışık oldun ki kattığın bu aydınlıktan dolayı hiçbir zaman karanlık yollara sapmadım. Senin şefkatin, merhametin o kadar büyük ki beni annelik dışında, içinde mutluluk ve barış dolmuş kocaman bir dünyayla tanıştırdın. Evet biliyorum yeri geldi benim için çok şeyden vazgeçtin, benim mutluluğum için kendi mutluluğundan ödün verdin. Ne kadar teşekkür etsem vefa borcumu ödeyemem. Biliyorum ki zaten sen karşılıksız sevmenin en büyük örneği değil misin? Annelikte bu değil mi zaten..
Şu yaşıma kadar benim nazımı bir tek sen çektin. Ettiğim sitemleri gözlerinde büyümemi bekleyen bir sabırla, gönüllü bir sevgiyle karşıladın. Bana kalbimle sevmeyi sen öğrettin. Duygusuz hisler kervanına katılmamı sen engelledin. Sen ki benim meleğim yaşama sebebim beni nasılda sevdin. Her defasında o şefkat kokan ellerinle kapladın yüzümü. Evet annelik üç heceden oluşuyor belki ama ona anlam kazandıran sen. Kelimelerin bile kifayetsiz kalacağı değerdesin.
Kendimden bile sakındığım annem, sana sevgimi biraz olsun anlatabilmek için yazıyorum bu satırları. Küçücük ellerim yanlış yazarım korkusuyla terliyor birazcık. Ama senin için değer anneciğim. Sen her şeye değersin. Senin benim için ne anlama geldiğini açıklamak istiyorum biraz.
Anneler, bizim ne olursa olsun iyiliğimizi isteyen kişiler… Onlar bizim için yeri gelir o güzel ellerine pansumanı alıp doktor olurlar, yeri gelir o güzel saçlarına aşçı külahını takıp aşçı. Ama sen anne… Sen ayrısın benim gözümde. Belki bembeyaz kanadı olan o melek, belki de kalbimde hiç solmayan çiçek.
Anneciğim sen benim için sadece bunlardan ibaret değilsin. Anne denince aklıma gelenler say say bitmez. İlkbaharda yeni çiçek açmış bir ağaç, masallardaki güzelliğiyle tüm başları döndüren o prenses… Bir kağıda anne yazınca silgi bile silemez ya da senin için çarpan kalbim buna izin vermez.
Sen yanımda olmayınca dünya durur benim için, anlamsız gelir her şey. Düşündüğüm tek şey sen ve seninle yaşadığımız mutlu, huzurlu anılarımız olur. Ama böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çünkü silginin kağıttan ismini silemediği gibi seni kalbimden silemem. Hep yanımda olursun. Dizlerine kıvrılıp yattığımda dizinin sıcaklığı kalbimi ısıtır ya, ben senin dizine yatamam belki o an ama sen yine de ısıtırsın böyle kalbimi.
Anneler, bizim ne olursa olsun iyiliğimizi isteyen kişiler… Onlar bizim için yeri gelir o güzel ellerine pansumanı alıp doktor olurlar, yeri gelir o güzel saçlarına aşçı külahını takıp aşçı. Ama sen anne… Sen ayrısın benim gözümde. Belki bembeyaz kanadı olan o melek, belki de kalbimde hiç solmayan çiçek.
Anneciğim sen benim için sadece bunlardan ibaret değilsin. Anne denince aklıma gelenler say say bitmez. İlkbaharda yeni çiçek açmış bir ağaç, masallardaki güzelliğiyle tüm başları döndüren o prenses… Bir kağıda anne yazınca silgi bile silemez ya da senin için çarpan kalbim buna izin vermez.
Sen yanımda olmayınca dünya durur benim için, anlamsız gelir her şey. Düşündüğüm tek şey sen ve seninle yaşadığımız mutlu, huzurlu anılarımız olur. Ama böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çünkü silginin kağıttan ismini silemediği gibi seni kalbimden silemem. Hep yanımda olursun. Dizlerine kıvrılıp yattığımda dizinin sıcaklığı kalbimi ısıtır ya, ben senin dizine yatamam belki o an ama sen yine de ısıtırsın böyle kalbimi.