Cevap :
Cevap:
•Merhaba•☘️
↪️Nasrettin hoca kimdir?
Nasrettin Hoca, 1208 yılında Eskişehir’in Sivrihisar’da dünyaya gelmiştir. Sivrihisar Medresesinde eğitim gören Nasrettin Hoca, yeterli eğitim aldıktan sonra müderrislik ve kadılık yaptığı rivayet edilmektedir. Günümüze ulaşan komik fıkralarından ziyade zengin ilmi ve dini bilgiye sahip olduğu, halkla kurduğu yakın ilişkiler, katı İslam kurallarını dahi kendi yumuşak üslubuyla aktardığından insanlara verdiği öğütler efsaneleşerek kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştır. Günümüzde hala büyük bir ilgiyle okunan Nasrettin Hoca fıkraları, halkın duygu ve düşüncelerini yansıtan güldürü ve düşündürücü hikayelerdir…
↪️1- Ya Tutarsa
Nasreddin Hoca bir gün gölün kıyısına gider. Elinde koca bir kaşık yoğurdu da yanına almış.
Nasreddin Hoca, kaşığındaki yoğurdu göle sokmuş ve yoğurdu göle boşaltmış.
O sırada köylülerden biri onu görmüş ve şaşkınlıkla:
– Hoca ne yapıyorsun, diye sormuş.
Hoca gülümseyerek:
– Gölü mayalıyorum, ne yapayım, demiş.
Adam, Hoca'ya bakmış ve kahkaha atarak:
– Ne diyorsun be Hoca, çıldırmış olmalısın. Koskoca göl hiç maya tutar mı?, demiş.
Hoca gülümsemesini hiç bozmadan:
– Peki ama ya tutarsa, demiş.
↪️2- Kazan Doğurdu
Bir gün Nasreddin Hoca, komşusundan bir kazan ister. İşini bitirince kazanın içine küçük bir tencere koyup geri iade eder. Kazan sahibi tencereyi görünce:
– Bu nedir? Diye sorar. Hoca cevap verir:
– Müjde! Kazanınız doğurdu. Bu haber komşusunun hoşuna gider.
– Pekala! diyerek tencereyi kabullenir. Hoca yine bir gün komşusundan kazanı ister. Alır ama bu sefer iade etmez. Sahibi bir süre bekler. Kazanın gelmediğini görünce, Hocanın evine gelir, kazanı geri ister. Hoca üzüntülü bir çehre ile:
– Sizlere ömür, kazan öldü! der. Komşu hayretle:
– Aman Hocam, hiç kazan ölür mü? Deyince, Hocanın cevabı hazırdır:
-Kazanın doğurduğuna inanırsın da, öldüğüne niçin inanmazsın? Hoca, daha sonra kazanı iade eder. Zaten maksadı, çıkarına çok düşkün olan komşusuna, iyi bir ders vermektir.
↪️3- Parayı Veren Düdüğü Çalar
Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış. “Hoca, bana düdük al!” demiş biri. “Bana da, bana da!” demiş bir diğeri.
Diğerleri de sırayla:
– Ben de düdük isterim!
– Bir tane de bana!, demişler.
İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca’ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.
Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca, parayı veren çocuğa vermiş.
Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:
– Hani bizim düdüğümüz?
Nasrettin Hoca gülerek,
– Parayı veren düdüğü çalar, demiş.
✿ umarım yardımcı olabilmişimdir ✨
✿ başarılarının devamını diliyorum...❤️☺️
iyi dersler
~xqmelisaxq
Açıklama:
Nasreddin hoca' min hanımı birgün misafirlerine bolca pilav pişirmek ister
pilavı pişire bilmek için büyük kazana ihtiyacı varmış bu durumu Nasreddin hocaya bildirmiş Nasrddin hocanın aklına komşusu gelmiş ve komşusuna gittmiş sonra kazanı almış eve getirmiş pilavını yapmış sonra komşuya müjdeli haberi vermiş
" komşu müjdeli isterim senin kazan doğurdu" demiş komşuda demiş ki " İlahi Nasreddin hoca hiç kazan doğururmu ?" " ben ne bileyim doğurdu " sonra kazanı gene istemeye giderler kazanı busefer götürünce Nasreddin hoca böyle der " Komşu başın sağ olsun senin kazan öldü" demiş komşuda sinirlenmiş demiş ki " kazan hiç ölürmü ?"