Cevap :
Cevap:
Çivi Fabrikası sahibi olan Abdullah Bey mutlu ve sakin bir hayat yaşamaktaydı. Karısı Fatma Hanımla birlikte bir de çocukları Osman vardı. Herkes gibi çalışıyor eve geliyor ve ailesiyle ilgileniyordu. Normal günlerin birinde hırsızın biri postacı kılığına girerek Abdullah Bey’in evine girdi. Fatma Hanım’ı hemencecik bayıltarak Abdullah Bey’in kasasını açtı. O da ne? Kasa bomboştu, o da boş dönmemek için Osman’ı alıp olay yerinden ayrıldı.
Fatma Hanım kendisine gelip hemen polisi aradı. Komiser Mahmut iki tane sivil polisi bu göreve verirken, hırsızlar da Abdullah Bey’i aramışlardı. Yarın istedikleri parayı getirmesini ve Osman’ı geri almasını söyleyen hırsızlar, polise haber vermemesini söyledi. O sırada Osman’ın hıçkırıklarını duyan bir kamyoncu Osman’ı buldu ve kamyonuna alıp çocukları olmayan Şerife Teyze ve Bünyamin Amca’ya verdi. Osman’ın adı da bir anda Hüseyin oluvermişti.Hastalanıp hastaneye kaldırılan Bünyamin Amca orada vefat etti. Osman tekrar bir anne babasız kalacağını düşünmekteydi. Şerife Teyze buna izin vermeyeceğini belirterek Osman’ı da alıp İstanbul yollarına düştü. Osman eğitim hayatına İstanbul’da devam ederken liseler arası bir edebiyat yarışmasına katılmaya karar verdi. Vakti zamanında kaçırıldığını, kamyoncu tarafından bulunduğunu ve oradan da Şerife Teyzelere teslim edildiğini anlatan Osman’ın bu öyküsü ödül almaya layık görülür. Ödüllü öyküyü okuyan Abdullah Bey ve Fatma Hanım Hüseyin adlı öğrencinin oğulları Osman olduğunu anlarlar. Osman gerçek anne babasına da kavuşmuştur.
Açıklama: Umarım faydalı olmuştur :)