Cevap :
Cevap:
Bisiklet (Fr. 'Bicyclette' İki dairecikli) ya da popüler olmayan eski adıyla velespit[2] (Fr. 'Vélocipède' Tez Ayak), motorsuz veya elektrik motorlu, iki veya üç tekerlekli, pedallı, (bazen elektrik motor destekli) insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracıdır. 19. yüzyıl sonlarında bisiklet anlamında Arapça derrâce sözcüğünün kullanıldığı da belirtilmektedir.[3] Ulaşım ve eğlencenin yanı sıra bisiklet sporunda da kullanılır. BMX, Dağ bisikleti, şehir (hibrit) bisikleti, tandem (çift kişilik bisiklet), tur bisikleti, yol bisikleti gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır.
1818 tarihli Karl Von Drais'in bisikleti "draisienne"
Bisikletin evrimi
1890-1907 yıllarının Brockhaus et Efron Ansiklopedisi'nden bisiklet resimleri
Bisikletin icadı konusunda tarihçiler arasında tam bir fikir birliği yoktur ve ileri sürülen tarihler tartışmalıdır. Bisiklet, tek bir mucit tarafından icat edilmemiş, tarih içerisindeki pek çok farklı çabanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.[4] Leonardo da Vinci'ye ait olduğu ileri sürülen 1492 tarihli bir bisiklet karalamasının 1960'larda Codex Atlanticus'a eklenmiş sahte bir çizim olduğu anlaşılmıştır.[4] 1790'larda icat edilen vélocifère veya célérifère isimli hızlı at arabası aracı, bisikletin atalarından biri olarak kabul edilmez.[4]
Binicisi tarafından itme gücü sağlanan iki tekerlekli ve kanıtları tartışmalı olmayan ilk taşıt, Alman Baron Karl von Drais de Sauerbrun tarafından icat edilmiştir.[4] Drais, 1817 yılında aracı 14 km boyunca kullandı ve 1818 yılında Paris'te sergiledi. Von Drais, aracını Laufmaschine (koşu makinesi) olarak adlandırdı, çünkü tahtadan yapılmış aracın sabit bir gidonu vardı, fakat hareketi sağlamak için pedalları yoktu. Binici, ayakları ile yerden güç alıyor, bir denge tahtası binicinin kollarını destekliyordu. Zamanla bu isim yerine draisienne ve velosipede isimleri daha popüler hâle geldi.[4] Draisienne günümüzde birçok dilde tren rayları üzerinde ray boyu kas gücüyle hareket eden aletler için kullanılır. Von Drais aracının patentini aldı, ancak kısa sürede kopyaları Avusturya, Birleşik Krallık, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi pek çok ülkede türedi.[4]
Londralı Denis Johnson, von Drais'in koşu makinesinden bir adet satın aldı ve İngiltere'de patentini alarak geliştirdi. 300 adet üretip "yaya at arabası" adıyla piyasaya sürdüğü araç, "hobi atı" adıyla ünlendi. Karikatüristler, bu aracı "züppe atı"[5] olarak tanımlıyor ve yoldan geçenler, binicilerle alay ediyorlardı.[4] Hobi atının sadece düzgün yollarda rahatça kullanılabilmesi, emniyet endişelerini gündeme getirdi ve araç, altı ay içerisinde gözden düştü. Drais ve Johnson'ın çabaları, iki tekerlekli bisikletin hareket hâlinde iken dengede kalabileceğini ispatlasa da sonraki 40 yıl boyunca çalışmalar üç ve dört tekerlekli bisikletler üzerinde yoğunlaştı.[4]
İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi "Michaux Company" tarafından yapılmıştır.[6] Şirket, yılda yüzkırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi, dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletler, Almanya ile o zaman yapılan savaşta kullanılmıştır.
Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya'da eşit çapta tekerlekleri olan komple kadrolu, bilyalı ve millî bisikletlerin yapılması takip etmiş, ardından da ortadan katlanan portatif bisikletler piyasaya çıkmıştır.
İrlanda'da 1888 yılında havalı plastik bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800'lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya'daki bisiklet fabrikaları, bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunun gelişmesine önayak olmuştur.
II. Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri, bisikleti ordu süratinin artırılması için askerî amaçla kullanmışlardır.
Finlandiya Ordusu, 1944
Bisiklet o kadar günlük hayat içindedir ki sayısal dünya alfabesi Unicode'da 0x1F6B2 Kod noktası bisiklet ikonu için ayrılmıştır. Bunun HTML entity kodu olarak karşılığı olan 🚲 web sayfasında şu "harfi" gösterir: .[7]
Türleri
Tekerlek çaplarına göre
Bisiklet tipleri birkaç farklı şekilde sınıflandırılabilirler. Bunlardan birisi tekerlek çaplarına göre yapılan sınıflandırmadır. Üç tekerlek çapı şu anda çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar 28 inç (710 mm), 26 inç (660 mm), 20 inç (510 mm). Bunların dışında 27 inç (690 mm) çapındaki tekerlekler, uzun yıllar boyunca yol bisikletlerinde kullanılmıştır. 584 milimetre (23,0 in) çaplı 650B olarak tanımlanan tekerlekler de son zamanlarda bâzı üreticiler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 29 inç (740 mm) çaplı tekerlekler dağ bisikletinde yaygınlığı gitgide artmıştır. 2012 yılında olimpiyatlarda birçok dağ bisikleti yarışçısı 29 inç (740 mm) tekerlekleğe sahip bisiklet kullanmışlardır.
Teker çapı sınıflandırmasına göre 28 inç (710 mm) tekerlek çapına sahip bisikletler yol bisikleti, 26 inç (660 mm) tekerlek çapına sahip bisikletler dağ bisikleti olarak kabaca tanımlanır. 20 inç (510 mm) tekerleklere sahip bisikletler BMX bisikletleri 19 inç (480 mm) hacı bisikleti olabildikleri gibi, farklı üç tekerlekli, hatta dört tekerlekli bisikletlerde ve yatay bisikletlerde sıklıkla kullanılırlar.
Kullanım amaçları
1930'lu yıllara ait bir bisiklet
Bisikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırılabilirler. Teker çapı ne olursa olsun, ince tekerlekli ve daha nahif yapılı, asfaltta kullanıma yönelik yapılmış bisikletlere yol bisikleti denir.
Gene tekerlek çapı 622 milimetre (24,5 in) ya da 559 milimetre (22,0 in) olmasına bakılmaksızın (genellikle 559 mm olur), sağlam gövdeli ve dayanıklı parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin kullanılmasına izin veren bisikletler araziye uygundurlar ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ bisikletlerinin ön süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu, süspansiyonsuz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve olup-olmamasına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.
Teker çapı 622 milimetre (24,5 in) ya da 559 milimetre (22,0 in) ve son zamanlarda da 622 milimetre (24,5 in) ya da 584 milimetre (23,0 in) olarak üretilen bazı bisikletler, uzun yollarda kullanılmak üzere üretilirler. Bu bisikletlerin ön ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları vardır. Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Tek amacı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşımak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir.
Teker çapı Türkiye'de 28 inç (710 mm), Fransa, İtalya, İskandinav ülkeleri gibi bölgelerde ise 650B olan bâzı bisikletler vardır ki bunlara şehir bisikletleri denir. Bu bisikletlerin çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri, dinamolu ışıklandırma sistemleri vardır. Avrupa'nın pek çok yerinde genç-yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir yerden bir yere gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri kullanırlar.
Asıl amacı akrobasi ve bâzı özel yarışlar olan, sağlam yapılı ve 20 inç (510 mm) tekerlekli bisikletlere BMX bisikletleri denir. Bu bisikletler 1980'li yıllardan itibaren ortaya çıkmış ve bütün dünyada popülerlik kazanmışlardır.
İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade eden bisikletlere tandem denir. Tandemler, uzun turlardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda kullanılabilirler.
Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bâzı durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade eden bisikletlere yatay bisiklet denir. Yatay bisikletler Türkiye'de yaygın değildir. Yatay bisiklet kelimesi bile bilinmemektedir. Yatay bisikletin İngilizcesi İngilizce: Recumbent Bicycle'dir.
Sadece tek bir tekerleki olan bisikletler de vardır. İki tekerlek karşılığı kullanılan İngilizcesi "İngilizce: Bicycle" olan bisiklet, tek tekerlekten oluştuğu için İngilizcedeki "İngilizce: Unicycle" kelimesinin karşılığı olarak unisiklet kelimesiyle tanımlanmaya başlamıştır. Eskiden sirklerde gösteri amacıyla kullanılan unisikletler, son yıllarda sokak hareket yarışmalardan unisiklet basketbolu, hokeyi ve dağ unisikleti mânâsına gelen "muni" kategorilerine kadar geniş bir alana yayılmış ve giderek dünyada popülerlik kazanmışlardır. Tek tekerlekli bisiklet, yani unisikleti kullanmayı öğrenmek, normal bisiklet kullanmaktan farklıdır.
Elektrikli bisiklet motorda ve pilde yeni teknolojiler (örn. Ni-MH) sayesinde fiyat ve kulanım kolaylığı getirerek bisikleti daha çekici hale kılmaya başlamıştır. Bu yüzden daha uzun mesafeler bisikletle terlemeden ulaşılabilir hale gelmiştir. Buna ek olarak sıkışık trafikte araba içinde hareketsiz yolculuk yerine, daha hür, daha sosyal, daha sağlıklı, daha masrafsız, ve daha çevreci bir seçenek sunması gibi nedenler elektrikli bisikleti daha çekici hale getirmiştir. Elektrikli motor ön teker göbeğine, arka teker göbeğine ya da daha dengeli olsun diye pedallar arasına yerleştirilebilir. Elektrik enerjisinin depolandığı pil kadro içinde saklı veya üzerinde monte edilmiş olabilir. Motor pilden aldığı enerjiyle pedal gücüne yardım ederek sürücünün konforunu arttırır. Kanunun bisiklet süratine ve motor gücüne koyduğu kısıtlamalara uyabilmek ve kullanım kolaylığı için elektrikli bisikletlerde hız ve pedal gücü ölçen, motor yardımının oranını ayarlayan aygıtlar da sistemin parçası olabilir.
İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler. Bâzıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar sağlamdır. Elektrik motor destekli olanları yüklü iken bile zorlanmadan trafiğe de uyabilir. İki veya üç tekerlekli modelleri vardır.
Cevap:
İYİ DERSLER
Açıklama:
Bisiklet icadından günümüze gelinceye kadar pek çok değişime uğramıştır. Bisikletin ilk geldiği 1890’lı yıllardan bu yana aradan geçen 120 yıllık sürede Türkiye’de bisikletin hem gündelik hayatta kullanımı artmış, hem de sportif anlamda hareketlilik yaşanmıştır. Ancak Türkiye’de bisikletin sağlıklı ulaşım aracı olarak gelişmiş ülkeler düzeyinde yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek zordur. Beden sağlığı, enerji tasarrufu, çevre bilinci gibi nedenlerle bisiklet kullanımının teşvik edilmesi, kentlerde yolların buna göre düzenlenmesi çağdaşlığın bir gereğiBisikletin insan hayatında meydana getirdiği değişiklikler ve bisikletin gelecekte uğrayabileceği değişiklikler hem sağlıklı hem de ekonomik olan bu taşıt hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen kişiler tarafından araştırılıyor.
BİSİKLET KİM TARAFINDAN İCAT EDİLDİ? GELİŞİMİNDE ROL OYNAYAN MUCİTLER KİMLER?
Dünya üzerinde bilinen ilk iki tekerlekli araç, Baron Karl de Drais de Sauerbrun tarafından tahta malzemeden geliştirilen ve 6 Nisan 1818’de Paris’te sergilenen “drezin”dir. Bu alet hareket edebilmek için binicinin yerden destek alması gerekiyordu. İskoç Kirk Patrick McMillan’ın 1839 yılında pedalı bulmasıyla bisiklet bugünkü görünümü andıBugünkü anlamda temel ilkesi günümüze değin değişmeden kalan ilk kullanışlı mekanizmayı ise 1861’de Fransız Pierre Michaux geliştirdi. Michaux, oğlu Ernst ile birlikte geliştirdiği “Velospid” adıyla tanınan tahta ve demirden yapılmış araçtan 142 tane üreterek piyasaya sürdü. Tekerleklerin sert lastikle kaplanıp demirin çıkarılması sayesinde sürBİSİKLETİN GELİŞİMİ VE UĞRADIĞI DEĞİŞİKLİKLER
Londralı Denis Johnson, von Drais'in koşu makinesinden bir adet satın aldı ve İngiltere'de patentini alarak geliştirdi. 300 adet üretip "yaya at arabası" adıyla piyasaya sürdüğü araç, "hobi atı" adıyla ünlendi. Karikatüristler, bu aracı "züppe atı" olarak tanımlıyor ve yoldan geçenler, binicilerle alay ediyorlardı. Hobi atının sadece düzgün yollarda rahatça kullanılabilmesi, emniyet endişelerini gündeme getirdi ve araç, altı ay içerisinde gözden düştü. Drais ve Johnson'ın çabaları, iki tekerlekli bisikletin hareket hâlinde iken dengede kalabileceğini ispatlasa da sonraki 40 yıl boyunca çalışmalar üç ve dört tekerlekli bisikletler üzerinde yoğunlaştı.at arttı ve ilk resmi bisiklet yarışı 1869’da Paris-Rouen arasında düzenlenDİ.İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi "Michaux Company" tarafından yapılmıştır. Şirket, yılda yüzkırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi, dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletler, Almanya ile o zaman yapılan savaşta kullanılmıştır.
Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya'da eşit çapta tekerlekleri olan komple kadrolu, bilyalı ve millî bisikletlerin yapılması takip edmiş, ardından da ortadan katlanan portatif bisikletler piyasaya çıkmıştır.
İrlanda'da 1888 yılında havalı plastik bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800'lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.