İstanbul'da babamdan kalan evi sattığım vakit, bunun parasıyla, gene Anadolu köylerinden birinde, bir bostan ortasında bir küçük ev almayı tasarlıyordum. O bostan, gelirimi temin edecek, bu evceğizde de ömrümün son yıllarını yaşayacaktım. Buna ek olarak, bu köyde, bostana elverişli hiçbir yer görmüyordum. Porsuk Çayı, yanımızdan geçiyordu aslında. Bunun suyundan istifade etmek için, epeyce bir kanalizasyon ameliyesi lazım. Bu, kıyısındaki sazlık ve bataklık toprağı kadar masraf ve emek gerektiren bir iş. Zaten köy içinde, bostancılıktan anlar tek adam yoktur.

Yukarıdaki bu parçanın sözcük öbeklerini bulabilir misiniz?