Cevap :
Cevap:
TÜRKÇE (DİLBİLGİSİ) TERİMLER
Açıklama:
Ad cümlesi: Yüklemi çekimli bir fiil değil ad veya ad soylu bir kelime olan ve cevher fiili eklerinin geniş zaman, şimdiki zaman ve geçmiş zaman çekimleri ile yargıya bağlanan cümle.
Ad çekimi: Bir adın hâl (durum) ekleriyle girdiği çekim.
Ad durum ekleri: Adı başka sözcüklerle ilişkilendiren ekler.”-i”belirtme, “-e” yönelme, “-de”bulunma, “-den”çıkma durum ekidir.
Ad eylem: İsim fiil.
Ad kökü: Bir sözcüğün ad olan ve bölünemeyen anlamlı parçası.
Ad soylu sözcük: Eylem dışındaki mastar eki alamayan sözcükler.
Ad tamlaması: İki adın bir kavramı karşılamak için oluşturduğu öbek.
Ad: Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan kelime türü.
Addan türemiş ad: Ad kökü veya gövdesine addan ad yapan ekler getirilerek yapılmış yeni ad.
Addan türemiş eylem: Ad kökü veya gövdesine addan eylem yapan ekler getirilerek yapılmış eylem.
Adıl: Zamir.
Adlaşmış sıfat: Nitelediği ad düşmüş sıfat.
Ağız: Bir ülkede dilin, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği.
Alfabe: Bir dildeki sesleri karşılayan işaretler sisteminin tamamı, harflerin toplamı.
Alıcı: Göndericinin iletisini alan kişi ya da kurum.
Alıcıyı harekete geçirme işlevi: Dilin alıcıyı istenen davranışa yönlendirmesi.
Alışılmamış Bağdaştırma: Sözcüklerin bir araya gelip daha önce kullanılmamış anlamların ortaya çıkması.
Alışılmış Bağdaştırma: Dilde yaygın olan ve kullanımında yadırganmayan bağdaştırma.
Ana dil: Bugün ses yapısı, şekil yapısı ve anlam bakımından birbirinden az çok farklılaşmış bulunan dil veya lehçelerin, kök bakımından bilinmeyen bir tarihte birleştikleri ortak dil.
Ana dili: İnsanın doğup büyüdüğü aile ve soyca bağlı bulunduğu toplum çevresinden öğrendiği, bilinçaltına kadar inebilen ve kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü bağı oluşturan dil.
Ara cümle: Bir cümlede açıklama, istek vb. amaçlarla cümle yapısında herhangi bir değişiklik yapılmadan iki virgül veya iki çizgi arasına sokulan cümle.
Ara söz: Bir cümlede iki kısa çizgi ya da iki virgül arasında yazılan ve kendisinden önceki öge hakkında açıklama yapan söz.
Argo: Kullanılan ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların, ses bilgisi, yapı bilgisi, söz dizimi ve anlam bakımından özellikler gösteren dili veya sözcük dağarcığı.
Asıl sayı sıfatı: Varlıkların sayısını kesin olarak bildiren sıfat. Sıfat “bir, iki, üç” gibi asıl sayılardan oluşur.
Asıl ünlem: Her zaman ünlem özelliği gösteren ünlemler.
Aşınma: Ünlüyle biten bir sözcüğün ve ünlüyle başlayan bir sözcüğün birleşmesi sırasında oluşan ses düşmesi.
Ayraç: Noktalama işareti. Parantez.
Bağ eylem: Zarf fiil.
Bağdaşıklık: Sözcüklerin bir araya gelip anlam ilişkisi kurması.
Bağımlı sıralı tümce: Anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak bulunan tümceler.
Bağımsız sıralı tümce: Anlam bakımından birbirine bağlı olduğu hâlde özneleri, tümleçleri, yüklemleri ayrı olan tümceler.
Bağlaç: İki sözcüğü, iki sözcük öbeğini, iki cümleyi birbirine bağlayan sözcük.
Bağlam: İletişim öğelerinin oluşturduğu bütün.
Bağlaşıklık: Bir metinde cümleler arasındaki mantık ya da biçimsel bağlantı.
Basit cümle: Bir düşünceyi bir duyguyu veya bir oluş ve kılışı tek bir yargı hâlinde anlatan ve en az bir yüklemden oluşan cümle türü.
Basit kipli eylem: Tek kip eki almış eylem.
Batı Türkçesi: Göktürkçeden sonra Oğuzca ile devam eden, Eski Anadolu Türkçesi ve Türkiye Türkçesi ile şu ana kadar gelen Türkçe.
Belgisiz sıfat: Belirli olmayan nitelik taşıyan sıfat.
Belgisiz: Belirsiz anlam içeren.
Belirli geçmiş zaman: Di’li geçmiş zaman. Bilinen geçmiş zaman ya da görülen geçmiş zaman da denir. İşin anlatıştan önce gerçekleştiğini bildiren zaman, “-di” eki ile yapılır.
Belirsiz geçmiş zaman: Miş’li geçmiş zaman. Duyulan geçmiş zaman ya da öğrenilen geçmiş zaman da denir, işin anlatıştan önce yapıldığını bildiren zaman.”-miş”ekiyle yapılır. İş, başkasından duyulmuştur.
Belirteç: Zarf.
Belirtili ad tamlaması: Tamlayanı tamlayan eki, tamlananı tamlanan eki alan ad tamlaması.
Belirtili nesne: Geçişli eylemi tümleyen ve belirtme durumunda bulunan tümleç.
Belirtisiz ad tamlaması: Tamlayanı tamlayan eki (-in/ -nin) almayan ad tamlaması.
Belirtme sıfatı: Adları işaret, soru, sayı, belgisizlik bakımından belirten sıfat.
Biçim bilgisi: Sözcükleri yapı yönünden inceleyen dil bilgisi kolu. Etimoloji, köken bilgisi, yapı bilgisi.
Bildirme cümlesi: Bir yargıyı, bir gerçeği bildirmek için yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan ad veya fiil cümlesi.
Bildirme kipleri: Fiilin olumlu veya olumsuz nitelikteki yapılışını; geniş zaman, şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, duyulan geçmiş zaman ve gelecek zamanda olmak üzere belli bir zaman kavramı içinde veren kipler.
Bilinen geçmiş zaman: Görünen geçmiş zaman. Di’li geçmiş zaman.
Birinci çoğul kişi: Sözü söyleyen kişiler. Biz kişisi.
Birinci tekil kişi: Sözü söyleyen kişi. Ben kişisi. Konuşan kişi.
Birleşik cümle: İçinde esas yargının bulunduğu bir temel cümle ile, temel cümleyi anlam ve görev bakımından tamamlayan, yüklemi çekimli olan ve değişik yapıözelliklerine sahip bulunan bir veya daha fazla yardımcı cümleden oluşmuş cümle türü.
Birleşik eylem: Bir sözcük ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp kalıplaşan eylem.
Birleşik sözcük: Ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması bakımlarından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmış iki veya daha fazla yardımcı sözcükten meydana gelen sözcük.
Birleşik zaman: Yalın zamanlı ve çekimli bir eylemin -di (i-di), -miş (i-miş), -se (i-se) gibi ek eylem eklerinden birini alarak bildirdiği zaman.
Birleşik zamanlı eylem: Birden çok zaman eki almış eylem.
Bitişken dil: Sözcük kökleri değişmeyen dil. Bükümlü dil
.
Buyruk kipi: Emir kipi. Eylemin yapılıp yapılmamasını kesin olarak buyuran kip.
Bükümlü dil: Bitişken dil.
Büyük ünlü uyumu: Bir sözcükteki ünlülerin kalınlık – incelik uyumu.
Cins adı: Bir türün tamamını ya da bir tanesini belirten ad.
Cümle dışı öge: Cümlenin içinde yer alan ancak cümlenin ögesi olmayan sözcük ya da sözcük grubu.
Cümle vurgusu: Bir sözcükte yüklemin durumuna veya bazı özel durumlara göre bir sözcük veya sözün baskılı söylenmesi.
Cümle: Bir fikri, bir duygu ve düşünceyi, bir oluş ve kılışı tam olarak bir yargı hâlinde anlatan kelime grubu.
Çatı ekleri: “-l”,”-n”edilgenlik ve dönüşlülük eki; “-ş” işteşlik eki; “-r”,”-t”,”-dir” ettirgenlik ve oldurganlık ekleri.
Çatı: Öznenin eylemi yapmasına, eylemin etkisinde kalmasına, eylemle ilgili olmasına ya da bir varlığı etkileyip etkilememesine göre eylemin bildirdiği durum.
Çekim eki: Ad veya fiil soylu kelimeler üzerine gelerek bağlı oldukları kelime gruplarına göre, kelimeler arasında durum, iyelik, çokluk, kip, zaman, şahıs, sayı vb. ilişkiler kuran ek.
Çekimlenme: Eylemin kip ve kişi eki alması.
Çekimli eylem: Kip ve kişi eki alarak yüklem olmuş eylem.
Çıkma durum eki: Ad soylu sözcüklere eklenerek ayrılma, uzaklaşma anlamı veren ek.
Çoğul eki: Çokluk anlamı veren “-ler” eki.
Damak ünsüzü: On ya da art damakta oluşan “g, n,y” gibi ünsüzler.
Dar ünlü: Alt çenenin biraz açılmasıyla oluşan ünlüler. “ı, i, u, ü” ünlüleri.
Devrik cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümle.
Di’li geçmiş zaman: İşin anlatıştan önce yapıldığını bildiren ve anlatıcının da tanık olduğu zaman. Görülen, bilinen geçmiş zaman.”-di”ekiyle yapılır.
Dil ailesi: Aynı dille ilgili bilgilerin verildiği anlatımdaki dil işlevi.
Dilek kipleri: Eyleme eklenerek ona dilek anlamı katan ekler.
Dilin işlevleri: Dilin gönderici tarafından amaçlanan görevleri.
Doğu Türkçesi: Uygur Türkçesi sonra da Hakaniye Türkçesi olarak devam eden Türk dili süreci.
Dolaylı tümleç: Eylemin anlamını tümleyen ve yönelme, kalma, çıkma durumlarından birinde bulunan veya ilgeç alan tümleç.
Dönüşlü çatı: Eylemin “-I, -n” dönüşlülük eklerinden birini almasıyla oluşan ve öznenin kendi yaptığı işin kendine döndüğünü bildiren çatı.
Dudak ünsüzü: Dudakların arasından çıkan ünsüzler.”b, m, v”gibi ünsüzler.
Durak: Cümlede, dizede akıcılığı sağlamak amacıyla durulan yer.
Duygu ünlemi: Duygu değeri taşıyan ünlem.
Duyulan geçmiş zaman: Öğrenilen geçmiş zaman. Rivayet zaman. İşin önce anlatışın da sonra olduğu ve anlatıcının doğrudan tanık olmadığı geçmiş zaman, “-miş” ekiyle yapılır.
Düz cümle: Yüklemi sonda olan cümle.
Düz tümleç: Belirtisiz ve belirtili nesnelere verilen isim.
Düz ünlü: Dudakların düzleşmesiyle oluşan ünlüler, “a, e, ı, i” ünlüleri.
Düzlük- yuvarlaklık uyumu: Küçük ünlü uyumu. Bir sözcükteki ünlülerin ince ve yuvarlaklık özelliklerine görüşen oluşan ses uyumu.
Edat: Yalnız başına bir anlam taşımayan ancak, ad ve ad soylu kelimelerden sonra gelerek sonuna geldiği kelimeyle cümledeki başka kelimeler arasında anlam ilişkisi kuran, gramer görevli bağımsız kelime. BKZ edatlar
Edilgen eylem: Gerçek öznesi yerinde olmayan eylem. Türkçede bu eylem – (i) I- bazen de – (i) n- edilgen çatı ekleriyle kurulur.
Ek eylem: Sözcüklerin eylem görevinde kullanılmalarına yardım eden, -dir ekinden yararlanılarak çekimi tamamlanan ve olumsuzu “değil” sözcüğüyle kurulan yardımcı eylem.
Ek: Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses ya da sesler.
Eklemeli dil: Sözcük sonuna veya başına ek alan dil.
Eksiltili cümle: Genellikle günlük konuşmalarda yer alan ve bazı öğeleri kesilerek söylenip dinleyenin anlayışına bırakılan veya fiili kullanılmadan yargı bildiren cümle.
Emir kipi: Buyruk kipi. Eylemin yapılıp yapılmamasını kesin olarak buyuran kip.
Eski Türkçe: 8 ve 9. yüzyılları kapsayan Türkçe dönemi.
Eş sesli sözcük: Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcük.
Etken çatılı eylem: Çatı eki almayan, gerçek özne
bulunduran eylem.
Ettirgen eylem: Taşıdığı kavramı, bir nesneye aktarılabilen çatılı eylem.Türkçede bu eylem, geçişli veya geçişsiz eylem kök veya gövdelerine -ir-, -tir-, -t-eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulur.
Eylem cümlesi: Yüklemi eylem olan cümle.
Eylem çekimi: Eylem ya da ad kök veya gövdelerine zaman kavramıyla birlikte kişi kavramı bildiren eklerin getirilmesi.
Eylem gövdesi: Ad ya da eylemden türemiş eylem.
Eylem kökü: Ad olmayan, mastar eki alabilen kök.
Eylem: Olumlu veya olumsuz olarak zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren sözcük.
Eylemden türemiş ad: Eylem kök veya gövdesine eylemden ad yapan eklerin getirilmesiyle yapılan ad.
Eylemden türemiş eylem: Eylem kök veya gövdesine eylemden eylem yapan eklerin getirilmesiyle yapılan eylem.
Eylemlik: Tümleç alan ve ad gibi kullanılan eylemsi.