Cevap :
Merhaba
Öncelikle Hz. Eyüp' ün kıssasına bakalım.
Hazreti Eyyub yaşamının başlarında zengin biri iken yaşamının ortalarında fakir biri olmuştu. Hiçbir zaman serveti Eyyub (a.s.)’ı Allah’ın yolundan onu ayırmamıştır. Şam civarında yaşayan insanlar için peygamber olarak gönderilmiştir. Peygamberliğinin gereğini her zaman yapmış ve insanları Allah’a iman etmeye ve Allah’a ibadet etmeye çağırmıştır. Daveti sırasında çok fazla sıkıntı çekmiştir. Daha sonrasında Allah Hazreti Eyyub’u malı, bedeni ve evladı üzerinden sınamıştır. Bütün sıkıntılara rağmen her zaman sabır eden bir kul olması ile Allah Sad suresinde Eyyup (a.s.)’ı sabırlı olarak bulduğunu bildirmiştir.
Mallarını Allah Eyyub (a.s.)’ın elinde bazı nedenler ile aldı. Koyunlarının telef olmasının ardından Eyyub (a.s.)’ın yanına şeytan çoban kılığında gelmiştir ve mallarının telef olmuş olduğunu bildirmiştir. Fakat Hazreti Eyyub o malları kendisine verenin Allah olduğunu ve geri alanında Allah olduğunu söylemiş, hiç şikayet etmeden şükretmiştir. Böylece şeytan kahroarak oradan ayrılmıştır.
Daha sonra Allah oğlunu deprem vererek göçük altında bırakmıştır. Yine şeytanın insan kılığında haber vermesi üzerine çocuklarına olan merhametinden dolayı ağlayarak Allah’a isyan etmemiş ve teslimiyeti göstermiştir. Şeytana ise sen iblissin ve beni Rabbim’e karşı isyan etmem için teşvik ediyorsun diyerek şeytanı kahretmiştir. Daha sonra ise bedeninde meydana gelen bir hastalık zaman geçtikçe kötüleşip kurtçuk ve kötü kokular oluşturması ile yavaş yavaş etrafında kimsesi kalmamıştır. Eşi Rahime Hatun ona her zaman bakmıştır fakat yedi sene Eyyup (a.s.) sıkıntılar içinde kalmış fakat hiç şikayet etmemiş ve ibadetine devam etmiştir. Hastalığı dili ve kalbini etkileyince artık Allah’a karşı ibadet edememekten korktuğu için Allah’tan şifa istemiş ve şifasını bulmuştur.
Şimdi ise sorumuza geçelim. Hz. Eyüp' ün kıssasından çıkarılacak dersler şunlardır:
- Her ne olursa olsun, ALLAH sabredenlerin yanındadır. Mallarımız, sevdiklerimiz veya canımızla sınanıyorsak bile sabretmemiz gerekir.
- Ne kadar mallarımızla, sevdiklerimizle veya canımızla sınansak da o malı ve canı veren de ALLAH, onu geri alanın da ALLAH olduğunu unutmadan şükretmeliyiz.
- ALLAH bizi çeşitli şeylerle sınar. Bunu hiçbir zaman unutmayıp, ALLAH' tan yardım ve şifalar istemeliyiz.
Not: Kıssayı tam bilmediğimden, intten baktım.
Başarılar