Cevap :
Cevap:
bu
Açıklama:
Dünya genelinde ekonomik olayların seyrinin her geçen gün büyük bir
hızla geliştiği ve değiştiği görülmektedir. Şöyle ki; bundan çok değil 200–250
yıl önce ülke ekonomileri için en önemli sektör ve sonuçta ekonomik faaliyet
tarım iken, geride bırakılan 20. yüzyılda ise sanayi -imalat- sektörü kalkınma ve
ekonomik büyümenin en önemli kaynağı olarak kabul edilmekteydi. Üçüncü
Milenyuma girilen bu yıllarda ise artık gelir getiren en önemli sektör hizmetler
ve en önemli üretim faktörü de beşeri sermaye olarak nitelendirilen insan
zekâsıdır. Dolayısıyla ülkeler ulusal gelirlerini artırma noktasında bilgi
teknolojilerinin de içinde yer aldığı hizmetler sektörüne daha fazla önem
vermekte ve bu sektörün Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) içindeki payını daha
da yükseltmek açısından birbirleriyle rekabet halindedirler.
Buradan hareketle, hizmetler sektörünün geleneksel hizmetler alt kalemi
içinde yer alan turizm sektörünün de son otuz yılda çok büyük bir hızla gelişme
gösterdiği ortadadır. Tablo 1’e bakılacak olursa 1950 yılında 25.3 milyon kişi
olan uluslararası turist sayısı 2007 yılı itibariyle %3469.16 artarak (yaklaşık 35 kat) 903 milyon kişiye ulaşmıştır. Benzer şekilde 1950 yılında 2.1 milyar Dolar
olan dünya turizm geliri toplamı 2007 yılında %40661.9 artarak (yaklaşık 406
kat) 856 milyar Dolara çıkmıştır. Söz konusu rakam ve oranlar sektördeki hızlı
büyümenin en kesin kanıtı ve göstergesi olarak yorumlanabilir. Küresel
ekonomik hareketlerin çok büyük bir ivme kazanmaya başladığı 1980 yılı göz
önüne alınarak kısa bir değerlendirme yapılacak olursa: Turizm hareketlerinin
1980–2008 yılları arasında %213, turizm gelirlerinin de aynı yıllar için %736
artış gösterdiği anlaşılmaktadır.
Dünya Turizm Örgütü’ne (WTO) göre, bu rakamların 2020 yılında
sırasıyla 1,6 milyar kişi ve 2 trilyon Dolar (Cho, 2003), 2050 yılında ise 2
milyar kişi ve 2,1 trilyon Dolar olması öngörülmektedir. 2050 yılında da, dünya
genelindeki iç ve dış turizm gelirlerinin toplam olarak 24,2 trilyon Dolara
ulaşacağı beklenmektedir (Pizam, 1999).
Cevap:
Muğla’nın ekonomisi çok yönlü olup, tarıma, turizme, sanâyi ve ticârete dayanır. En çok turist gelen illerden biridir. Turistik tesisler giderek artmaktadır. Orman, turunçgiller ve sanâyi ürünleri bakımından zengindir.
Tarım: Muğla ili dağlık bir arâzi olduğu için ekime müsâit arâzisi azdır. Buna rağmen ülkenin önemli tarım üretim merkezlerinden biridir. Tarımda; gübreleme, sulama, ilâçlama ve modern tarım araçları kullanılmaktadır. Tahıl, turunçgiller ve sanâyi ürünleri (pamuk, tütün) başta gelir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, mısır, bakla, pamuk, tütün, susam ve anasondur.
Sebzecilik gittikçe gelişmekte, seracılık ve turfanda sebzecilik yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de kuşkonmazın tamâmı Muğla’da yetişir. Ayrıca yetiştirilen lahana, pırasa, ıspanak, patlıcan, hıyar, domates, fasulye, biber, soğan, bakla ve karnıbahar başta İzmir ve İstanbul olmak üzere diğer illere sevk edilir.
Meyvecilikte Muğla önde gelen illerimizden biridir. Senede 100 bin tona yakın zeytin, 15 milyona yakın zeytin ağacından toplanır. Zeytin üretiminin yüzde 80’i Milas’ta yapılır. Turunçgiller ağaç sayısı 2 milyonu aşar. Mandalina, portakal ve limon yetişir. Turunçgiller başta Köyceğiz olmak üzere kıyı şeridindedir.
Muğla’da yaklaşık 200 bin adet antepfıstığı ağacı bulunmaktadır. Ayrıca bol miktarda üzüm, elma, armut, şeftali, erik, incir, bâdem, turunç ve altıntop yetişir. Muğla susam ekiminde ikinci, tütünde dördüncü sırada yer alır (İzmir, Manisa ve Samsun’dan sonra).
Hayvancılık: Muğla ilinde hayvancılık ikinci derecede bir gelir kaynağıdır. Küçükbaş hayvan sayısı azalırken kümes hayvanları miktarı artmaktadır.
Türkiye’de en çok bal Muğla’da elde edilir. İl sınırları içinde 200 bin arı kovanı vardır. Marmaris balı ve arı sütü meşhurdur. Balıkçılık ve sünger çıkarma çok ileridir. Balı gibi balığı da meşhurdur. Kefal, barbunya ve mercanbalığı bol miktarda yakalanır. Türkiye’de süngerin tamâmı buradan çıkarılır.
Ormancılık: Muğla ili orman bakımından çok zengindir. Ormanları gür ve verimlidir. İl yüzölçümünün % 70’i orman ve fundalıktır. 800 bin hektar orman ve 200 bin hektar fundalıkla 1 milyon hektarlık orman varlığı vardır. Ormanlarda çam türü ağaçlar çoğunluktadır. Dünyâda çok az yerde rastlanan “günlük” ağaçları Muğla ormanlarında bulunur. Bu ağaçların gövdelerine çentikler açılarak kap bağlanır. Bu çentikten akan sığla yağı toplanarak sanâyide kullanılır. Senelik sığla yağı üretimi 15 bin tona yakındır. Ormanlardan defne yaprağı ile reçine elde edilir.
Mâdenler: Muğla mâden varlığı bakımından da çok zengin bir ildir. İşletilen başlıca mâdenleri linyit, krom, zımpara, giofrik, boksit, kuvarsit, mika ve panzadır.
Türkiye’nin en zengin linyit yatakları Muğla’nın Yatağan ilçesindedir. Ponza Bodrum’da ve Giofrik merkez ilçe ile Yatağan’da bulunur. Yatağan linyitlerinin küllerinde uranyum vardır.
Sanâyi: Muğla ilinde sanâyi tarıma dayalıdır ve sanâyi kuruluşlarının % 80’ni devlet kuruluşudur. Îmâlât sanâyii gelişme hâlindedir. Küçük sanâyi iş yeri 1500 civarındadır. Başlıca büyük sanâyi kuruluşları SEKA’nın Dalaman Kâğıt Fabrikası, TARİŞ Çırçır ve Prese Atelyeleri, Yatağan Yem Fabrikası, Anadolu Sabun ve Yağ Sanâyii T. A.Ş., İnal Gözlük Sanâyii, Peynir ve Tereyağ Fabrikası, Koytaş Tarım ve Sanâyi Makinaları A.Ş., Mehmet Altaş Traktör Römork Sanâyii, Kireç Sanâyii A.Ş., Aslan Teneke Kutu Sanâyii, Yatağan Termik Santralı’dır. Tekne, yat ve ağaç balıkçı motoru îmâlâtı gelişmektedir.
Enerji: Yatağan Termik Santrali üç ünitelidir. Milâs ve Yeniköy’de de enerji santralları vardır.
Ulaşım: Muğla ili kara, hava ve deniz yolları bakımından zengin sayılır. İzmir-Aydın-Denizli-Isparta-Antalya yönünde uzanan E-24 karayolundan Aydın’dan ayrılan 6 numaralı karayolu Muğla’ya bağlanır.
İzmir-Selçuk-Kuşadası-Söke yolu Bodrum-Yatağan-Muğla’ya bağlanır. İl sınırları içinde 626 km devlet yolu ve 380 km il yolları vardır.
Muğla il kıyılarında çok sayıda tabiî liman vardır. Başlıca liman ve iskeleleri Bodrum, Marmaris, Güllük, Fethiye, Günlükbaşı ve Göcek’tir. İstanbul-İskenderun arasında sefer yapan Denizcilik Bankasına âit gemiler Bodrum, Marmaris ve Fethiye’ye uğrarlar. Marmaris ve Bodrum’da yat limanları vardır.
1982’de işletmeye açılan Dalaman Havaalanına yurtiçi ve yurtdışından turist taşıyan uçaklar inmektedir.
Açıklama:
umarım yardımcı olmuşumdur iyi dersler