Osmanlı Devleti, Rusya ile yaptığı 93 Harbi'nde ağır bir mağlubiyet almış, bu mağlubiyetin sonucunda imzalanan Berlin Antlaşmasıyla (1878) da topraklarının beşte ikisini, nüfusunun ise beşte birini kaybetmişti. Osmanlı Devleti bu dönemde aldığı borçları ödeyemez duruma gelmişti. Bu yüzden alacaklı devletler Duyun-u Umumiye Teşkilatını kurmuşlardı ve devletin gelirlerinin bir kısmına el koyuyorlardı. Fransız Devrimi'yle yayılan "her millete bir devlet" anlayışıyla Osmanlı toplumunda yaşayan gayrimüslimler, Avrupalı devletlerin desteğiyle kendi bağımsız devletlerini kurmaya çalışıyorlardı. Osmanlı Devleti, bu durumu önlemek için demokratikleşme hareketlerini başlatmış, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fer- manı'nı ilan etmiş ancak başarılı olamamıştı. Son çare olarak Mebusan Meclisini açmış, Kanun-ı Esasi'yi ilan etmişti. Avrupa'da gerçekleşen Sanayi Devrimi'yle devletler arasında sömürgecilik yarışı başlamıştı. 19. yüzyıla gelindiğinde Avrupalı devletler, birçok yeri sömürgeleri altına almışlardı. Bu durum da onlara yeterli gelmiyordu, yeni sömürgeler için kendi aralarında yarışıyorlardı. Ekonomik ve askerî alanda geri kalmış ülkeleri birer ham madde kaynağı ve açık pazar olarak görüyorlardı. Verilen bilgilerden hareketle 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'yle ilgili; 1. Osmanlı Devleti siyasi, sosyal ve ekonomik alanda sıkıntıdadır. II. Gelişen ülkeler ile ekonomik alanda rekabet içindedir. III. Fransız Devrimi'nin yaydığı anlayış, devletin parçalanmasını kolaylaştırıcı niteliktedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
B) Yalnız II
C) I ve 111
D) II ve III