Cevap :
[tex]\color{yellow} \colorbox{black}{MERHABALAR}[/tex]
1-) Doğru
2-) Doğru
3-) Yanlış
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin
hükümet sistemi bugüne kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Bu değişikliklerin başlangıcı ise Osmanlı Devleti'nde batılılaşma sürecine dayanmaktadır. Klasik dönemde mutlak monarşiyle yönetilen Osmanlı Devleti, 1. Meşrutiyet'le birlikte meşruti monarşiye adım atmış ve böylece günümüzün demokratik yapısının zeminini oluşturmuştur. Monarşinin uygulandığı dönemde, padişahın yetkileri diğer monarşik krallıklardaki gibi sınırsız ve keyfi iktidara dayanmamış, padişaha İslam hukukuyla sınırlı bir yasama, yürütme ve yargı yetkisi verilmiştir. Gerileme ve Tanzimat dönemlerinde ise bu yönetim tarzına karşı isyan, muhalefet ve yenilikçi hareketler baş göstermiştir. Böylece, 1808 tarihli "Sened-i İttifak", 1839 tarihli "Tanzimat Fermanı" ve 1856 tarihli "Islahat Fermanı'yla birlikte padişahın yetkileri azaltılmıştır. Son olarak 1876 tarihinde Kanun-i Esasi ilan edilmiştir. Bu yasayla, yasama ve yürütme fonksiyonları bakımından padişahın yetkileri anlamlı bir şekilde sınırlandırılmış olmasa da yargı fonksiyonu padişahın egemenliğinden çıkmış. bağımsız mahkemelere verilmiştir. Diğer yandan Osmanli tebaasına birçok hak ve hürriyetler tanınmıştır. Özetle, meşruti monarşi tam anlamıyla kurulamamış olsa da artik mutlak monarşiden Çıkılmıştır.
4-) Yanlış
31 Mart olayını bahane edip 27 Nisan 1909 tarihinde tahttan indirmişlerdi. İttihat Terakkicilerin ön planda olduğu Meclis-i Mebusan Sultan II.Abdülhamit'i 31 Mart olayı ile bağlantısı olduğu iddiası ile 25 Nisan 1909'da (2. MEŞRUTİYET) tahttan indirilmesi yönünde karar verdi.
[tex]\color{pink} \colorbox{blue}{BAŞARILAR}[/tex]