1964’te yazılan bu öykü, bir anlamda dönemin Ankara’sının siyasal ve sosyal ilişkilerine yönelik bir parodidir. Öyküdeki kahraman, Sancho adlı bir köpektir.Sancho, sahibinin(Hülya) babasıyla , Ankara’da Atatürk Bulvarı’nın güneşli kaldırımında sabah yürüyüşü yapmaktadır; yolda kendisi gibi, piyasaya çıkmış sosyete köpekleriyle karşılaşır. Bu köpeklerin hemen hepsi toplumun üst seviyesindeki insanların köpekleridir. Sancho’nun bu yürüyüşte karşılaşılan değişik cinste ve karakterde köpekler ve bu köpeklerin sahipleri hakkındaki düşünceleri öykünün gidişatını belirlemiştir. Kahramanın köpek olması, insanlara ve köpeklere bir köpeğin gözüyle bakılması gibi bazı özellikler öyküyü okuyucu açısından ilginç bir hale getirmektedir.
Sancho'nun sabah yürüyüşü için bulvar bitince karşı kaldırımdan Kavaklıdere’ye doğru dönüş vaktidir. Köpek Sancho’nun iç monologları; köpekleri ve insanları yorumlayışları birden şimşek çakıp gök gürlemesiyle sona erer. Hülya’nın babası, yaklaşan yağmurdan kaçmak için Sancho’yu hızlı hızlı çeker, eve dönerler, öğlen olmuştur...