Cevap :
Okulun Hayatımızdaki Önemi
Çocuğun kişiliğinin gelişmesinde, eğitiminin tamamlanmasında okulun önemibüyüktür. Çünkü çocuk genellikle yedi yaşından itibaren hatta ana okulundan başlayarak yüksek öğreniminin sonuna kadar uzunyıllarını okul sıralarında geçirmektedir. Bu uzun dönem çocuğun karakter ve davranışlarında kuvvetli bir biçimde gösterir. Okulçocuk ilişkilerini daha iyi tanıyabilmek için, bu çevrenin emelini oluşturan öğretmen ve çocuk ilişkilerine kısaca değinmek yerinde olacaktır. Çünkü çocuğun okulla ilişkilerinin başlamasında ilk gördüğü ve karşılaştığı kişi öğretmendir. Öğretmen, çocuk için bilgi kaynağıdır. Çocuğun rehberidir. Hatta çocuğu anne ve babasından daha çok etkileme durumunda olan modeldir. Bu itibarla ilk öğretmen çocuk için her şeydir. Çocuk okula başladığı andan itibaren aile çevresi dışında yeni bir ortama girmiştir. Henüz öğretmenini ve arkadaşlarını tanımamaktadır. Belki öğretmen hakkında çevresinden bazı bilgiler de edinmiştir. Bu bilgiler ne dereceye kadar doğrudur.
“Öğretmen ne yapar ne yapmaz, döver mi sever mi?” bütün bu duygular o küçük yavrunun gönülünde birtakım şüpheler meydana getirir. İşte şüphe, bazı çocukların başlangıçta okula uymalarında zorluklar çıkarır. Öğretmen, çocuğun kendisi hakkındaki olumsuz duygularını ortadan kaldırmak için özellikle aile yuvasındaki şefkat ve hoşgörü ortamını arattırmamalıdır. Hatta çocuğa karşı anne ve babasından daha çok yakınlık gösterdiğini davranışlarıyla hissetirmelidir. Bu arada çocuğun okulda yapabileceği hataları önlemek için aşırı baskı yoluna gitmemelidir. Aşırı baskı davranışlara yönelmesine sebep olabilir. Bu husus bilhassa unutulmamalıdır. lk sınıfındaki çocukların gözünde öğretmen her şeyi bilen en güçlü insandır. Bu yargı, çocukları öğretmenine bağlar ve onu sevdirir. Öğretmen bu temiz ve samimiyet ifade eden duygulardan yararlanmasını biliyorsa usta bir eğitimcidir. Eğer öğretmen çocuğu tanımaz, onunla yeteri kadar ilgilenmez ödevleri de çocuğun yapabilme gücünün üzerinde verirse, ayrıca çocuğu bir de cezalandırma, ya da korkutma yönüne giderse kesinlikle olumlu sonuç alamaz. Öğretimde, öğretmenin uygulayacağı metot ve programların büyük rolü vardır. Çünkü sınıfı dolduran öğrencilerin anlayış ve kavrayışlarında ayrılıklar bulunur. Bu itibarla ders programları yapılırken esnek tutulmalı, çocukların genel gelişim seviyelerine göre ayarlanmalıdır. Çocukların yaş, gelişim ve kavrayış özelliklerine göre düzenlenip iyi bir yöntemle uygulanmayan programlar, çocuğa sadece başarısız kılmakla kalmaz, onu bir takım davranış bozuluklarına da iter. Bu da zamanın ve emeğin boşa harcanmasına, eğitimden beklenilen sonucun alınmamasına sebep olu. Çocuğu okulda başarılı kılabilmek için, öğretmen veli-okul yönetimi sıkı bir işbirliği içinde çalışmalıdırlar.
