fon'da, Cemal adında kervancı yaşardı. Kervan sa- pleri kervanlarını çok güvendikleri Cemal'e gönül Santhğıyla teslim ederler ve onun mallarını koruya- Cağını bilirlerdi. Günlerden bir gün Cemal Meşhete gitmek üzere, deve kervanıyla yola çıktı. Kervan birkaç gün sonra Sina Çölü'ne vardı. Uçsuz bucaksız 2 gibi görünen bir kum yığını. Oralardaki bir kuyudan Su tedarikini yapan kervan çöle girdi. Kervan dıştan bakıldığında çölde ağır ağır ilerliyordu, her şey 1. ww olundaydı. Ama içten içe kaynayan bir kazan gibiydi. Bu kazanı baş deve kaynatıyordu. Baş deve kervandaki yirmi devenin başıydı. Mola verildiğinde de Vamli konuşur, ötekiler de sessizce dinlerlerdi. Baş deve havadan sudan konuşmaya başlıyor, sonradan Sözü liderliğe getiriyordu. Koca kervanı neden bir eşək peşinden sürüklüyordu? O en önde olmasa olinaz mıydı? Sanki o olmasa kervan gideceği yere Varamayacak mıydı? "Mısır'a gittim, Arabistan'a gittim, Anadolu'ya gittim. Yüce dağlar aştım, susuz Cöller geçtim. İran'da gezmediğim yer kalmadı. Bu Sina Çölü'nden defalarca geçtim. Benim gibi doğuş- tan lider varken başınızda küçük eşek kim oluyor- mus?Boy post yok, bir de kervanın en önünde gider. Onun liderlik neyine? Gelin şu eşeği kovalım.



HİKAYEYİ HAYAL GÜCÜNÜZE GÖRE TAMAMLARMİSİNİZ ?​