KARINCA ILE DEVE
Boğucu bir sıcaklık ortalığı kaplamış. Bir deve kervanı ağır ağır ilerliyormuş... Az ileride,
üç beş ağaçlık bir dinlenme yerine ulaşmaya çalışıyormuş. Tam bu sırada develerden
biri, kumların arasında bir karıncayı fark etmiş.
Karıncanın sırtında kendi ağırlığının on, on beş katı olan bir saman çöpünü taşıdığını
görmüş.
Bir an için durup karıncayı izlemiş deve. Sonra başını iyice yere, karıncanın yanına
yaklaştırıp:
- Çok şaşırttın beni. Deminden beri bakıyorum sana. Kendinden çok daha ağır bir
yükü taşıyorsun, kılın bile kıpırdamıyor. Ama ben... işte sırtımdaki şu yükü taşırken öyle bir
yoruluyorum ki... Nasıl oluyor bu? Bana bunun yolunu öğretsene, demiş.
Karınca yükünü bırakmış yere. Şöyle bir doğrulmuş yerinden ve deveye dönerek şun-
ları söylemiş:
- Nasıl mı oluyor bu? Yanıtı çok kolay... Ben hem kendim, hem de arkadaşlarım için
çalışıyorum. Sen ise sırf efendin için çalışıyorsun. Onun için ben kendimden çok ağır bir
yükü yorulmadan, rahatlıkla taşıyabiliyorum. Ama sen, kendinden çok küçük, çok hafif bir
yükü güçlükle taşıyorsun.

2 Metnin konusunu