Cevap :
Özet;
Robinson Crusoe, gençliğinden beri macera düşkünüdür. Denizlere açılmak, yeni kıyılar görmek ister. Bir iki deniz yolculuğu, fırtınalar ve korsanlar yüzünden çok tehlikeli geçer. Bir daha açılmaya tövbe eder. Ancak tövbesini tutmaz, yine uzun bir deniz yolculuğuna çıkar.
Robinson Crusoe’nun yolculuk yaptığı gemi batar; bir tek kendisi kurtulur. Uzak denizler ortasında bir adaya çıkar. Bir sal yaparak batık gemiden yiyecek, giyecek taşır. Yelken bezinden kurduğu çadırda tek başına yaşamaya başlar. Doğa ile akıllıca mücadele eder.
Günün birinde, adaya, başka adalardan gelen bir vahşiyi esir alır. Onu ehlileştirip arkadaş edinir. Bir başka gün, ada civarından geçen bir gemide çıkan ayaklanmadan yararlanarak gemiyi ele geçirir ve bu gemiyle İngiltere’ye ulaşır.
(Daniel DEFOE)
İngiliz edebiyatına ait bu romanda, düştüğü ıssız bir adada 28 yıl tek başına yaşayan, doğa ile uzun mücadeleler sonunda bütün ihtiyaçlarını sağlayan bir insanın macerası anlatılmıştır. Romanda, irade ve çalışma ile her türlü zorluğun yenilebileceği gösterilmiştir. Eser, gerçek bir olaydan ilham alınarak yazılmıştır. Robinson Crusoe, yazarının en ünlü romanıdır.
Robinson Crusoe, denizcilik aşkı ile doludur. Halbuki babası, onun avukat olmasını istemektedir. Robinson, 19 yaşındayken babasına karşı gelir ve kasabasından Londra'ya gitmek üzere yola çıkan bir gemiye binerek ayrılır. Yolda büyük bir fırtına çıkar. Robinson, kurtulursa ailesine itaat edip denizcilikten vazgeçeceğine söz verir. Kurtulunca sözünü tutmaz. Gemiciliğe atılır. Afrika'da ticari eşya satan bir gemide çalışırken gemi, korsanlar tarafından saldırıya uğrar. Portekizliler sayesinde kurtulur. Brezilya'da şeker işleriyle uğraşmaya başlar, zengin olur. Ortağı ona Afrika'ya giderek köle getirme işini teklif eder. Yolda, gemi Güney Afrika sahillerine yakın bir yerde batar. Tek kurtulan Robinson olur.
Robinson, bir adaya sığınır. Yanında bıçak ve pipo vardır. Adada hiç kimse yoktur. Bir sal yapar ve batan gemisinden kullanabileceği eşyaları adaya taşır. Daha sonra kendine bir kulübe inşa eder. Yaban keçileri ile beslenmektedir. Gemiden getirdiği mısırları eker; fakat mevsim uygun olmadığından hiçbiri ürün vermez. Diktiği ağaçlar da tutmaz. Adadan ayrılmak için büyük bir kayık yapar; fakat kayık çok ağır olduğu için denize götüremez. Zamanla ekmeyi başarır. Bir de papağan ehlileştirerek onunla konuşur. Gemiden bulduğu mürekkep ve kalemle de başından geçenleri yazar.
Aradan 12 yıl geçmiştir. Bir gün, Robinson sahilde gezerken çok şaşırır. Çünkü kumlarda insana ait ayak izleri vardır. 10 yıl daha geçer. Robinson bu sefer, kumsalda insan kemikleri ve parçalanmış organlar görür. Güney Afrika'nın bir başka adasından yamyamların gelerek bu adada esirlerini yediklerini anlar. Çok sinirlenir. Bir yere saklanarak yamyamlar tekrar geldiğinde onları öldürmeye karar verir. Bir mağarasını kale gibi kullanır. Bir gün, otuz kadar yamyamın adaya geldiğini görür. Esirlerden birini pişirmişler, diğerini de öldürmek üzeredirler. Robinson, gemiden aldığı silahı ve kılıcıyla yamyamları öldürür. Bir esiri de kurtarır. Bu esir, artık yıllardır yalnız yaşayan Robinson'un arkadaşı olur. Robinson, onu eğitir, yamyam olan arkadaşını medenileştirir, adını da Cuma koyar. Cuma'ya İngilizce dahi öğretir. Cuma, ona adasında Robinson gibi beyaz insanların esir olduğundan bahseder. Robinson, onları kurtarmaya karar verir. Bir tekne yaparlar. Fakat bir gün, üç kayık dolusu yamyam yine adaya gelir. Kölelerini yemek için bu adayı tercih etmişlerdir. Kölelerden birinin beyaz olduğunu gören Robinson çok şaşırır. Ateşli silahlarla hepsini öldürürler, esirleri de kurtarırlar. Esirlerden beyaz adam, Robinson'un gemisinden kurtulan biridir. Diğer esir ise Cuma'nın babasıdır.
Bir gün, denizde bir ingiliz gemisi görürler. Gemi kaptanı asi tayfaları yüzünden zor durumdadır. Onu kurtarırlar. Bu gemi ile Robinson ve Cuma ingiltere'ye dönerler. Aradan 32 sene geçtiği hâlde, Robinson ortağının onun adına yaptığı yatırımlar sayesinde zengin bir adam olmuştur. Anne ve babası ölmüştür. Robinson, ingiltere'de evlenir; çocukları olur. Romanın sonunda, eski adasının durumunu görmek için denize açılır.
Robinson Crusoe'un Daha Sonraki Maceraları adlı kitapta, Robinson, karısı ölünce adasına gider. Adada yerli kadınlarla asi İspanyol ve İngilizlerin evlendiğini görür. Ada, oldukça kalabalık hâle gelmiştir. Daha sonra Cuma, Brezilya'ya giderken bir çarpışmada ölür. Robinson, İngiltere'ye döner ve denize veda eder.