Hikâye türünün başarılı örnekleri Servetifünun Dönemi, Milli Edebiyat Dönemi ve Cumhuriyet Dö. nemi'nde verilmiştir. Günümüzde hikâye, yeni anlatım biçimleri ve teknikleri denenerek edebi türler içinde gelişimini sürdürmektedir. lunmayabilir. Serim bölümü; yer ve zamanın belirtildiği, kişilerin tanıtıldığı, olayın anlatılmaya baş- Hikâyenin bölümleri serim, düğüm, çözüm şeklindedir ancak bazı hikâyelerde bu bölümler bu landığı bölümdür. Düğüm bölümü, olayın okuyucuda merak duygusu oluşturacak şekilde işlendiği bölümdür. Çözüm bölümü, olayların düğümlerinin çözüldüğü bölümdür. Okuyucuda merak uyand ran sorular bu bölümde cevaplanır. Hikâyenin yapı unsurları kişiler, olay örgüsü, mekân (yer), zamandır. Hikâyede anlatılan olayları veya durumları yaşayan kahramanlar hikâyenin kişi kadrosunu oluştu- rur. Bu kişiler kurmaca kişilerdir. Olay örgüsü; hikâye kişilerinin başından geçen olaylar dizisidir, hikâyedeki ana olaya bağlı küçük olayların peş peşe sıralanmasıyla oluşur. Mekân, hikâyede olayın geçtiği yer ya da yerlerdir. Yazar, olayın akışı içinde mekân hakkında bilgiler verir. Zaman, hikâyede anlatılan olayların yaşanma zamanıdır. Hayal planındadır. "Gün, ay, yıl, bir sabah, ertesi gün, bir hafta sonra..." gibi ifadeler zamanı gösterir.. Anlatıcı, hikâyedeki olayı anlatan kişidir. Anlatıcı, yazarın kendisi değil kurmaca bir kişidir. Hikâye- de olaylar birinci veya üçüncü kişi ağzından anlatılır. Bakış açısı; anlatıcının hikâyedeki kişi, olay, yer ve zamanı ele alış biçimi ve bunlara karşı takındığı tutumdur. Üçe ayrılır: 1. Hâkim (Tanrısal / İlahi) Bakış Açısı: Anlatıcı, olaylara ve kahramanlara hâkimdir. Olayların nasıl gelişeceğini bilir ve görür. Olayları anlatırken kahramanların aklından geçenleri ve psikolojilerini yan- sıtır. Bu bakış açısında anlatıcı üçüncü kişidir. 2. Kahraman Bakış Açısı: Olaylar, hikâye kahramanlarından birinin ağzıyla anlatılır. Olaylan yaşayan kahraman, olaylar karşısındaki izlenim ve tutumunu kendi bakış açısıyla yansıtır. Bu bakış açısında anlatıcı birinci kişidir. 3. Gözlemci (Müşahit) Bakış Açısı: Anlatıcı; gördüklerini, tanık olduklarını aktarır. Hikâye kahraman- larının aklından geçenleri bilmez. Anlatıcının anlatımı gördükleriyle sınırlıdır. Nesnel bir tutum sergi- lenir. Bu bakış açısında anlatıcı üçüncü kişidir. Bir metinde birden fazla anlatıcı ve bakış açısı bulunabilir, anlatıcının değişmesine göre bakış açısı da değişebilir. Teması, konusu ve çatışma unsurları ile hikâye; yazıldığı dönemin siyasi, ekonomik, kültürel özel- liklerini yansıtır. Tema, hikâyedeki temel duygu veya düşüncedir, soyut ve geneldir: sevgi, dostluk vb. Konu, hikâyedeki duygu veya düşüncenin somut bir duruma bağlı olarak ele alınmasıdır. Konu temayı sınırlandırır: Türkiye'de aile bağları, vatanından ayrılan bir çocuğun hissettiği yalnızlık duygusu, suçsuz birinin ceza almasına neden olmanın yarattığı pişmanlık, hayatın tüm sıradanlığına rağmen güzel oluşu... Karşılaşma, olay çevresinde gelişen edebî metinlerde çatışmaları, olay halkalarını veya yeni du- rumları oluşturacak şekilde kahramanların yüz yüze gelmeleridir. Çatışma, hikâyede karşıt duygu, düşünce ve isteklerin; kişilik özelliklerinin bir arada sergilenmesi ile ortaya çıkan durumdur. Olayların dayandığı asıl ögedir, merak duygusunu canlı tutar: hayal-gerçek, tutumluluk-savurganlık, bilgelik-cehalet, ağa-köylü çatışması vb.
BURDAN 10 TANE TÜREMİŞ KELİME BULUN YAZIN LÜTFEN PUAN ALMAK İÇİN YAZANLARI ŞİKAYET EDERİM