Dil, insanlar arası iletişimin nesnel yanını oluşturur. "Dil, dil yetisinin birey dışında kalan top- lumsal bölümüdür. Birey tek başına onu ne yaratabilir ne de değiştirebilir. Oysa bu genel, nesnel, bireye sunulmuş, toplumsallığı ağır basan yapıyı başka deyişle dili; konuşan birey, kendisince yeni bağlantılar kurarak yeniden yaratıyor; artık bu yaratılan yeni yapı sözdür, söylemdir. Birey, nesnel dil aracılığıyla son derece değişik bağıntıları içeren öznel söylemini kurar. "Bir yandan konuşmada ya da söylemde sözcükler, birbirlerine bağlanmalarından ya da zincirlenmelerinden ötürü dilin çizgiselliğine dayanan bağıntılar kurarlar. (...) Bir yandan da aralarında ortak bir yön bulunan söz- cükler konuşma dışında çağrışım yoluyla bellekte birbirine bağlanır. Böylece son derece değişik bağıntıları içeren öbekler oluşur." Bireylerin dili her kullanımlarında yaptıkları gibi felsefede de belli bir dizgesi, söylem biçimine getirilir. Genellikle dil olgusu bakımından bütünüyle dil özsel olanı oluştururken dilin bireysellikler çerçevesinde şu ya da bu içerikle oluşturulması, yeni bağıntıların kuruluşu dilin söylem hâline gelmesini sağlar; söylemin yolunu açar; böylece aynı dil düzleminde rastlantisal/ilineksel yapılar yani bireysel olan yapılar, sözler, söylemler oluşur. Dilin zenginliği, dilde var olanların düşünmede ve dış dünyada var olanlar arasında yoğun ilişki ağları kurmasıyla ancak mümkündür. Dilin zenginliği, kurulabilme olanağı olan her türlü biçimsel ilişkiyi içermesidir; tüm biçimsel gizli gücü dil içinde taşır ancak söylem ya da söylemler bunların bir bölümünü gerçekleştirir. Dilin tüm biçimsel olanaklarını bir tek söylem gerçekleştiremez. Her söylemin yaratıcısı, yapıcısı düşünen tek bir öznedir. Ama tümüyle dili karşılayan bir öznenin varlığı mümkün değildir. Tek bir özne, var olan, dil, düşünme arasındaki ilişkiyi, ilişkileri kendince kurar ve bunu ancak söyleminde dile getirir, somutlaştırır. Dil, dış dünyadakiyle dolaylı, zihindeki var olanla doğrudan ilişki kurar ve düşünenin tasarım- larını, tasarlayış biçimlerini söylem olarak yansıtmasında, yeniden kurmasında aracılık eder. Dış dünyadaki var olan, düşünmede ve dilde var olan, bir biçim olan ve dilin kendisi söylemin aracı ortamıdır. Söylem bunların dolaşımında kurulur, oluşturulur. Sorular 1. Felsefi söylemde dil ne işe yarar? 2. Dil, iletişimi sağlamada yeterli midir? 3. Dil ve düşünme arasında nasıl bir ilişki vardır?