1. Bir zamanlar bir çömlekçi dükkânını bir baba ve oğlu işletirmiş. Baba oğul, usta çırak yaparlarmış işlerini. Gel zaman git zaman oğlan
artık her şeyi öğrendiğini düşünüp babasının karşısına dikilip "Baba, her şeyi öğrendim, ben kendi dükkânımı açmak isterim." demiş.
Feleğin çemberinden geçmiş baba "Oğlum, görüyorum ki kanat çırpmak istiyorsun ama sen de bilirsin ki hiçbir kuş uçmayı öğrenmeden
yuvadan uçmaz." demiş. Oğlan "Ben uçmayı öğrendim." demiş ve şehrin öte ucuna bir dükkân açmış. Günler geçiyormuş ama oğlanın
işleri iyi gitmiyormuş. Ya çömlekler müşterinin elinde kırılıyor ya da çömleklerin biçimi bozuk oluyormuş. Baba, oğluna el altından çok
haber göndermiş ama oğlan Nuh demiş peygamber dememiş, babasına cevap göndermemiş.
Aşağıdaki deyim açıklamalarından hangisini karşılayan bir deyim metinde kullanılmamıştır?
A) bir iş için yeterli zaman vermek, bitmeyen bir iş için süreyi uzatmak
B) inat etmek, ayak diremek
C) hayatta acı tatlı günler görmüş geçirmiş olmak, olgunlaşmış, deneyim kazanmış olmak
D) yeni bir baslangic yapmak