Cevap :
Uyulması gereken genel geçer kuralları ifade eder. Bu kurallar kişinin ne yapması ve de ne yapmaması gerektiğini belirler. Hukuk kurallarından farklı olarak toplumda kendiliğinden ortaya çıkarlar ve bireyleri bu şekilde davranmaya zorlarlar. Ancak tüm toplumlarda tüm zamanlarda geçerli olan normlar bulmak hemen hemen olanaksız gibidir. Felsefe kişi vicdanı karşısında evrensel ahlak yasalarının olup olmadığını konu edinir. Ancak bu konuda filozoflar da farklı görüşlere sahiptirler.
Subjektif Özellikler Belirler : Evrensel ahlak yasalarıları insandan, onun özel yaşamından kaynaklanır. Bu konuda görüş ileri sürenler Sezgici Bergson ile faydacı Milli örnek vermek mümkündür.
Objektif Özellikler Belirler : Evrensel ahlak yasaları insandan bağımsız olarak vardır. Ahlak yasalarını belirleyen insan yaşamı değil , insan yaşamını belirleyen evrensel ahlak yasalarıdır.
Sokrates : Ahlaksal eylemlerimizin amacı mutluluktur. Ahlaki mutluluğa erişmek ise ancak bilgi ile mümkündür. Bilgi insanları doğru eylemelere, bilgisizlik ise yanlış eylemlere götürür. Bilgidir ki insan ancak mutlu, ahlaklı ve erdemli yapar.
Platon : Bir eylemin iyi yada kötü olması onun iyi ideasına uygunluğu ile anlaşılır. Yani bir eylem iyi ideasına uygunsa iyi uygun değilse kötü dür. Bunu bu dünyanın bilgisi ile anlamak ve değerlendirmek mümkün değildir. Onun için her insan idealar evrenine yönelmeli ve onu kavramalıdır. (Filodoks X Filozof )
Spinoza (17 yy – Hollanda) Panteist (evren-kozmoz tanrıdır) bir düşünürdür. Kozmos mutlak olarak özgürdür, bu nedenle onu hiçbir şey etkilemez. Ancak insan başka şeylerin özellikle de tutkuların etkisindedir. Tutkular insanı güçsüz, edilgin ve köle yaparlar. İnsan ancak aklı ile tutkularını aşabilir. Aklın uygun gördüğü yaşam biçimi de bilgiyle gerçekleşir. Bilgi bizi tanrıya ulaştırarak özgürleştirir. Bilginin vardığı yer evrensel yani tanrısal olan yasadır. Tanrısal yasaya uygun olan iyi, uygun olmayan ise kötüdür.
Kant (18. yy – Almanya) Ona göre ahlaksal eylemin amacı mutluluk olamaz , çünkü mutluluk subjektif bir kavramdır. Yani kişiye göre değişir. Ve nitekim ondan önceki filozoflar mutluluk için farklı şeyler söylemişlerdir: Kimine göre erdem, kimine göre iyi bir başlkasına göre de doğaya uygun yaşama olmuştur. Oysa ahlak yasası herkes için aynı olmalı ve aynı kalmalıdır. Kant’a göre de bu iyi niyet (iyiyi isteme) dir, ödevdir.