Cevap :

EĞİTİM ANLAYIŞI 
İlk Türk devletlerinde bilgiye ve bilgiliinsana önem verilmiştir. ‘alp insan’anlayışı ortaya çıkmıştır.Alp insan , cesur ve bilgili olarak nitelendirilmiştir.Bu durum Türklerde yazının çok eskiden beri kullanıldığını göstermiştir.
Türklerde eğitimin toplumsal bir görevkabul edildiği söylenebilir. Türkler genellikle bilgi ve tecrücbelerini sonrakikuşaklara ile de ve sosyal yaşam içinde aktarmışlardır .
Türklerin yazılı olmayan töre kurallarınınesiller boyu aktarmaları onların eğitim konusuna önem verdiklerinigöstermektedir.
Uygurlar ilk kez örgün eğitim kurumlarını oluşturmuşlar;bilim, sanat , eğitim ve öğretimde öncülük yapmışlardır.Uygurların kağıdı ve matbaayı Avrupalılardan önce kullandıkları ,kendilerine ait mabetlerde dini nitelikli eserlerin yer aldığı ve kütüphaneleresahip oldukları bilinmektedir. 
2. ASKERİ EĞİTİM 
Atlı göçebe tarzını benimseyen Türkler ,sürekli savaş tehlikeleri ile karşı karşıya oldukları için her an hazırlıklıolmak durumundaydı. Bu yüzden Türklerde askeri eğitim zorunluluk halinialmıştı.
Türklerin çocukluk çağlarında oynadıklarıoyunlar askeri eğitimlerinin başlangıcını oluştururdu. Hiçbir ayrımyapılmaksızın her çocuk , ata binmeyi ve at üzerinde ok atmayı öğrenirdi.Böylece gençlik çağına gelip Türk ordularına katıldıklarında çok iyi atabinerek ok ve yay başta olmak üzere at sırtında her türlü silahı rahatlıklakullanabilirdi.
3. MESLEKİ EĞİTİM
Genel anlamda hayvancılık ve tarımlauğraşan Türkler , savaşçı bir karaktere sahip olduklarından bu yaşantıya uygungerekli araç ve gereç yapımına önemvermişlerdir. Böylece çadır, kürk , halı , kilim, madeni eşya ve silahyapımında ileri gitmişlerdir. Bu mesleki eğitim, usta-çırak ilişkisi içinde becerilerin aktarılmasışeklinde gerçekleştirilmiştir. 
4. TÜRKLERDE BİLİM
Türklerin bilimsel çalışmalarıgeliştirmesinde belirleyici unsur diğer alanlarda olduğu gibi yaşam tarzıdır.Konargöçer bir hayat sürdüren Türkler yer değiştirmek , yerleşik hayatageçtiklerinde de tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için astronomibilimine ilgi duymuşlardır. Güneş ve Ay’ın hareketlerini izlemişlerdir. Bugün‘Nevruz Bayramı’ olarak kutlanan gün , Dünya’nın kendi ve Güneş etrafındakihareketlerinin gözlenmesiyle tespit edilmiştir. Orta Asya’da yaygın olarakkullanılan ‘On İki Hayvanlı Türk Takvimi’ni ilk kez Türkler düzenlemiştir.
Türklerin önemli geçim kaynaklarından biri deticaret olmuştur. Bu yüzden Türkler matematikle ilgilenmişlerdir. Erkentarihlerden itibaren on tabanlı (desimal) sistemi kullanmış , sistemle çeşitlimatematik işlemlerinde yapmışlardır.
Türkler madenleri bıçak , kama , kap kaçak , süs v.b. eşyayapımında kullanmışlardır. Türklerin kullandıkları ilk maden olan bakırınalaşımlarından tunç yada bronz elde etmişlerdir.
Çin kaynaklarından Uygurların maden kömürü kullandıklarıtespit edilmiştir. Ayrıca Uygurların nişadır ticareti yaptıkları boraks eldeettikleri bakırcılık ve kuyumculukta bir hayli ileri oldukları çeşitlikaynaklarda yer almıştır.
Türklere tıp alanında çalışmalaryapmışlardır. Genel olarak erken dönemlerde basit yara kırık, çıkık v.b.tedavisi şeklinde görülen tıp bilgisi zaman içerisinde çok hızlı olmasa dabelli bir çizgide gelişim göstermiştir ‘otacı’ adı verilen şifacılar halkıntedavisinde görev almıştır. Uygurlar tıp alanında diğer Türklerden daha ilerigitmişlerdir. Hint ve Çin uygarlıklarına ait tıp bilgisinden de çevirileryapmışlar , cerrahi müdahale yerine ilaçla tedaviyi tercih etmişlerdir. Buyüzden eczacılıkta gelişen Uygurlar çeşitli bitkisel ve hayvansal ürünlerden ilaçlar yapmışlardır. Ayrıca Uygurlar,Çinlilerde görülen akupunktur benzeri bir tedavi de uygulamışlardır.