II. ANI: ATATÜRK VE HALK Atatürk, tam bir halk adamıydı ve asıl kuvvet kaynağının halk olduğu inancındaydı. Cumhuriyet'in yıl dönümünde Ankara şehri, köylerden ve kasabalardan gelen halkla dolmuştu. Tribünlerde geçit resmini selamlayan Atatürk'ü kadın erkek çıldırasıya alkışlıyordu. Atatürk, tribünden ayrılacağı sırada halkla arasındaki asker kordonunun kaldırılmasını emretti, yaverlerini yanından uzaklaştırdı, halkın içine girdi. Atatürk, ellerini halktan iki vatandaşın omuzla- nina dayamış, âdeta kendinden geçmiş, ilerliyordu. Halk onu incitmemek için arada bir boşluk bırak- mıştı. Hayli gittikten sonra, - Artık otomobile binseniz, dediler. Uyanır gibi oldu. Yanındakilere, Sen belki ömründe sevmişsindir. Fakat hiç sevildin mi, dedi. Bundaki zevk hiçbir şeyde yok. Hele âşığın Türk milleti olursa! Beni bu zevkten bi- raz daha ayırmayın. Taşhan'ın önüne kadar böyle, halkın kucağında geldi. - Cumhuriyet'in 12. yıl dönümü için birçok döviz hazırlanmıştı: "Atatürk bizim en büyüğümüzdür.", "Atatürk, bu milletin en yükseğidir.", "Türk milleti asırlardan beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı."... Dövizler listesini gözden geçiren Atatürk hepsini çizdi, yalnız şunu yazdı: "Atatürk bizden biridir." Atatürk ve Anıları haz.: Faruk ÇİL çekimli fiiller kipi ve şahısın bulunacak anlam kayması ve çekimli fiiller den cümle kurulacak​