Kasabalarda hayat, bozkırda yapılan yolculuklar misalidir. Her tepenin ardında yeni ve farklı bir manzara çıkacakmış duygusu. Ama hep birbirine benzeyen, incelen, kivnilan, kaybolan veya uza-
yan Bu parçada başvurulan söz sanatı aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Raif Efendi, "Madonna delle Arpie" isimli tablodaki Madonna karşısında donar kalır. Tabloya o kadar hayran olur ki sık sık tabloyu görmeye gider ama başka gözlerin kendisini takip ettiğini fark etmez B) Sinemamizin, her tarafı delik deşik bir gemiyi andırdığını düşünürüm. Yönetmen, bu geminin kaptanıdır, gemiyi sonu belli olmayan bir yolculuğa çıkaracak kaptanı. Bütün güvencesi ise inang ve çalişkan tayfaları yani ekip arkadaşlarıdır. C) Sanat yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, dokunduğu her şeyi güzelleştiren ay ışığı gibi tati bir rüya bulutunun arkasından göstermek zorundadır. Sanalçının emeğinin değer gör- mesi de bu tatli rüya meraklılarına bağlıdır. D) Hepimiz, korkuluksuz bir köprüde yürüyoruz sanki. Tutunacak bir şeyler arıyoruz hayatta hep. Tutunacak bir şey olmadı mi insan, yuvarlanır gider bir boşluğa. Tramvaylardaki tutamaklara tutunur gibi uzanıp tutunur insanlar. Kimi zenginliğine tutunur, kimi işine, sanatına; kimi çocuklarına​