Cevap :
FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)
Fiilimsiler, fiilden türeyen isim, sıfat, zarf ve bağlaç görevleriyle kullanılan sözcüklerdir. Ancak fiilin bildirdiği iş, oluş, durum kavramını kök veya gövdelerinde taşırlar ve cümleye katarlar. Bu yönleriyle diğer fiilden türemiş sözcüklerden ayrılırlar.
Fiilimsiler kök veya gövdeleriyle, sözcüğe kılış, durum veya oluş anlamlarından birini katarken, ekleriyle de ad, sıfat, zarf veya bağlaç görevlerinden birini yüklenirler. Fiilimsiler zaman belirtir ama şahıs eklerini almazlar, isim çekim eklerini alırlar. Bu yüzden fiiller gibi çekimlenemezler, isimler gibi çekimlenirler. Olumsuzluk eki alarak -me, -ma ekini alırlar. Bu durumu aşağıdaki örnekle görelim :
örnek:
Derse çalış -an çocuk odaya gir -diğimi duymadı.
kök fiilimsi eki kök fiilimsi eki
Tanı – ma- dık(ğ) – ım kimselerle görüşmem.
kök fiilimsi eki
“çalışan” sözcüğünün kökü olan “çalış”, eylemdir. Bir fiilimsi eki olan -an ise sözcüğe sıfat görevi kazandırmıştır. Öyleyse çalışan sözcüğü sıfat gibi görev yapmaktadır. Eylem kavramı vererek ismi nitelemiştir.
Her fiilimsi cümlede temel cümleciğin tamamlayıcısı olan yan cümleciklerin yüklemini oluşturur. Bir cümle içinde birden fazla duyguyu, düşünceyi kolaylıkla belirtmek mümkün olur. Fiilimsiler olumsuzluk eki dışında fiil çekim eklerini almazlar. İsim niteliği gösteren fiilimsiler isim çekim eklerini alır.
Örnek:
Şu geleni tanıyor musun?
yan cümle temel cümle
Sizin şiir okuyuşunuz izleyicilerce çok beğenildi.
yan cümle temel cümle
Fiilimsiler çatı eklerini de alabilirler.
Fiilimsiler farklı eklerde oluşmaları ve cümlede değişik görevler yapmaları yönünden üç bölümde incelenir: 1- İSİM – FİİLLER (MASTARLAR)
Fiil tabanlarına “-me, -ma, -mek, -mak, -ış, -iş, -uş, -üş” ekleri getirilerek yapılır. Bunlar bir iş, oluş ya da kılışın ismidir. Hem isim hem de fiil gibi kullanılırlar. Çoğul ekini ve isim durum ekini alabilirler.
Örnek:
Okumak insanın ufkunu geliştirir. Sabahleyin hafif yürümeler çok faydalıdır. Dönüşte kardeşime uğrayacağım.
İsim – fiiller, isim tamlamalarında tamlayan veya tamlanan olabilir.
Örnek:
bu gidişin sonu, sabah yürüyüşü, konuşmanın faydası, çocuğun ağlaması…
Not: -ma, -me, -mak, -mek ekiyle isim-fiil olan ve kalıcı anlam veren sözcükler eylem anlamını yitirmişse isim veya sıfat olabilir.
Örnek:
Annem dolma pişirmiş, kavurma yapmış…
“dolma, sarma, dinlenme, yazma, kavurma, kazma, uçurtma, yemek, ekmek” gibi sözcükler kalıcı isim gibi kullanılabilir.
Örnek:
Bakkaldan iki ekmek aldım, (isim)
Babam tarlaya pancar ekmek istiyor, (fiilimsi)
Arkadaşlarla kazma ve kürek alarak bahçeyi belledik, (isim)
Kardeşim tarlayı kazmaya başladı, (fiilimsi)
İş ekiyle yapılan bazı sözcükler eylem anlamını vermezse fiilimsi olmaz.
Örnek:
dikiş, çekiliş, yarış…
Bakkaldan ekmek aldım.
Çocuklar dondurma yiyor.
Yeni bir görüş öne sürdü.
Ben de kuşlar gibi uçmak istiyorum.
Bahçede yürümeye ne dersin?
Salondaki bağırışlar yüzünden kimse kimseyi duymuyor.