Cevap :
http://www.dersturkce.com/medya/20_DusuNCEYI_GELIsTIRME_YOLARI_-_ANLATIM_BIcIMLERI_TEST.pdf
1. Güneş, bir mızrak boyu yükselmişti. Dutluğun sonuna dek ağaçları siper alarak ilerledi. Şimdi sarı ekin tarlaları yayılıyordu önünde. Yaşlı bir ağacın arkasından başını uzatıp ekin yığınları arasından gölgeleri seçmeye çalıştı. Orada olmalıydı. Bir tutam ot kopardı yerden. Eliyle şiş gözlerini ovalayıp bakışlarını tekrar ekin tarlalarına çevirdi. İşte orada, oradaydı. Başını biraz daha uzattı. O an tek bir ses geldi kulağına...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri ağır basmaktadır?
A) Betimleme - örneklendirme
B) Öyküleme - betimleme
C) Karşılaştırma - örneklendirme
D) Benzetme – öyküleme
E) Karşılaştırma - öyküleme
2. Roman, masala da destana da benzemez, ilişki-
lerini, bağlarını gerçeklikten, yaşamın kendisin-
den edinir. Masal düşe, destan da yücelticiliğe
sığınır. Romanda düşle yücelticiliğin payları kısıl-
mıştır iyice.
Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur?
B) Örneklemeye D) Kanıtlamaya
A) Tanımlamaya C) C)Karşılaştırmaya D)Kanıtlamaya E) Tartışmaya
3.O gece ateşi o kadar fazlaydı ki bir türlü uyuya-mıyordu. Yanına yaklaştım. Gözlerinin üzerine dökülen saçlarını yukarı doğru topladım. Yavaşça yerinden kalktı. Ağır adımlarla balkona çıktı. Biz balkonda otururken sobanın üzerindeki demlik fokurdamaya başladı. Çayı demleyip birkaç dilim börek ısıttım. Çayı yudumlarken, börek ne güzel olmuş, dedi.
A) Tatma D) Koklama
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
C) işitme
B) Görme E) Dokunma
4.Murat Belge'nin "İstanbul" dergisindeki bir yazısı, "İstanbul Sen Büyüksün" başlığını taşır. O yazıda anlatılan, bu kentin fiziksel büyüklüğü değil, kültürel zenginliği, renkliliği, çeşitliliğidir; ama, bu deyimi pekâlâ, nüfus ve metrekare bağlamında da kullanabiliriz ve "İstanbul, sen büyüksün." diyebiliriz. Ne var ki, büyüklük de çok göreceli bir şey değil mi? Bugün, kim bilir kaç kilometrekare üzerine yayılmış 10 milyonluk İstanbul, gerçekten de, ucu bucağı olmayan, büyük bir kent. Onun yanında, 19. yüzyılın, nüfusu 1 milyonun çok altındaki, henüz banliyölere taşmamış küçücük İstanbul'un büyüklüğü nedir ki? O zamanın insanlarının, yine de, bu kenti, git git bitmeyecek kadar büyük bulmaları, bence son derece ilginç, düşündürücü.
Bu parçada kullanılan anlatım biçimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangileridir?
A) Öyküleme - tanımlama
B) Betimleme - alıntılama
C) Öyküleme - karşılaştırma
D) Öyküleme - tanık gösterme
E) Açıklama - karşılaştırma
5.Bugün edebiyatımızda gözlemlenen ilginç yanlardan biri de yazarlarımız arasındaki sevgi bağının yitip gitmiş olmasıdır. Bu da edebiyat sevgimizin körelmesine kadar uzanan sonuçlar doğurmaktadır. Bir şairin diğer şairleri, bir ressamın başka ressamları sevmemesi düşünülebilir mi? Dostoyevski, Gogol'a hayran değil mi? Victor Hugo, Chateaubriand'ın yapıtlarını sevgiyle okumuyor muydu? Bir Yunus'un Mevlana'ya bir çeşmeye koşar gibi koştuğunu düşünün, bir de bugünkü sanatçıları.
Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Örnekleme
B) Betimleme
C) Tanımlama
D) Sayısal verilerden yararlanma
E) Öyküleme
6.Kadın durdu, uzun ve zayıf yüzündeki hayreti ona doğru kaldırdı. Hafif, çiçek bozuğuydu. Derisi hırpalanmamış olan narin burnu ve onu gizli bir ahenkle takip eden ince dudakları küçük bir güzellik notu alabilirdi. Bir tanesi hisli bir kıvrılışla yukarı kalkıp inen kaşlarının altında, şaşkın gözleri büyüyüp küçülmüştü. Hayret krizini savdı ve gülümsedi.
B) Betimleme D) Örneklendirme
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama
C) Tanık gösterme
E) Karşılaştırma
7.Her yanı gıcırdayıp tangır tungur sallanan ve egzoz borusundan bir lokomotif gibi dumanlar çıkaran bu köhne, derme çatma taşıt, herhangi bir arızaya uğrayıp ikide bir yol ortasında kalıyor; bunun üzerine makinisti söyleniyor, homurdanıyor ve uzun süre bulunduğu noktada hırçın hırçın tepiniyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmıştır?
A) İşitme - görme
B) Dokunma - koklama
C) İşitme - dokunma
D) Koklama - işitme
E) Görme - dokunma
8.İstanbul denildiğinde akla ilk olarak Bebek, Etiler gibi modernleşmiş semtler geliyor genellikle. Henüz yeni dünyalı çizgilerin etkisinde kalmamış, Bebek'ten Etiler'den daha ilginç olan Sultan Ahmet ve civarının tarih dolu sempatik sokakları unutuluyor, italya, ispanya gibi ülkelere seyahat ediliyor ve oralardaki romantik taş sokaklarla, tarihi eski evler anlata anlata bitirilemiyor. Halbuki çok daha yakınlarda aynı gizemi yaşama olanağı bulunuyor.
Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?
B) Tanımlama D) Benzetme
A) Karşılaştırma C) Tanık gösterme E) Betimleme