Cevap :
İşaret Olsa Yol Şaşırılmaz, Bilgi Olsa Söz Saptırılmaz.
İyi Adamın Kemikleri Erir, Adı Kalır.
İnsan Şişirilmiş Tulum Gibidir, Ağzı Açılınca Söner.
Deve Yükü Aş Olsa, Aça Az Görünür.
Tay At Olunca At Dinlenir, Çocuk Adam Olunca Ata Dinlenir.
Dil Ile Düğümlenen, Diş Ile Çözülmez.
Aslan Kocayınca Sıçan Deliği Bekler.
Onlara Tanrı Türk Adını Verdi Ve Onları Yeryüzüne Hakim Kıldı.
Bir Karga Ile Kış Gelmez.
"Türkçemiz'in ses bayrağını, dünyadaki ses varlığımız Kaşgarlı Mahmut'u bugün daha iyi tanımalıyız, çünkü o Türklerin en fasih konuşan, en açık anlatan ve en doğru anlayan kişisidir."
Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074'te tamamladı. Bağdat'ta Abbasî halifesi El-Muktedî Billah'a sundu.
Eserin el yazması tek kopyası Fatih Millet Kütüphanesi'nde 1910 yılında bulundu. Öğretmen Kilisli Rifat Efendi'nin çevirisi üç, Besim Atalay'ın çevirisi beş cilt olarak basıldı.
Karahanlılar döneminde yetişen ve ilk Türk dil bilgini olan Kaşgarlı Mahmut’un doğum tarihi, kesin olmamakla birlikte 1025 olarak biliniyor.
Babası Barsaganlı bir bey idi. 1071-1077 arasında Bağdat’ta bulunan Kaşgarlı Mahmut, Türk kültürünün Araplara tanıtılmasında büyük rol oynadı.
İbn-i Fadlan, Gerdizi, Tahir Mervezî, Muhammed Avfî ve Beyhakî gibi kendi döneminin Türk hayat ve cemiyetleri üzerine eğilen ünlü alimleriyle birlikte Türk illerini adım adım dolaştı.
Çalışmalarında Türkçe’yi resmi dil olarak kabul eden Karahanlı Devleti’nden büyük destek gördü. Türkçe’nin serpilip gelişmeye başladığı o dönemde, Kaşgarlı Mahmut’la birlikte Balasagunlu Yusuf Has Hacib de Türk diline büyük hizmet etti. Bu iki Türk alimi, ortaya koydukları eserlerle, Türk dil birliğinin sağlanmasına önemli katkılarda bulundular.
Aynı zamanda filolog, etnograf ve ilk Türk haritacısı. Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde; yaşadığı devirdeki Türk illerinin ve boylarının kullandığı ağızları canlı olarak tespit etti.
Oğuz Türklerinin 24 boyu ile ilgili şemayı da verdiği eserinde, Türkçe’nin zenginliğini ve Arapça ile Farsça yanındaki değerini ispata çalıştı.
Ayrıca Türkçe’yi Araplara öğretmek gayesiyle Kitâbu Cevâhirü’n-Nahvi Lügâti’t-Türk adlı gramer kitabını yazdı.
Divân’ında Türk dilinin grameri yanında, Türk yer adları, Türk damgaları ve Türk topluluklarını da etraflı şekilde anlattı.
Kaşgarlı Mahmut, ömrünün sonlarına doğru tekrar memleketi Kaşgar’a dönerek, tahminen 1090’da burada vefat etti.
Doğu Türkistan’da bulunan Kaşgar şehrine 35 kilometre uzaklıktaki Azak köyünde olan kabri, 1983 yılı temmuz ayında bulundu.