Cevap :
Hicretten sonra da Hz. Muhammed (sav)'in yanından hiç ayrılmayan Hz. Ebu Bekir, Tebük savaşında bayrağı taşıdı. Hicretin dokuzuncu yılında, Hac kafilesine başkanlık yapması için Hz. Muhammed (sav) tarafından görevlendirildi. Peygamberimiz (sav), hastalandığı zaman, sahabeye namaz kıldırması için onu vekil tayin etti. Peygamber Efendimiz (sav)'in vefatından sonra ise, Hz. Ebu Bekir, sahabenin önde gelenlerinin önerisi üzerine halife seçildi. Tarihi kaynaklarda yer alan, Hz. Ebu Bekir'in Hilafet görevini üstlendikten sonra halka hitaben yaptığı şu konuşma oldukça önemlidir:
"Ey halkım! Ben size yönetici oldum. Halbuki sizin en hayırlınız değilim. Eğer iyi işler yaparsam, bana yardım ediniz. Eğer yanlış işler yaparsam bana doğru yolu gösteriniz. Doğruluk, emanettir. Yalancılık, hıyanettir. Sizin en zayıfınız benim yanımda güçlüdür ki, onun hakkını müdafaa ederim. En güçlünüz benim yanımda zayıftır ki, başkasının hakkını ondan alırım." 5
Hz. Ebu Bekir bu sözleriyle İslam ahlakına sahip bir yöneticide olması gereken vasıfları en güzel şekilde özetlemektedir. Hz. Ebu Bekir'in İslamiyet'in yayılmasına ve İslam devletine katkılarından bazıları şu şekildedir:
1 ) Yönetim Alanında
İki yıl gibi kısa bir zaman süren halifelik görevi boyunca pek çok başarı elde eden Hz. Ebu Bekir;
* Peygamberimiz (sav)'in vefatından sonra aralarında ihtilaflar baş gösteren Müslümanları biraraya toplayıp devlet otoritesini yeniden sağladı.
* Kuran-ı Kerim'in toplanması ve korunması konusunda çalışmalar başlattı.
* İslam ahlakının ilk kez Arap Yarımadası dışında Suriye, Filistin ve Irak'ta yayılmasına vesile oldu. Kurduğu ordu ile Büyük Fars ve Rum İmparatorluklarının kuvvetlerine karşı üstünlük sağladı. Vefat ettiğinde ise ordu, İran ve Bizans ülkelerinin birçoğunu fethetmiş bulunuyordu.6
* Din ahlakının özünde olmayan hareketlere ve sahte peygamberlere karşı mücadale yürüttü. Bu sayede İslam dini ve Kuran ahlakının Peygamber Efendimiz (sav) döneminde olduğu gibi yaşanmasını sağladı.
2 ) Askeri Alanda
"Doğru Yolda Giden Olgun Halifeler Dönemi" anlamına gelen "Hulefa-i Raşidin Dönemi" olarak da adlandırılan "Dört Halife Dönemi"nde İslam Devleti'nin sınırları batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya'ya kadar genişletilmiş; böylece Arap Yarımadası dışına ulaşan İslamiyet, Asya ve Afrika'daki çeşitli milletlerce benimsenmiştir.
Kuşkusuz bu genişlemede büyük katkısı olan Hz. Ebu Bekir'in önemli vasıflarından biri de yürüttüğü askeri faaliyetlerde gösterdiği merhametli ancak kararlı tavırdır. Savaş esnasında dahi diğer İlahi dinlerin mensuplarına karşı güzel ahlak gösterilmesi gerektiğini savunan Hz. Ebu Bekir'in ordusuna yaptığı bir konuşmada bu ahlak açık bir şekilde görülmektedir:
"Davanıza ihanet etmeyin. Savaşta bile insaftan ayrılmayın. Çocukları, yaşlıları, kadınları öldürmeyin zulmetmeyin, hurma ve diğer meyve ağaçlarını, koyun, keçi ve diğer hayvanları yemenin dışında bir amaçla kesmeyin, telef etmeyin. Kiliselerde ibadete çekilenlere rastlarsanız onları ibadetleri ile başbaşa bırakın. Size yiyecek, içecek ikram edilirse "Bismillah" demeden yemeyin, içmeyin." 7
Hz. Ebu Bekir'in askeri başarısını ve kararlılığını gösteren olaylardan biri de İslam tarihinde "Ridde Olayları" olarak adlandırılan ve Hz. Muhammed (sav)'in ölümünün ardından ortaya çıkan karışıklıklardır. Hz. Ebu Bekir'in kararlılığı ve dehası sayesinde Allah'ın izniyle Ridde olayları kısa sürede bastırılmış ve başarıya ulaşılmıştır. Bu başarıda şüphesiz Hz. Ebu Bekir'in orduda yaptığı düzenlemelerin de büyük payı bulunmaktadır. İzlediği savaş stratejisi sayesinde zamanında haber alma, ani manevralar ve lojistik desteklerle düşmanı etkisiz hale getirişi de yine Allah'ın izni ile Hz. Ebu Bekir'in bir başarısıdır. 8
Sonuç:
İslam Ahlakında İtaatin Önemi
"Dört Halife Dönemi"nde sırasıyla halife olan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, Peygamber Efendimiz (sav)'in yolunu izlemiş, Kuran ahlakının hakim olduğu adil düzeni daha geniş bir coğrafyaya yayarak devam ettirmişlerdir. Bu dönemin ilk halifesi olan ve yazımızda üstün özelliklerini ana hatlarıyla aktardığımız Hz. Ebu Bekir, güçlü imanı, mütevazı ahlakı, askeri dehası ve üstün devlet adamı vasfıyla İslam Birliği'ni muhafaza etmiş ve kendisinden sonra gelen kutlu halifelere güçlü bir devlet bırakmıştır.
Şüphesiz Hz. Ebu Bekir'in Rabbimiz'in kendisine nasip ettiği halifelik görevi boyunca bu denli başarılı olmasının tek nedeni Yüce Allah'a olan derin imanı ve Peygamber Efendimiz (sav)'e ve sünnetlerine olan bağlılığıdır. Kuran ahlakında itaatin önemi bir ayette şöyle bildirilmiştir:
"Kim Resul'e itaat ederse, gerçekte Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine koruyucu göndermedik." (Nisa Suresi, 80)
İslam tarihinin en önemli olaylarından biri olan hicrette, İslami kaynaklara göre, Peygamberimiz (sav) ile birlikte Medine'ye giden Hz. Ebu Bekir, İslamiyet'i kabul eden ilk müminlerdendir. Hz Ebu Bekir, ömrü boyunca İslam ahlakının güzel bir temsilcisi ve Peygamberimiz (sav)'in yakın dostu olmuştur. İslam tarihinde "Dört Halife Dönemi" olarak adlandırılan dönemin ilk halifesi olan Hz. Ebu Bekir merhametli, kararlı ve adil yönetim anlayışının yanı sıra her koşulda sergilediği İslam ahlakı ile kendisine üstün başarılar nasip olmuş örnek bir Müslümandır.
Hz. Ebubekir Dönemi
Hz.Muhammet kendisinden sonra yerine kimin geçeceğini belirtmemişti. Onun ölümünden sonra çıkan tartışmalarda Hz.Ebubekir halife seçilmiştir. Bu arada HZ. Muhammed’in ölümü üzerine İslam dünyasında iç karışıklıklar yaşanmaya başladı.
Bunlar;
Arabistan’da dinden dönme olayları
Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması
İslamiyeti yeni kabul eden Yemen ve Umman gibi yerlerde kabilelerin zekat vermek istememesi
HZ.Ebubekir Halid Bin Velid komutasındaki islam ordularını Yemen’e göndererek yalancı peygamberleri ortadan kaldırdı ve sarsılan islam birligini yeniden sağlamış oldu.Zekat vermek istemeyenlerin isyanlarını bastırarak onları cezalandırdı.
HZ.Ebubekir halife olduğu sırada Sasani devleti cöküş içindeydi.HZ.Ebubekir sasanilerin egemenliğindeki Irağa ordular gönderdi.Bu orduların başarıları sonucu Hire beyliği osmanlı Devletine bağlandı.
İslamiyeti Arabistan dışına da yaymayı amaçlayan HZ.Ebubekir Bizans egemenliğindeki Suriye’ye ordular gönderdi.Yermük’te bizans ile yapılan savaşı müslümanlar kazandı ve böylece Suriye’nin kapıları müslümanlara açılmış oldu.
HZ.Ebubekir döneminin önemli olaylarından biri Kur’an-ı kerim’in toplanarak kitap haline getirilmesidir.
HZ.Ebubekir 634 yılında hastalandı ve namaz kıldırma görevini HZ.Osman’a verdi. Aynı yıl 63 yaşında vefat etti.