Cevap :
Edebiyat-Sosyoloji:
Sosyoloji, insanların toplum içindeki davranışlarını zaman ve mekâna bağlı olarak gözlemleme yoluyla araştıran, objektif sonuçlara ulaşmaya çalışan, yani sosyal olayları inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının ilgi alanı sosyal çevredir. Edebî metinler de bu sosyal çevreden ortaya çıkar. Sosyal çevrede yaşanan olaylar, güzellikler, olumsuzluklar vb. edebî metinlerde farklı düzeylerde kendine yer bulur. Sosyal hayatı düzenleyen ilişkiler edebî metinlerde, kişiler aracılığıyla dile getirilir. Kişilere bağlı olarak sosyal olaylar neden ve sonuçlarıyla irdelenir. İşte tüm bunlar, edebî metinlerin, sosyal yaşamla ilgili önemli bilgiler aktardığını ortaya koymaktadır. Bu bilgiler de sosyolojinin alanına girmektedir. Bu yüzden sosyologlar, kişilerin toplum içindeki yaşantılarını, davranışlarını anlatan bu edebî metinlerden sık sık yararlanma yoluna giderler.
Edebiyat-Psikoloji
Edebî eserlerde psikolojik yansımaları bulmak mümkündür. Her insanın, duyguları, düşünceleri, bir psikolojisi olduğu gibi, yazarların da vardır. İşte yazarlar, eserlerini yazarken o anki psikolojik durumlarını belli oranda eserlerine yansıtırlar. Ancak bunun birebir yansıma olduğu söylenemez. Yazar, duygu ve düşüncelerini, psikolojisini olduğu gibi aktarmaz. Onu dönüştürerek, değiştirerek, edebî metindeki kişilerde hissettirerek aktarır. Bu da yazarın psikolojik bilgilere de sahip olduğunu gösterir.
Edebiyat-Felsefe
İnsanların en önemli özelliği düşünme yeteneğidir. Sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için, işlerini başarılı bir şekilde yapabilmeleri için düşünmeye, düşünceye ihtiyaçları vardır. İşte bir yazarın da edebî metin ortaya koymasında onun düşünceleri ön plana çıkar.
Hemen her edebî metnin arka planında bir düşünce vardır. Eğer bu düşünce olmazsa metni yapısal olarak ortaya koymak, olayları kurgulamak, kişileri anlatmak mümkün değildir. Ancak bu düşünce bir felsefî metinde olduğu gibi, edebî metnin tamamına yayılmaz. Edebiyat metninde felsefeyle ilgili bir konuya yüzeysel bir biçimde değinilir. Bu düşünce bir veya birkaç cümlede felsefe boyutunda, felsefeye özgü bir anlatımla dile getirilir. Zaten felsefî bir konuyu edebî metnin tamamında anlatmak ya da konunun ağırlıklı olarak felsefi yönüne değinmek, edebî metnin değerine, işlevine gölge düşürür.
Sonuç olarak psikoloji, sosyoloji, felsefe insanı ele alır. Edebiyat da insanı, insan yaşamını anlatır. Ancak bu bilim dalları insanın düşüncelerini soyut olarak irdeler, bu düşünceleri ele alırken soyut çıkarımlarda bulunur.
Edebiyat duygu düşünce ve hayellerin düzgün bir uslupla yazıya aktarılma sanatıdır.
aynı zamanda sözlu olarakta gerçeklerştirilebilen bir sanattır.
Yazılan her metin edebiyat cercevesine sığdırılmaz. çünkü edebiyat insanlarda estetik duygular canlandırır.
BİLİM evren yada olayların deneysel yöntemlerle gerçeklereğ sığdırılarak yasalar cıkarılmaya calısan düzenli bilgidir Genel gerçeklik ve kesinlik niteliklerini gösteren yöntemli ve dizgesel bilgidir belli bir konuyu bilme isteginden yola cıkan belli bir ereğe yönelen billgi edinme yöntemi araştırma süresi
benden bu kadar basarlar dilerim :) noktalama işaretlerinide sen koy elimde yazdım