Cevap :

Kavim Kİtabi ÖZeti

 

Başkomiser Nevzat emektarı eski Renault’la evine giderken soğuk bir kış akşamı Elmadağ semtinde bir cinayet işlendiği haberini alır. Cinayet mahalline gittiğinde çocukları gibi çok sevdiği yardımcıları Ali ve Zeynep çoktan ordadır ve gerekli araştırmaları yapmaktadırlar. Başkomiser Nevzat’ın bundan 5 yıl önce kızı ve karısı bir bombalama olayında öldürülmüşlerdir ve Nevzat Ali ile Zeynep’i ölen çocuklarının yerine koyar, onları çocukları gibi sever. Ali’de kendi gençliğini görür. Ali heyecanlı, idealist ve coşkulu bir tiptir, Zeynep ise çalışkan akıllı ve güzel bir kızdır. Ali ile Zeynep’i birbirine yakıştırır…Ali ile Zeynep ise birbirleriyle zaman zaman flört yapmaktan geri durmazlar…Başkomiser Nevzat ise eski heyecanını yitirmiştir, mesleğinde çok iyi olduğu için amiri Cengiz görevde bir süre daha kalmasını istemiştir. O da mesleğini çok sevdiği için görevine devam etmektedir…Çünkü yalnızdır ölen eşini ve kızını unutamamıştır, ama bir polis olduğu halde onların katilini bulamaması da ağırına gider. Zaman zaman sevdiği kadın olan Evgenia’nın meyhanesine takılır, orda masası her zaman hazırdır ve Evgenia onu ışıl ışıl gözlerle karşılar, dertleşir, sevgi ve şefkat gösterir…     

 



Cinayet yerine geldiğinde öldürülen kişinin adının Yusuf AKDAĞ olduğunu öğrenirler. Onlar cinayet yerindeyken Can adında biri de gelir. Bu Yusuf’un arkadaşıdır. Can Nusayr TÜRKGİL Mimar Sinan’da yardımcı doçent olarak çalışmaktadır. Agnostiktir. Ya da dini sorulunca öyle söyler. Can kısa bir sorgudan sonra serbest bırakılır. Can’ın sorgulanması sırasında Yusuf’un sevgilisi olduğu anlaşılan Kınalı Meryem adında yer altı dünyasının içinde bulunan bir kadına ulaşılır.Kınalı Meryem’in babası da ünlü kabadayı Yanık Fehmi’dir. Hasımları tarafından öldürülmüştür. Komiser Nevzat Ortaköy’de Nazareth diye bar işleten Kınalı Meryem’in barına gider yardımcısı Ali ile…
Kınalı Meryem onları ofisine alır. Fakat Başkomiser Nevzat’ın dikkatini çeken Kınalı Meryem’in barının isminin de ve içerisindeki dekorasyon ve müziğin de dinsel ritüeller taşıması ve cinayette anlatılan motiflerle süslü olması…örneğin Nazareth Hz. İsa’nın yaşadığı yerdir ve Hz. İsa uzun yıllar Nazarethli İsa diye anılmıştır. Kınalı Meryem’den Ali de, Nevzat da etkilenirler ama kadının bir şeyler sakladığından da şüphelenirler. Kınalı Meryem’in fedailerinden Tonguç’un ağzını yoklarlar…Tonguç Yusuf abisinin hiçbir düşmanı olmadığını sadece bir sıralar bar yüzünden PKK itirafçısı Bingöllü Kadir ile bir çatışma yaşandığnı, bu çatışma sonrası Bingöllü Kadir’in bir daha Meryem’i rahatsız etmediğini öğrenirler.

Onlar bardan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Bingöllü Kadir vurularak öldürülür ve Kınalı Meryem’in fedaisi Tonguç teslim olur.

Can’ın sorgusu sırasında ve Kınalı Meryem’in sorgusu sırasında Yusuf’un tanıdığı ve sık sık görüştüğü kişiler arasında ve Yusuf’u Süryanilik, Hıristiyanlık konusunda yönlendiren etkileyen, Can’ında bu konulara çok ilgisi olduğu için onu bilgilendiren Antikacı Malik ismine ulaşırlar.

Antikacı Malik’in Orontes adında bir antika dükkanı vardır. Başkomiser Nevzat Antikacı Malik ile görüşmeye gider. Antikacı Malik onu tanıyanlar tarafından söylendiği gibi sanki çatlaktır, biraz kafayı sıyırmıştır…dükkanında da Aziz Pavlus’un yaşamı ve ölümüyle ilgili birçok kabarta figür ve en önemlisi evinde Aziz Pavlus’un kafasını gövdesinden ayıran kılıç bulunmaktadır. Başkomiser Nevzat’a Süryanilik, Hıristiyanlık, Hz. İsa hakkında ve Aziz Pavlus hakkında birçok şey anlatır. Anlatırken adeta kendinden geçer ve Nevzat görür ki Malik yıllar ve yıllar ikibin küsur yıl önce yaşamış Aziz Pavlus olarak görmektedir kendini…ve cinayetler sırasında İncil’den öldürülen kişinin kanıyla altı çizilen yerler hakkında detaylı bilgi verir Başkomiser Nevzat’a…
Başkomiser Nevzat Bingöllü Kadir’in asla öldürülen Yusuf’un katili olamayacağını Kınalı Meryem’in bu cinayeti aslında kafa karıştırmak için işlettiğini düşünmektedir. Cenazeyi Yusuf’un yakınlarından birinin teslim alması gerekmektedir. Ali ve Zeynep bir dizi araştırmadan sonra Gabriel adında bir gence ulaşırlar Yusuf’un kardeşi olduğunu sandıkları…Gabriel cesedi almaya geldiğinde öldürülen kişinin abisi Yusuf olmadığını söyler, eşyaları arasındaki nüfus kağıdı abisine aittir, ama nüfus kağıdındaki resim abisinin değildir. Yani bu aşamadan sonra ortada bir de kayıp bir insan vardır. Cinayet iyice karışık bir hal almıştır ve öldürülen Yusuf AKDAĞ’ın evinde bir de mektup bulunmuş, mektupta gerçek isimler yerine Yavuz ve Timuçin bir de Fatih takma isimlerinin geçtiği araştırılması gereken bir çok insan karşılarına çıkar…

Tam da olaylar karışık ve içinden çıkılmaz bir hal aldığında Nevzat’ı sevdiği kadın, sevgilisi olan Evgenia arar ve konuşmak ister. İlk defa Evgenia’nın sesi farklı ve kederli gelmektedir…

Kafası karışık bir şekilde Evgenia ile konuşmaya giden Nevzat onun Yunanistan’a akrabalarının yanına gitme kararı verdiğini öğrenir. Kal diyemez, git de diyemez, kendisinin bu kararı vermesinde etkisi olduğunu düşünür ve kafasının içinde kendi muhakemesini yapar ve sadece üzülür…

KAHRAMANLAR:


1- Komiser Nevzat : Kendisine yapılmak istenen suikast sonucu eşini ve kızını kaybeden orta yaşın üzerinde babacan bir polis.

2-Ali ve Zeynep : Komiser Nevzat’ın yardımcıları.Aynı zamanda bir barışıp bir ayrılan iki sevgili.

3-Evgenia : Komiser Nevzat’ın aşk yaşadığı Rum kadın.

4- Leyla Barkın : Topkapı müzesinin müdüresi.


ÖZET:

Sarayburnu’nda Atatürk heykelinin ayaklarının dibine ceset bırakılır.Cesetin elinde sıkıştırılmış Kral Byzas sikkesi vardır. Cesedin, Topkapı müzesinde çalışan müdüre hanım Leyla Barkın’ın kocası olduğu anlaşılır.

Komiser Nevzat ve arkadaşları Ali ve Zeynep,cinayeti araştırmaya başlarlar.Bu arada cesedin eline sıkıştırılan Kral Byzas sikkesine ait İstanbul’un o dönemi masaya yatırılır.Tarih bilgileri çarşaf gibi okuyucunun önüne serilir.

Komiser Nevat’ın Leyla Barkın’ı sorgulamasında katilin “Leyla” olabileceği varsayımı üzerinde gelişmeler devam ederken ikinci bir cinayet daha işlenir.

Çemberlitaş Meydanında Konstantin Sütunun dibine bırakılan sehir planlamacısı olan Mukadder Kınacı’dır. Bu cesedin de elinde Konstantin sikkesi vardır. Bu cinayetin katili araştırılırken “Konstantin” dönemi anlatılmaya başlanır.

Sonra peşinde diğer cinayetler devam eder. Gazeteci Şadan Duruca’nın elinde 11.Teodas sikkesi ve cesedin bırakıldığı mekan Yedikule Altınkapı, Mimar Teoman Akkan’ın elinde Jüstinyen sikkesi cesedin bırakıldığı mekan Ayasofya müzesi… Cinayetler böyle devam eder. Yedi ceset,İstanbul’un değişik mekanlarına boğazları kesilmiş vaziyette bırakılır.

Katiller araştırılmaya devam ederken; Polis Ali ve polis Zeynep arasındaki aşk ilişkisinden bahsedilir zamanla.

Komiser Nevzat, çocukluk ve ilk gençlik dönemlerindeki anılarına döner.Şair arkadaşı Yekta ve Veteriner olan Demir’den bahseder. Okuldayken üç arkadaşın aşık olduğu Handan’dan anlatır.

…katilin aranması son hızıyla devam eder. Ta ki turizm şirketinin sahibi Aden Yezdan’a kadar sürer,bu kovalamaca.

Katil, acaba hangisi diye devam ederken; İstanbul’un tarihinin anlatımı bütün detaylarına dek devam eder.

Sonunda katil,bir kişi beklenirken ikiye çıkar. Ve Komiser Nevzat’ın hiç beklemediği kişiler: okul arkadaşları Demir ve Yekta.


Kalın olmasına rağmen harika bir roman .