Cevap :
avimler Göçü sonucunda Roman İmparatorluğu, büyük karışıklıklar içinde kalmış ve eski gücünün büyük ölçüde kaybetmişti.Bunun sonucu olarak 395 yılında Batı ve Doğu Roman İmparatorlukları olraka ikiye ayrıldı.Batı Roma İmparatorluğu`nun başkenti eskiden olduğu gibi Roma,Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti ise Bizans (İstanbul) oldu.İslamiyet`in doğuşu sırasında Bizans`ın başında bulunan Herakleios,Kartaca valisinin oğlu idi.Donanmayla İstanbul`a gelerek İmparatorluğu ele geçiren Herakleios Roma tarihinin en güç ve en karanlık devrinde görev başına gelmişti.Bizans İmparatorluğu daha sonraki yıllarda Sasanîlerin,Slâvların,Avarların ve Hunların saldırılarına uğradı.VII.yüzyılda Müslümanlar,bir yadan Bizans`ı kuşatırken,diğer yandan Süriye,Filistin,Mısır,Kuzey Afrika,müslümanların eline geçti.1017 Malazgirt Savaşında ağır yenilgiye uğrayan Bizans,kısa zamanda Anadolu`nun büyük bir kısmını kaybetti.29 Mayıs 1453`te Osmanlı Padişahı F.Sultan Mehmet,İstanbul`u fethederek Bizans İmpaaratorluğu`na son verdi.
bizans İmparatorluğu Roma İmparatorluğunun 395′te Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıktı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 5. yüzyılda Germen kabilelerince yıkıldı. Merkezi Konstantinopolis (bugünkü İstanbul) olan ve Bizans İmparatorluğu da denen Doğu Roma İmparatorluğu ise, bin yılı aşkın süre varlığını sürdürdü. Bizans’ın ortaya çıkışı, Roma İmparatoru I. Constantinus’un başkenti, Roma’dan bugünkü İstanbul’a taşımasıyla da yakından ilişkilidir.
Roma İmparatoru I. Konstantin (Büyük Konstantin), 330′da imparatorluğun başkentini eski Yunan kenti Byzantion’a (Bizans) taşıdı ve yeni başkente, Constantinus’un kenti anlamına gelen Konstantinopolis (Constantinopolis) adını verdi. Büyük Konstantin, Roma’dan senatörler ve yüksek memurlar getirterek Konstantinopolis’te yeni bir yönetim oluşturdu ve kenti yeniden imar etti. Roma çok tanrılı olmasına karşın, Konstantinopolis’i bir Hıristiyan kenti yaptı ve kendisi de bu dini benimsedi.
Bizans’ın yöneticileri kendilerini Roma İmparatorluğu’nun gerçek mirasçıları olarak kabul ettiler ancak öte yandan Roma ile ilişkilerini de sürdürdüler. Roma İmparatorluğu’nun batı kesimi küçük devletlere ayrılıp parçalanırken, Bizans İmparatorluğu bütünlüğünü korumayı başardı. Batıdan bağımsız olarak Doğu Akdeniz’de egemen olan Bizans İmparatorluğu, klasik Yunan ve Roma uygarlıklarının son merkezi oldu.
Bizans, 867-1056 arasında imparatorluğu yöneten Makedonya hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Makedonya hanedanının kurucusu I. Basileios (867-886), daha önce yitirilmiş olan Anadolu’daki toprakları yeniden imparatorluk sınırlarına kattı. I. Basileios ve ardılı VI. Leo (886-912) dönemlerinde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. II. Nikeforos Fokas (963-969), Girit ve Kıbrıs’ı yeniden imparatorluğa kattı, Suriye ve Balkanlar’da yeni topraklar ele geçirdi.
II. Basileios (976-1025), 1001′de Araplarla yaptığı anlaşmayla Kuzey Suriye’yi egemenliği altına aldı. 1018′de Bulgar topraklarını ve Anadolu’daki eski Bizans topraklarını imparatorluğa kattı. Ne var ki II. Basileios’tan sonra İtalya’da ve Balkanlar’da ayaklanmalar çıktı. Doğuda Büyük Selçuklular Anadolu’ya akınlar düzenlemeye başladı. İmparator Romen Diyojen, 1071′de Malazgirt Savaşı’nda Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan’a yenilerek tutsak düştü. Büyük Selçuklu komutanları Anadolu içlerine yaptıkları akınlarla 10 yıl içinde başkent Konstantinopolis sınırına dayandılar. 1075′te, başkenti İznik (Nikéa) olan Anadolu Selçuklu Devleti kuruldu.
Bu dönemde, Konstantinopolis’in güçlü patriği ile papa arasındaki görüş ayrılıkları sert tartışmalara yol açtı ve 1054′te Roma Katolik Kilisesi ile Doğu Ortodoks Kilisesi bağımsız kiliseler haline geldi.